İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2023 NUMARASI : 2023/60 ESAS 2023/253 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dayanak çeki davacının yetki verdiği eşi Ali Çağdaş'ın keşide ettiğini, imzaya ve borca itirazın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Takibe dayanak senet üzerindeki imzanın davacı borçluya ait olmadığına ilişkin kesin kanaat içeren bilirkişi raporu ile sabit olduğu, her ne kadar davalı alacaklı tarafça davacı borçluya vekaleten işlerini yürüten Ali Çağdaş'ın da imza örnekleri alınarak inceleme yapılması talep edildiği ancak dosya arasında mevcut Mersin 4.Noterliğinin 08.07.2023 tarih 20396 yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde davacı borçlunun kambiyo senedi düzenleme konusunda yetki vermediği, kambiyo senedi düzenlenmesi hususunda özel yetki verilmedikçe vekalet vereni borçlandırıcı kambiyo senedi düzenlenemeyeceği gerekçesiyle takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiştir....
o aşamada imzaya ve borca itiraz etmediğini ve borcu da ödemediğini, hal böyle olunca protesto ile ihtar esnasında itiraz etmediği tüm hususlara takip aşamasında itiraz etmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu beyan ederek haksız, yersiz ve hukuki mesnetten uzak davanın reddine, haksız yere ve süresi dışında imzaya, borca ve faize itiraz eden borçlunun takibin durdurulması ve iptali davasının reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2021 NUMARASI : 2020/521 ESAS - 2021/541 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Alacaklı lehdar tarafından, keşideci Nihal Modaevi ve Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şirketinin tek imza ile keşide ettiği çeke dayalı olarak, TTK'nın 678. maddesi uyarınca keşide tarihinde keşideci şirketin müşterek imza ile temsil edildiği halde, tek imza ile çek düzenlediğinden imzasından şahsen sorumlu olduğunu belirterek şirket yetkilisi gerçek kişi hakkında başlattığı takibe, borçlunun imzaya ve borca itirazı üzerine dosyada imzaya itiraza yönelik bilirkişi incelemesi yapıldığı ve imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmekle birlikte, ilk derece mahkemesince takibin şirkete yönelik olduğu yanılgısına düşülmek suretiyle itiraz şirketin borca itirazı olarak değerlendirilmek suretiyle davanın kabulü cihetine gidilmiştir. Oysa, takip şirkete yönelik olmayıp, borçlu şirket yetkilisinin şahsına karşı başlatılmıştır....
Somut olayda, davacı alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla takipte davalı borçlunun, süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, yetki itirazı dışında borca da itiraz ettiği, ancak akdi ilişkinin borçlu tarafından inkar edilmediği, sadece borçlu olmadığı belirtilerek itiraz edildiği, davaya cevap dilekçesinde de aynı şekilde sadece borçlu olmadığı belirtilerek akdi ilişki inkar edilmediğinden, 6098 sayılı TBK'nın 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmaktadır. Bu durumda, HMK'nın 10, TBK'nın 89. maddesi hükümleri uyarınca sözleşmenin yerine getirileceği ve alacaklının ikametgahı olan İzmir İcra Daireleri yetkilidir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kaldırılması talebinin reddi kararı usul ve yasaya aykırıdır. Davalı borçlu icra takibine yaptığı itirazında borca ve ferilerine de itiraz ettiğinden, davacı alacaklının İİK'nın 68. maddesi uyarınca borca ve ferilerine itirazının kaldırılması talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir....
Uyuşmazlık; takibin iptali istemine ilişkin borca itiraz niteliğindedir. Takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında 15/10/2018 keşide ve 15/11/2018 vade tarihli bir bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, başvurunun yasal süresinde yapıldığı görülmüştür. İİK.'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hakimi itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; borçlu tarafından sunulan dava dilekçesinde, borca itiraz edildiği görülmektedir. Bu durumda yukarıda açıklanan madde gereğince mahkemece itirazın duruşma açılarak incelenmesi zorunludur....
nin icra dairesinin yetkisine dair itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle memur muamelesini şikayete ilişkin taleplerinin kabulü ile icra müdürlüğü kararlarının iptaline, yetki itirazının süresinde yapıldığının kabulü ve icra memur muamelesini şikayet taleplerinin reddi halinde borçlu Lider Gıda Ltd. Şti.'nin yetki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı borçlu T5 T7 T7 T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yazılı ve sözlü olarak borca itiraz etme iradesinin bulunmasının yeterli olduğunu, İİK 62. maddenin itirazın şeklini ve zorunlu unsurlarını belirtmediğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre de borçlunun dilekçesinden genel olarak itiraz iradesi çıkarılabiliyorsa geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalıNIN 10.04.2023 tarihinde herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesi ile borca itiraz ettiğini, yapılan itiraz ile icra takibinin durduğunu, davalı-borçlunun itirazları ve iddialarının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, haksız bir menfaat sağlama gayesi ile yapıldını ve reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin, davalı borçlu şirketten olan alacağı, elektrik kullanımına ve zamanında ödenmemiş faturalardan kaynaklı haklı sebeple yansıtılan fesih bedeline ilişkin ilgili sözleşme hükümlerinden kaynaklandığını, borca ve icra takibine konu faturaların sözleşmedeki hükümlere karşılık düzenlendiğini, söz konusu fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, yürürlükteki mevzuat çerçevesinde, davalının abonelik adresinin bulunduğu ... İli, ... İlçesi sayaçları yerel dağıtım firması olan ...A.Ş. tarafından okunduğunu, okumalara dair verilerin ...'a bildirildiğini ve ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı asil istinaf dilekçesinde özetle; takip dayanağı çekte kendisini şahsen sorumlu kılan imza bulunmadığı halde keşideci ile birlikte şahsı hakkında başlatılan takibin kötüniyetli olduğu ve bu nedenle %20 oranında icra inkar tazminatı talep edilmesine rağmen tazminata hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararı bu yönden istinaf ettiği anlaşılmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstem, davacının takibe konu çekte kendisini sorumlu kılan imzanın bulunmadığı itirazına yöneliktir. Bu hale göre borçlunun takip konusu çekte, keşideci ve aval veren sıfatı ile imzasının olmadığına ilişkin itiraz, İİK'nun 169/a maddesinde düzenlenen borca itiraz niteliğindedir. Borca itirazın yasal yaptırımı ise takibin iptali değil, takibin durdurulmasıdır. Borca itirazın kabulü ve alacaklının kötüniyetli veya ağır kusurlu olması halinde aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekir....