Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki şartının tacir olmayan müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, genel yetki kuralı dikkate alındığında davacının adresinin Kadıköy, diğer borçluların adreslerinin Ataşehir ve Sancaktepe olduğunu, yetkili dairenin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu, senedin ödeme emrine eklenmediği iddiasını kabul etmediklerini, borca itiraza ilişkin belge sunulmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiğini, borçlunun bu takip dosyasında da yetkiye itiraz ettiğini, borca itiraz edilmediği halde icra müdürlüğünün 11.05.2021 tarihli kararı ile yetkiye ve borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karara verildiğini ileri sürerek yetki itirazının ve borca itirazın kabulüne ilişkin müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlu, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2021/3637 Esas sayılı dosyasındaki takibe Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu belirtilerek itiraz edilmesine rağmen dosyanın İstanbul ... İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, bu işlemin ayrıca şikayet konusu edildiğini ileri sürerek istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Borçlunun ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2021/3637 Esas sayılı dosyasında; yetki itirazında yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlükleri olduğu bildirilmesine rağmen, icra dosyasının İstanbul ......

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2022 NUMARASI : 2022/460 ESAS - 2022/542 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aleyhine İstanbul 12....

    Dairemezin önceki kararında belirtildiği üzere, takip dayanağı bonolarda bulunan yetki şartı HMK'nın 17. maddesine göre geçerli olduğundan ve düzenleyen lehine aval veren kişi bakımından TTK'nın 702. maddesi hükmüne göre yetki şartı bağlayıcı olduğundan davacının yetki itirazı yerinde olmayıp, Mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi isabetlidir....

    -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkilisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu durumda mahkeme önündeki uyuşmazlığın yargılama yetkisinin kendisinde mevcut olup olmadığı araştırılmalıdır.Kendisini yetkili görmesi halinde yetki itirazını reddederek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemeye bağlamalıdır. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi isabetli olduğndan kararın onanması gerektiği görüşündeyim.Bu nedenle sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin görüşüne iştirak edemiyorum....

      Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

      İlamsız takiplerde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yetki ve borca itiraz edilmesi halinde alacaklının öncelikle yetki itirazının kaldırılması talebinde bulunması gerekmekte olup, yetki itirazı kaldırılmadan borca itirazın kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden, alacaklı tarafından da yetki itirazının kaldırılması yönünde herhangi bir talepte bulunulmadığından, mahkemece itirazın kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen karar istinaf sebepleriyle bağlı yapılan incelemede sonuç itibariyle doğru olduğundan davacının istinaf talebinin HMK 353- 1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      İcra Dairesi olduğu kesinleştikten sonra ... bu yetki itirazı yapıldığından yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekeceğini, geçerli imzaların sahiplerinin, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamayacağını, poliçeler bakımından getirilmiş olan bu ilkenin 6762 sayılı TTK'nun 730/3 maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanacağını, dolayısıyla, davacı tarafın bu iddiasına dayalı olarak takibin iptaline karar verilmesinin mümkün olmadığını,İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfetinin borçluya ait olduğunu davacı tarafından, çekin hamili olan takip alacaklısına (takibe konu çekten kaynaklı) borcun ödendiğinin bu nitelikte bir belge ile ispatlanamadığından borca itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğundan bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. (Yargıtay 15. HD 2017/640 esas, 2017/3350 karar) Somut olayda; davacı tarafından ... 9. İcra Müdürlüğünün...esas sayılı dosyası ile davalı ahkkında icra takibi başlatılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 9 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluların, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, yetki itirazı ile birlikte, alacaklı şirket yetkilisi ... tarafından takip dayanağı bonolara ilişkin olarak ibraname verildiğini ve alacaklıya herhangi bir borcun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ettikleri, mahkemece, bonolardaki yetki şartının geçerli olduğu ve borca itirazın İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen usule uygun olarak ispat edilemediği gerekçesi ile itirazın...

            UYAP Entegrasyonu