Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açılan davanın usulsüz tebligat şikayeti ile icra dairesinin yetkisine ve imzaya dair olup mahkemece tebligatın usulsüzlüğü ve yetkiye dair inceleme ve kararının doğru olduğu ancak, senet borçlusu davalının imzaya itirazı üzerine davacının kendisi dışında vekilin imza atmadığı veya vekile ait bulunmadığı nedenle imzaya itirazın reddine dair gerekçe ve kararın doğru olmadığı, mahkemece imzaya açıkça itiraz edilmekle ıspat külfeti davalı alacaklıda olmak üzere takip konusu senedin tanzim tarihi itibariyle davacının ve yetki kapsamında ise yetki verilen kişinin imza örneklerinin alınması bunun mümkün bulunmaması halinde davacı ve vekile ait samimi imza örneklerinin davalının gösterdiği yerlerden toplanmak suretiyle getirtilerek takibe konu senetteki imzanın davacının veya vekilinin elinden çıkıp çıkmadığı konusunda rapor almak suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken reddi yerinde görülmemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan bonolara dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlu ikametgahının Batman ilinde olduğunu bu nedenle Batman İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirterek, İcra Müdürlüğünün yetkisine ,imzaya ve borca itiraz etmiştir. Mahkemece borçlunun mernis adresinin Batman olduğu yine ödeme emrinin Batman'da tebliğ edildiği, bononun ödenmek üzere borçlunun ikametgahında ibraz edilmesi gerektiği açıklanarak HMK.'...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2019/352 ESAS 2021/168 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Adana 4....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, İİK 169/a maddesinin açık olduğunu, yetki itirazlarının yerel mahkemece duruşma açılarak incelenmesi gerektiğini, dosya üzerinden karar verilemeyeceğini beyanla, istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 169. Maddesi gereğince yetkiye ve borca, İİK 170. Maddesi gereğince imzaya itiraza ilişkindir. İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2019/14373 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlu ile dava dışı borçlu Aysel Altaş aleyhine 95.000,00 TL asıl alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, davacıya ödeme emrinin Çiğli adresinde 14/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır....

    Bu sebeple tarafların arasındaki yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu anlaşıldığından yetki itirazının reddine, tüm dosya kapsamına ve özellikle denetime elverişli yeterli ve kanaat verici bilirkişi raporuna göre; alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun imza itirazında bulunduğu, imza incelemesi sonunda imzanın davacıya ait olduğu anlaşıldığından imza itirazının reddine, takip durdurulduğundan davacının tazminata mahkumiyetine karar vermek gerektiği, davacı tarafından borcun ödendiğine ilişkin 169/a Maddesindeki belgelerle ispatlayamadığından ve dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların dar yetkili icra mahkemesince incelenmesi mümkün olmadığı” gerekçesi ile ;“1- Davacının yetkiye itirazının REDDİNE, 2- Davacının imzaya itirazının REDDİNE, 3- Davacının borca itirazının REDDİNE, 4- Takip çıkışının %20'si oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5- Takip çıkışının %10'u oranında olan...

    Somut olayda, takip borçlularından Davut'a 10 örnek ödeme emri Düzce adresinde tebliğ olunmuş, adı geçen borçlunun yetki itirazında bulunduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığına göre, Düzce İcra Dairesi'nin yetkisi kesinleşmiştir. Bu durumda yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz Eden: Davalı/alacaklı vekili Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava; borca, imzaya, İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/369 ESAS 2020/59 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklıya borcu olmadığını, gönderilen ödeme emrindeki ana paraya, imzaya, faize, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, T2 Şile İcra Müdürlüğünün 2018/4744 Esas sayılı takip dosyasının derdest ve rehinli takip olduğu halde uydurma ve sonradan doldurma senet adı altındaki evrak ile takibe girmesinin hukuka aykırı olduğunu, evraktaki imzanın kendisine ait olmadığını, yetkili icra dairesinin Gülşehir İcra Daireleri olduğunu, yetkiye itiraz ettiğini belirterek yetkiye, takibe, borca, senede, imzaya itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini...

      İcra Dairesi'nin 2021/3057 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacı borçlunun İskenderun ilçesinde ikamet etmesi sebebiyle yetkili icra dairesinin İskenderun İcra Dairesi olduğunu, Adana İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu, takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, çek nedeniyle davalıya karşı bir borcun bulunmadığını beyan etmiş, öncelikle yetki itirazının kabulüne, aksi durumda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; genel yetkili icra dairesinin davacı borçlunun bulunduğu yer olan İskenderun İcra Dairesi olduğu, borçlunun seçimlik hakkını bu yerden yana kullandığı gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden borca ve imzaya itirazlar yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2018/435 ESAS, 2020/815 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkilileri aleyhine İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2018/21397 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu bonodaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davacı vekili duruşmadaki beyanında icra takibine konu bononun ön yüzündeki sağ tarafında T3 yazan imzaya itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, davacı tarafın imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince 2018/131 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 09/04/2019 tarihli karara karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine dairemizce 2019/1676 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 31/12/2019 tarihli karar ile "Her ne kadar ilk derece mahkemesince senedin düzenleme tarihinde davacının şirket yetkilisi olmadığı, 30/06/2017 tarihinde davacının şirket yetkilisi olarak göreve başladığından ve hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; takip, şirket ve davacı asil aleyhine başlatılmış olup, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacı asil takip borçlusu şirketin de yetkilisi olup, bu nedenle yetkili olduğu şirket ve kendi aleyhine başlatılan takiple ilgili imzaya ve borca yönelik dava açmasında hukuki menfaati söz konusu olduğundan, senedin...

      UYAP Entegrasyonu