İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkillerine murisin ölümü üzerine ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinde beş gün içinde imza ve borca itirazda bulunulabileceği belirtildiği için imzaya itirazda bulundukları, deliller toplanmadan karar verildiği, ayrıca müvekkilleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip kesinleştikten sonra ölen borçlunun mirasçıları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Somut olayda alacaklı vekilinin, takipten sonra ölen borçlunun mirasçılarına takibi yönelttiği anlaşılmış olup, İİK'nın 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Çanakkale İcra Müdürlüğü'nün 2021/13878 Esas sayılı dosyasında yetkiye, imzaya, borca itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı tarafça, yetkiye, borca itiraz istemiyle birlikte imzaya itiraz istemi de ileri sürüldüğü halde mahkemece, her bir talep ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin esaslı bir usul hatası olup, HMK 'nun 355....
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir....
İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi takibe dayanak yapılan bonoda düzenleme yerinin İstanbul olduğu anlaşıldığından, düzenleme yerinin bulunduğu icra müdürlüğü takipte yetkili olduğundan, yetki itirazının reddine yönelik kararın usul ve yasaya olduğu, yine davacı tarafından borca itiraz nedeni olarak senedin zorla imzalatıldığı iddiasına dayanıldığı, senedin zorla imzalatıldığı iddiasının genel mahkemelerde yargılamayı gerektirmesi ve davacının borca itirazlarını ispata yönelik İİK'nın 169/a maddesindeki belgelerden birini sunmamış olması nedeniyle Mahkemece borca itirazının da reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen yapılan inceleme sonucunda, Mahkemenin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçlulara 15/04/2014 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçluların, 20/04/2015 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettikleri, dosya borcunun ise itiraz tarihinden sonra yapılan kapak hesabına göre, diğer borçlu ... tarafından 03/06/2015 günü itirazi kayıt ile ödendiği görülmektedir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (itirazın yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Açıkça davadan vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi davayı konusuz kılmaz. Kaldı ki, somut olayda, borçluların rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2021/793 ESAS, 2022/300 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ; Davacı dava dilekçesinde özetle , aleyhine İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün 2021/19378 esas sayılı takip dosyasıyla kambiyo yolu ile icra takibi başlatıldığını, alacaklı tarafa bir borcunun bulunmadığını, alacaklı tarafla arasında herhangi bir yetki sözleşmesinin bulunmadığını, takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
Buna göre mahkemenin yetki itirazının kabulüne ilişkin verdiği karar yerindedir. Yetki itirazının kabulüne karar verilmekle artık davacının borca itirazı aynı mahkemede değerlendirilemez. Açıklamalar karşısında ilk derece mahkemesi kararı yerinde olmakla davacının ve davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 14....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/07/2022 NUMARASI : 2021/977 ESAS - 2022/850 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul 23.İcra Müdürlüğünün 2021/28612 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, borca, imzaya ve fer'ilerine itiraz ettiğini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, Mahkeme; 05.04.2022 tarihli celsede dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermiş, 26.07.2022 tarihinde de taraflarca yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2020 NUMARASI : 2019/1283 ESAS- 2020/700 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Batman'da ikamet ettiğini, bu nedenle Batman İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye, ayrıca müvekkilinin borcu bulunmadığından bahisle borca itiraz ettiği, imzaya itiraz hakkını ise saklı tuttuğunu bildirerek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece dava dilekçesinin HMK'nun 114 ve 119. maddelerine uygun olarak düzenlenmediği, davalının adı soyadı ve adresinin ve talep sonucunun açıkça gösterilmediği, İİK'nun 119/2. maddesine göre verilen 1 haftalık kesin sürede de bu eksikliklerin giderilmediğinden aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal dayanağı İİK'nun 168/4-5. maddeleri olup; adı geçenin yukarıda özetlenen isteği, niteliği itibarı ile imzaya ve borca itirazdan ibarettir. İmzaya ve borca itiraz ise Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp,takip hukukuna özgü belli koşullar altında icra takibinin durdurulmasına imkan veren yasal başvuru yollarıdır. Bu nedenle, dava dilekçesinin içeriği başlıklı HMK'nun 119. maddesinin imzaya ve borca itirazda uygulama alanı bulunmamaktadır....