Davacı-alacaklı 22.06.2006 tarihli takibinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte öngörülen ödeme emri gönderilmesini talep etmiş, borçlunun icra mahkemesine şikayeti üzerine takip dayanağı belgede tanzim tarihi bulunmadığı, bu nedenle kambiyo senedi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.Davacı-alacaklı vekili 07.07.2006 tarihinde “örnek : 10” ödeme emrinin iptal edildiğini belirterek "örnek:"7 ödeme emri tebliğini talep etmiş, davalı-borçluya aynı takip dosyasında ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. İİK’nın 43. maddesine göre; alacaklı başlatmış olduğu takip yolunu bir defaya mahsus olmak üzere değiştirebilir. Ancak, takip yolunun değiştirilmesi haciz yolundan iflas yoluna, iflas yolundan haciz yoluna şeklinde gerçekleştirilmesi suretiyle olur....
İİK'nun 167/2.maddesi gereğince; alacaklı, takip talepnamesine, icra takibine dayanak yaptığı kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar onaylı örneğini eklemeğe mecburdur. Keşide tarihi itibariyle yürürlükte olan 3167 Sayılı Çek Kanunu'nun 4. maddesinin son bendinde ise; "Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde bankanın ödeme yükümlülüğü, 10 uncu maddede belirlenen sorumluluk miktarı saklı kalmak üzere, çek hesabında bulunan miktarla sınırlıdır. 10 uncu maddede belirlenen miktar dahil olmak üzere kısmi ödeme halinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi; Cumhuriyet savcılığına şikayette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir....
Kambiyo senetlerine mahsus takibe yönelik itiraz ve şikayetlerde icra mahkemesi; varsa, önce borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı, ardından senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı ya da alacaklının yetkili hamil olmadığı iddiasına dayalı İİK'nın 170/a maddesinde yazılı şikayeti, ardından imzaya itirazı ve son olarak da borca itirazı değerlendirmek suretiyle sonuca gitmelidir. Somut olayda; davacının talepleri içerisinde yukarıda sayılanlardan yetki ve imza itirazı bulunmamaktadır....
KARŞI OY Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca ve yetkiye itiraza ilişkindir. Bono alacaklısı, senetteki yetki şartına istinaden Mersin icra dairesinde icra takibine girişmiştir. Borçlu ise, HMK 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesinin geçerli olmadığını belirterek icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Yerel Mahkemece, 12.03.2008 tanzim tarihli bonoda Mersin mahkemelerinin yetkili kılındığı, HMK nın yürürlüğe girmesinden önce yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olduğu gerekçesiyle yetki itirazının reddine karar verilmiş, Özel Dairece; Yetki sözleşmesinin bir usul hukuku işlemi olup takip tarihinde yürürlükte bulunan HMK nın 448 ve 17. maddeleri gereğince yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu belirtilerek kararın bozulması üzerine, Mahkemece önceki gerekçelerle direnilmiştir. Sayın çoğunluk ile aramızda çıkan uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğünden önce yapılan yetki sözleşmelerinin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçlunun, yetki itirazında bulunduğunu, yetki itirazının usul ve yasalara aykırı olduğunu, takip dayanağı kambiyo senedi incelendiğinde; ihtilaf vukuunda yetkili mahkemelerin Kocaeli Mahkemeleri olduğunun açık ve net bir şekilde takip dayanağı senet üzerinde ifade edildiğini, yerel mahkemenin kararının bu şekilde kesinleşmesi halinde müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayacağını, bu sebeplerle; yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir. Davacı, kambiyo takibinde yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğundan bahisle yetkiye itirazda bulunmuş, mahkemece yetki itirazının kabulü ile Kocaeli 8....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/741 ESAS- 2022/179 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ -ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 14 . İcra Müdürlüğünün 2019/16552 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, ödeme emrinin 17/05/2019 tarihinde "Aydınlı Mah. Dere Sok. No: 34/4 Tuzla/İSTANBUL" adresinde borçlunun yengesi Leyla Oğuz isimli şahsın imzasına tebliğ edildiğini, tebligatın TK 16. maddesine uygun olmadığını, tebliğ mazbatasından tebligatın iş yerinde mi yoksa konutta mı yapıldığının belli olmadığını, tebligat sorgusunda ise aynı konutta yakınına teslim edildiğinin belirtildiğini, diğer yandan müvekkilin tebligat yapılan adreste yaşamadığı gibi Leyla Oğuz isminde bir yengesi ve aynı konutta yaşayan akrabasının da bulunmadığını, merniste kayıtlı adresinin "Aydınlı Mah....
