Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, borçlunun yetki itirazının reddine karar verilip diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetki itirazının kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    KARŞI OY YAZISI Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu durumda mahkeme önündeki uyuşmazlığın yargılama yetkisinin kendisinde mevcut olup olmadığı araştırılmalıdır. Kendisini yetkili görmesi halinde yetki itirazını reddederek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemeye başlamalıdır. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi isabetli olduğundan kararın onanması gerektiği görüşündeyim. Bu nedenle sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin görüşüne iştirak edemiyorum....

      Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacıların yetki itirazlarını kabul etmediklerini, borca dayanak senetten anlaşılacağı üzere, Adapazarı Mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu suretle davacıların yetki itirazlarının yersiz olduğunu, davacıların, borca dayanak senetlerin, kendilerine tebliğ edilmediğini iddia ettiğini, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, ödeme emrinin gönderildiği tebligat zarfının da borca dayanak senetlerin suretlerini de içerdiğini, bu suretle davacıların işbu itirazının dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların, borca dayanak senetlerin teminat amaçlı verildiğini iddia ettiğini, bu iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, senedin teminat senedi olduğunu iddia eden tarafın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davacıların borca dayanak senedin zorunlu unsurlarının eksikliğini iddia ettiklerini, bu iddianın da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların ödeme itirazını kabul etmediklerini, zira işbu dava konusu borca dayanak...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1192 KARAR NO : 2021/1212 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2021/168 ESAS 2021/228 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından icra takibinde kefil olarak bulunan müvekkili aleyhine başlatılan Niğde İcra Dairesi 2021/1827 Esas sayılı icra takibine ilişkin borca itiraz ettiklerini, müvekkilinin böyle bir borcunun olmadığını, başlatılan icra takibindeki % 16,75 den Avans faizi işletilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, Merkez Bankasının belirtilen orandaki avans faizinin 19.12.2020 tarihinden itibaren...

      Yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu ve kesin yetki hallerinde, yetki itirazı ilk itirazlardan olmayıp taraflar (davalılar) her zaman yetki itirazında bulunabileceği gibi mahkemede kendiliğinden (re'sen) nazara almak zorundadır. Somut olayda, davacı ... Kadıköy 1. İcra Müdürlüğünün 2008/11807 Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde icra takibinde bulunmuştur. Davalı ... vekili icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine itirazın iptali istemi ile davalının merkezininde bulunduğu Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde iş bu dava açılmış davalı vekili yine mahkemenin yetkisine itirazda bulunmaksızın esas hakkındaki itirazlarını bildirmiştir....

        Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı yasal süresi içinde borca ve icra müdürlüğün yetkisine itirazda bulunmuş olduğundan, öncelikle yetki hususunun çözümlenmesi gerektiği, BK 89.Maddesi uyarınca sözleşmeden doğan borçlardan doğan ifa yeri icra müdürlüğünde takip başlatılabilecek ise de, somut uyuşmazlıkta davalı borca itiraz etmekle akdi ilişkiyi de reddetmiş bulunduğundan BK 89.Maddesi hükmünün uygulanamayacağı, icra takibinin genel yetki kuralı uyarınca davalının ikametgah yeri icra müdürlüğünde başlatılması gerektiği, davalının ikametgahının ... olduğu gözetildiğinde takibin başlatıldığı ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisiz olduğu, yetkili icra müdürlüğünde başlatılan bir takip bulunmadığından dava şartının gerçekleşmediği gerekçeleriyle, davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Mahkemenin usulune uygun yapılmayan bir yetki itirazını kesin yetki kuralı ile değerlendirerek hatalı bir karar verdiğini, oysaki HMK 17 maddesi gereği yetki sözleşmesi münhasır yetki niteliğinde olduğu, kesin yetki gibi değerlendirilemeyeceğini, mahkemenin bu hususu resen incelemesinin mümkün olmadığını, kesin yetki hallerinin HMK. 11/1 12/1, 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlendiğini, tacirler arasında yetki sözleşmesini düzenleyen HMK 17. maddesinin kesin yetkinin var olmadığı hallerde uygulanabildiğini, yetki sözleşmesinin kesin değil münhasıran yetki kapsamında kaldığını, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalının HMK 19/2'de belirtilen süreler dahilinde yetki itirazında bulunmadığını, mahkemenin yetki sözleşmesini kesin yetki kuralı sayarak hatalı karar verdiğini, ilgili icra dosyası incelendiğinde borçlunun yapmış olduğu usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığını, borçlunun 'Borca,...

          Mahkemece, takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de itirazın iptali davasına bakmakla görevli (yetkili) mahkeme takibin yapıldığı Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı Gaziantep 6.İcra Müdürlüğünün 2011/8258 sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HMK’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Adana 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır....

            Bu nedenle alacaklı ile borçlu icra dairesinin yetkisi hakkında yetki sözleşmesi yapabilirler (m.154/III, c.1). Buna göre borçlu ile alacaklı bir yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) ile başka bir icra dairesi yetkili kılmışlarsa, o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak bunun yanında borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi de aynı iflas takibi için yetkilidir ve alacaklı bu iki yer icra dairesinden birine başvurmakta serbesttir. İcra dairesi (İcra takiplerinde olduğu gibi) iflas takibinde de yetkisiz olduğunu kendiliğinden nazara alamaz (gözetemez); borçlu, icra dairesinin yetkisine ancak m.50,II gereğince ödeme emrine itiraz süresi içerisinde (varsa esas hakkındaki itiraz ile birlikte) itiraz edebilir....

              İcra Müdürlüğünün 2018/16132 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine ilamsız icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliği sonrasında itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı alacaklı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/657 Esas sayılı dosyasında itirazın iptaline ilişkin dava açıldığını, bu davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen ve kesinleşen yetkisizlik kararı sonrasında dosyanın yetkili mahkeme olan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, İstanbul 18....

              UYAP Entegrasyonu