İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2019 NUMARASI : 2018/1123 ESAS - 2019/1235 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin asıla tebliğ edilmesi gerekirken vekile tebliğ edildiğini, süresi içerisinde borca, fer'ilerine ve takibe itiraz edildiğini, ödeme emrine müvekkilinin adresinin yazılmadığını, ödeme emri üzerinde İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve hesabı, keza İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve dosya numarası, İstanbul 10....
Matbu olarak düzenlenmesi gereken ödeme emrine eklenen '' Takip Hesabı Takip Tutarı:893.594,52 TL Harç ve Giderler Toplamı:4.532,27- TL Tahsil Harcı 40.658,55 TL Peşin Harç Mahsubu:4.467,97 TL Vekalet Ücreti 49.693,78- TL Toplam:984.011,15- TL(masraflarla birlikte ödenecek tutar) ''şeklinde ki ibarenin ödeme emrinden çıkartılmasına karar verildiği" gerekçesiyle; borca itiraz taleplerinin reddine, davacının ödeme emrine şikayetinin kabulüne, 19/11/2018 tarihli ödeme emrinde yer alan takip hesabı başlıklı hesabın ödeme emrinden çıkarılmasına karar verilmiş; karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; senette ödeme yerinin gösterilmediğini, ancak düzenleme yerinin bulunduğunu, düzenleme yerinin ödeme yeri olarak kabulünün gerektiğini, senedin düzenleme yerinin ise Bakırköy olup, takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı borçlu bonoya dayalı kambiyo takibinde ödeme emrine yönelik şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya, borca itirazda bulunmuş, ilk derece mahkemesi duruşma açmaksızın dosya üzerinde yaptığı inceleme ile borçlunun yetki itirazının kabulüne karar vermiş, ödeme emrini de iptal etmiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı tarafından ileri sürülen iddianın borca itiraz ve şikayet niteliğinde olduğu, borca itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verileceği, şikayetin kabulü halinde takibin iptaline karar verileceği, bu durumda şikayetin öncelikle değerlendirilmesi gerektiği ve davacının da yararına olduğu, şikayet sonucunda takibin iptaline karar verildikten sonra yeniden takip başlatılması halinde davacının kendisine gönderilecek ödeme emrine karşı yasal süresi içerisinde borca itiraz edebileceği, takip talebine ve ödeme emrine davacı hakkında "Konkordato ilanı olduğundan işlem yapılmayacaktır" yazılmasının ve davacıya ödeme emri gönderilmemiş...
Sayılı dosyası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet davasının 11.02.2020 tarihinde karara bağlandığı, şikayetin reddine karar verildiği, kararın istinaf aşamasında olduğu, henüz kesinleşmediği, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin sonuçlanması ve kesinleşmesi beklenmeden yetki itirazının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine geri gönderildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Yetki itirazına konu İstanbul 1.İcra Müdürlüğü'nün 2019/34357 E. Sayılı dosyasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet İstanbul 16.İcra Mahkemesi'nin 2019/1470 E....
İcra Müdürlüğünün 2019/19472 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacının icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla birlikte, takibe dayanak belgenin ödeme emrine ekli olarak gönderilmediğini ileri sürerek 26.08.2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece yapılan incelemede süre yönünden davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinin ve ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği yönündeki şikayetin İİK 16 madde gereğince 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, taraflar arasında görülen borca itiraz davasının 15.08.2019 tarihinde açıldığı, İstanbul Anadolu 17....
Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür. Buna göre ödeme emrine yönelik itiraz ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde ileri sürüldüğü halde, Mahkemece takip dayanağı senedin icra kasasında olmadığından ödeme emrinin iptali istemi hakkında inceleme yapılmaksızın karar verilmesi doğru değildir....
önce ilk ödeme emrine yönelik yaptığı şikayet sonucunun beklenilmesine gerek olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık nedeniyle kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetçi borçlunun borca, çek tazminatı ve komisyonuna yönelik itirazının ve senet vasfına yönelik şikayetinin HMK'nın 114/1-ı ve 115/2. maddesi uyarınca derdestlik nedeniyle usulden reddine, ödeme emrine yönelik şikayetinin esastan reddine karar verilmiştir....
İlk derece Mahkemesi; alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 29/04/2019 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, örnek no:7 ödeme emrinin davacı/borçluya 29/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, süresinde sunulan itiraz dilekçesi ile takibin durduğu, ancak ihtiyati haciz kararı ile borçlu hakkında ihtiyati haciz işlemleri uygulandığı, 28/05/2019 tarihinde haciz esnasında davacı tarafından 104.310- TL yatırıldığı, 04/07/2019 tarihinde bakiye 23.978,04- TL'nin yatırıldığı, alacaklının talebi üzerine de 27/06/2019 tarihinde icra müdürlüğünce paranın alacaklıya ödenmesine karar verilip aynı gün tahsil harcı ve cezaevi harcı kesintisi yapılarak alacaklıya ödeme yapıldığı, ödeme emrine itiraz etmiş olan borçlu, buna rağmen borcunu icra dairesinin banka hesabına öderse (m.9,I), bununla itirazından zımnî olarak vazgeçmiş sayılacağı (Baki Kuru - İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2. baskı, sayfa 238), somut olayda yukarıda da açıklandığı üzere borçlunun haciz esnasında...
Alacaklının talebi üzerine borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, borçluya yeniden itiraz hakkı tanır. Ancak, borçlunun ilk ödeme emri tebliği üzerine borca ve fer'ilerine yönelik itirazları ile senet vasfına yönelik şikayet sebepleri ile icra mahkemesine başvurmasından sonra, ikinci kez ödeme emri tebliği üzerine aynı nedenlere dayalı olarak itiraz ve şikayette bulunması derdestlik teşkil eder (Hukuk Genel Kurulu'nun 16/04/2019 tarih, 2017/12- 363 esas ve 2019/462 karar sayılı ilamı). Bu durumda icra dairesince gönderilen 04/12/2018 tarihli ödeme emrinin tebliğinden sonra davacının yukarıda dava dilekçesinde 1, 3 ve 4 nolu bentlerde özetlenen borca, çek tazminatı ve komisyonuna ve senetteki tanzim tarihi yanındaki düzeltmenin geçersizliği nedeniyle senet vasfına yönelik şikayette bulunduğu İstanbul 15....