İcra takibi konusunda özel yetkili icra dairesininin bulunması kamu düzenine aykırılık teşkil etmedikçe genel yetkili icra dairesininin yetkisini ortadan kaldırmadığı gibi somut olayda, alacaklının davacı borçlunun ikametgahının bulunduğu yer olan Kayseri İcra Dairelerinde icra takibini başlatmasına ve tercih hakkını bu yönde kulllanmasına yasal bir engel bulunmadığı gibi davacı borçlu dışında diğer borçluların yetki itirazında bulunmadıkları anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davacı borçlu vekilinin yetki itirazının reddine karar verilip diğer itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken Kayseri İcra Dairelerinin yetkisiz olduğu yönünde hüküm kurulması isabetsiz görüldüğünden davalı vekilinin bu yönden istinaf talebi yerinde bulunduğu anlaşılmakla HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 6....
Diğer yandan, kambiyo senetlerine bağlı alacaklar aranacak alacaklardan olduğundan (TTK m. 755 ve 796) götürülecek borçlar hakkında uygulanan TBK'nın 89. maddesinin 1.fıkrası bu alacaklar hakkında uygulanmaz. Başka bir anlatımla, alacaklı HMK'nın 10.maddesi uyarınca kendi yerleşim yerinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapamaz (Hukuk Genel Kurulu'nun 02/04/2019 tarih, 2017/12- 741 Esas ve 2019/382 Karar sayılı ilamı). Ayrıca, takibin kambiyo senetlerine özgü icra takibi olduğu ve takipte genel kredi sözleşmesine dayanmadığı dikkate alındığında, sözleşmedeki yetki şartının somut olayda uygulanabilirliği yoktur....
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle, mahkemece imzaya, yetkiye ve fer'ilerine itiraz etmelerine rağmen salt yetki yönünden hüküm kurulmasının eksik olduğunu, imzaya ve fer'ilerine itirazlarının de değerlendirilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin çek silsilesinde yer alan diğer şirketlerle herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığını ve tanımadığını, bu şirketlere de herhangi bir borcunun bulunmadığını, sahte kaşe ve imza kullanılarak düzenlenen takibe konu çekin geçersiz olduğunu ve takibin iptalinin gerektiğini, bu nedenle öncelikle davanın istinaf başvurusunun reddine, aksi kanaatte ise yetki itirazı dışındaki itirazlarının incelenmesinden sonra karar verilmesine ve takibin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Açıkça şikayetten vazgeçilmeksizin borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi şikayeti konusuz kılmaz....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu olayda icra takibi açısından yetkili icra müdürlüğü, çek borçlularının yerleşim yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer, çekin keşide yeri itibariyle düşünüldüğünde yetki itirazlarının haklı ve yerinde olup yerel mahkemece çek kanununda karşılıksız çek nedeniyle şikayet hakkı ile ilgili hüküm genişletilerek ve icra takibinde yetki ile ilgili yasada olmayan, HMK ve İİK hükümleri gereğince de söz konusu olmayan bir yeni yetki kuralı getirilmeye çalışılarak yetki itirazlarının usul ve yasaya açıkça aykırı biçimde reddolunmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemece kanunen dayanağı bulunmayan bir yetki kuralı getirilmeye çalışılarak alacaklı (davacı) yararına ve açıkça borçlu (davalı) aleyhine olacak biçimde usul hükümlerinin ihlal edildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, müvekkil Her-iş T1 A.Ş. lehine olacak biçimde yetki itirazının kabulüne, takibe konu alacak için Karşıyaka İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunun...