WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK'nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararı bildirici nitelikte olup, icra dairesince, “icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına, borca itirazın yetkili icra dairesince değerlendirilmesine” karar verilmiş olmasının bir önemi yoktur, takip hem yetki yönünden hem de asıl borç yönünden durmuş olacaktır. İİK'nun 67. maddesi gereğince de takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....

    Mahkemece yetki itirazının doğru bulunması halinde ise yani icra dairesinin yetkisiz olduğu kanısına varırsa, alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin talebini reddeder. Bunun üzerine alacaklının İcra Hukuk Mahkemesinin itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının kesinleştiği tarihten başlayarak on gün içinde, yetkisiz icra dairesine başvurarak dosyanın yetkili icara dairesine gönderilmesini istemesi gerekir. Somut olayda, Mudanya İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu davalı İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı Mudanya İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK'nın 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Mudanya İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23....

      Davalı, cevap dilekçesinde yetkili icra dairesi ve mahkemenin Malatya icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, esasa verdiği cevabında ise davacıya borçlu olmadığını belirtmiştir. Mahkemece, davacının ikametgahının Malatya'da bulunduğu, davacı vekilinin davalının yetki itirazını kabul ettiği gerekçesiyle dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili Malatya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, itirazı üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine yönelik itirazını da tekrarlamıştır. Davacı vekili ise 12.05.2009 tarihli oturumda davalı tarafın yetki itirazını kabul ettiğini bildirmiştir....

        İcra Dairesi olduğunun belirtildiği, takip dayanağı çeklerin keşide yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ve itiraz eden borçlunun adresi itibariyle ... İcra Dairesi'nin yetkili olmadığı ve yetki itirazında da yetkili icra dairesinin usulüne uygun olarak bildirilmediği, dolayısıyla bu durumda yetki itirazının geçersiz olduğu anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilip, borçlu tarafından ileri sürülen borca itiraz nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/423 KARAR NO : 2021/35 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2019/260 ESAS, 2020/25 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : Aydın 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/260 Esas, 2020/25 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/39576 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takipte Aydın İcra Müdürlüğünün yetkisiz olup yetkili icra dairesinin Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu, çekle ilgili müracaat hakkının kullanılabilmesinin TTK 808....

          No:81/12 Bağcılar/İstanbul adresinde ikamet ettiğini, takibin başlatılmış olduğu icra dairesinin yetikisine itiraz ettiklerini ayrıca yetkiye itiraz ile birlikte imzaya, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının dilekçesinin yetkiye itiraz, imzaya itiraz ve borca itiraz olarak düzenlendiğini, dilekçe incelendiğinde sadece yetki itirazında bulunduğunun açık olduğunu, dava konusunu taleple bağlılık ilkesi gereği yetki itirazı şikayetinin dışına çıkmadan değerlendirilmesi gerektiğini, senette ihtilaf halinde Kayseri İcra Dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili kılındığını, davanın adresinin neresi olduğunun hiç öneminin olmadığını, bu nedenle davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2020/222 ESAS, 2021/370 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE İMZAYA, BORCA İTİRAZ KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin adresinin, Ataşehir/İstanbul olması sebebiyle, İstanbul Anadolu İcra Dairesi yetkili olduğu halde yetkisiz İzmir İcra Dairesinde takip başlatıldığını, ayrıca müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını takip konusu bonoların teminat olarak verildiğini ileri sürerek borca, faize, faiz oranına,imzaya ve diğer ferilerine itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece, borçlunun yetki itirazının reddine karar verilip diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetki itirazının kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı idare hem yetkiye hem de borca itiraz edilmesi karşısında genel mahkeme kararında itirazın iptali davasını açmak yolunu seçmiştir. Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....

              Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacıların yetki itirazlarını kabul etmediklerini, borca dayanak senetten anlaşılacağı üzere, Adapazarı Mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu suretle davacıların yetki itirazlarının yersiz olduğunu, davacıların, borca dayanak senetlerin, kendilerine tebliğ edilmediğini iddia ettiğini, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, ödeme emrinin gönderildiği tebligat zarfının da borca dayanak senetlerin suretlerini de içerdiğini, bu suretle davacıların işbu itirazının dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların, borca dayanak senetlerin teminat amaçlı verildiğini iddia ettiğini, bu iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, senedin teminat senedi olduğunu iddia eden tarafın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davacıların borca dayanak senedin zorunlu unsurlarının eksikliğini iddia ettiklerini, bu iddianın da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların ödeme itirazını kabul etmediklerini, zira işbu dava konusu borca dayanak...

              UYAP Entegrasyonu