Davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün 23.10.2008 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekilinin Besni Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi kanalı ile gönderdiği 27.10.2008 tarihli cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Mahkemece 21.4.2009 tarihli oturumda usulüne uygun olmayan vekaletname sunan ve davalı vekili olduğunu belirten Av. C… …… G… …..'ün yokluğunda taleplerinin reddine karar verilerek yargılama bitirilmiştir. Davalı vekilinin sunduğu davacı tarafın itiraz ettiği vekaletname asılın fotoğrafını taşımayan genel vekaletname niteliğindedir. Genel vekaletname ile boşanma davası açılıp yargılama işlemi yapılabilir. Ancak diğer tarafın bu vekaletnameye itiraz etmesi halinde, boşanma davaları için verilecek vekaletnameye, vekalet verenin fotoğrafının yapıştırılması zorunludur (Noterlik Kanunu m.80/1, Yönetmelik m.93)....
Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, İcra Hukuk Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir....
İlk derece mahkemesi; borçlunun takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında açıkça borca itirazını belirtmediği, akdi ilişkiyi kabul ettiği yada reddettiği yönünde beyanda bulunmadığı, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmadığı, bu durumda HMK'nın 6. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yerinde takibin yapılması gerektiği gerekçesi davanın reddine karar vermiştir. Davacı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sadece yetki itirazında bulunduğunu, borca itiraz etmediğini, akdi ilişkiye bir itirazı bulunmadığını, HMK'nın 10 ve TBK'nın 89. maddeleri hükmü gereği müvekkilinin merkez adresinin bulunduğu İstanbul İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHK TARİHİ : 14/04/2023 NUMARASI : 2023/107 ESAS- 2023/265 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 17 . İcra Müdürlüğünün 2023/290 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, ödeme emrinin 16/02/2023 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkil şirket adresi Mersin ili, Tarsus ilçesi sınırlarında olup, takipte Tarsus icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu beyanla, yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili Tarsus icra dairelerine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir....
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; icra takibinin Gölhisar İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlular vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, takibe, faize ve yetkiye itirazda bulunulduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçluların yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. O halde, mahkemece, borçluların itiraz dilekçesinde ileri sürdükleri diğer itirazlarının alacaklı tarafça kaldırılması isteminin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Dairesinin 2022/3265 Esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine ilişkin takibe karşı itiraz davası açıldığını, mahkemece yetki itirazının kabul edildiğini, ancak taraflarınca imzaya, borca ve kabul manasına gelmemek kaydıyla fer'ilerine yaptıkları itirazların incelenmediğini, yetkilisi olduğu şirketin bu şekilde keşide ettiği bir kambiyo senedi bulunmadığını, bu sebeple yerel mahkemenin imzaya, borca ve kabul manasına gelmemek kaydıyla fer'ilerine yaptığı itirazların incelenmemesi sebebiyle eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, icra takibinde borca, imzaya, faize ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini belirterek, yetkilisi olduğu şirket hakkında başlatılan takibin durdurulmasına ve iptaline, davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafından borçlular Hüseyin Kargın ve Baltacı İnşaat ......
İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu davalı İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı ... İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK'nın 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın ... İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23. (HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkilleri aleyhine İstanbul 29....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; " 6100 sayılı HMK. 19/2 maddesi uyarınca yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı, yetki itirazının geçerli olabilmesi için yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi açıkça bildirmesi gerektiği, somut olayda davacının yetkili icra dairesinin neresi olduğunu açıkça bildirmediğinden yetki itirazının geçersiz olduğu, itiraz dilekçesinden sonra sunulan 18.02.2021 tarihli dilekçe ile yetkili icra dairesinin Malatya icra daireleri olduğu bildirilmiş ise de; 6100 sayılı HMK'nun 319/1....
nın 355. maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, davacı borçlu tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz nedeniyle mahkemeye başvurulduğu, yetki itirazının öncelikle çözümlenmesi gereken itiraz olup yetki itirazının kabulüne karar veren icra mahkemesinin bu kararında alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedemeyeceği, zira icra mahkemesinin esasa ilişkin bir karar vermediği, borca ve imzaya itirazın yetkili icra müdürlüğünde ödeme emri tebliğinden sonra ileri sürülmesi halinde yetkili icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde değerlendirilebileceği, imzaya ve borca itirazın değerlendirilmesi sonucunda yukarda belirtilen koşulları taşıyorsa davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebileceği, icra mahkemesinde takip edilen dava ve duruşmasız işlerde maktu vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş olup mahkemece takdir edilen vekalet ücreti...