İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/07/2020 NUMARASI : 2020/211 ESAS 2020/607 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı Gülakar Müh. T1 Mak. Med. San. Ve Tic. Ltd....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların hem imzaya hem de yetkiye itiraz ettiklerini, öncelikle mahkemece tefrik kararı verilmesi gerektiğini, takibe konu çek arkasına karşılıksızdır kaşesi vurulduğunu, bu nedenle aranacak değil götürülecek borç niteliğinde olduğunu, müvekkili alacaklının ikametgahındaki icra müdürlüğünün de yetkili olduğunu, diğer borçluların takibe itiraz etmediğini, bir borçlu yönünden takip kesinleştikten sonra diğer borçluların yetki itirazında bulunma haklarının bulunmadığını, tüm bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış yetki itirazı ve İİK'nun 170.maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır....
Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK'nun 22.09.1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25.12.1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde, yetki itirazında bulunana, birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır. Yetkili olmaları koşulu ile birden çok yetkili mahkeme (icra dairesi) belirtilmiş olsa dahi, yetkili yeri bildirme yükümlülüğü yerine getirilmiş olur. Ancak, borçlu bu yerlerden birini tercih etmelidir....
o aşamada imzaya ve borca itiraz etmediğini ve borcu da ödemediğini, hal böyle olunca protesto ile ihtar esnasında itiraz etmediği tüm hususlara takip aşamasında itiraz etmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu beyan ederek haksız, yersiz ve hukuki mesnetten uzak davanın reddine, haksız yere ve süresi dışında imzaya, borca ve faize itiraz eden borçlunun takibin durdurulması ve iptali davasının reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı... ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İtiraz ise İ.İ.K.'nın 265. Maddesinde düzenlenmiş olup; Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.Borçlu vekili tarafından imzaya ve yetkiye itiraz edilmiş, mahkemece yetki itirazının reddine, itiraz edenin ihtiyati tedbirin verilme sebeplerine yönelik itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Somut olayda, imzaya itiraz eden keşideci ...'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2021/277 ESAS 2021/489 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz KARAR : Adana 5....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Somut olayda; yukarıda da açıklandığı üzere borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sonradan feragat ettiği yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre bonodaki imzanın borçluya ait olduğunun tespiti ile birlikte dava dilekçesinde ileri sürülmemiş olmasına rağmen bonoda tahrifat yapıldığı hususunun da belirlendiği ve bu rapora dayalı olarak mahkemece, bonoda 10.000 TL olan miktarın araya “sıfır” rakamı eklenmek sureti ile 100.000 TL yapıldığı gerekçesi ile 10.000 TL'nın üzerindeki miktar yönünden takibin durdurulmasına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görülmektedir....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." İİK.nun 170. maddesinde ise imzaya itiraz düzenlenmiş olup, anılan madde gereğince imzaya itirazın da duruşma açılarak incelenmesi zorunludur. Somut olayda başvuru, borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan maddeler gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, taraflar tacir olmadığından yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, yerleşim yerinin bulunduğu yer olan Kütahya İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu olduğunu, yetki itirazı kabul görmez ise senetteki imzaya itiraz ettiğini ileri sürerek yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Kütahya İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, yetkisiz icra müdürlüğünce yapılan tüm işlemlerin ve takibin iptaline, aksi kanaatte imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve iptaline, asıl alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve yine alacağın % 10'u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, borçlu tacir olduğundan yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu, diğer borçlu ... Ltd....
GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Takibe konu bononun zorunlu unsurları barındırdığı itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. Takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı ileri sürülmüş ise de, İİK'nın 50/1 maddesi atfıyla uygulanacak olan HMK'nın 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi bildirmemesi halinde yetki itirazı dikkate alınmayacağından ve davacı tarafça yetkili icra dairesi bildirilmediğinden, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....