İşçi ve işveren arasında işverenin borçlarının sona erdirilmesine yönelik olarak 6098 sayılı Kanun’un yürürlülüğü öncesinde yapılan ve miktar içeren ibra sözleşmelerinde alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, Dairemizin yerlemiş içtihatlarında yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Makbuz hükmünde olan ve miktar içeren bu ibranamelerin iş sözleşmesinin devamı sırasında imzalanmış olması ibranameyi geçersiz kılmamaktadır. Somut olayda, davalı işveren tarafından ibraz edilen 30.06.2008 tarihi ibraname ile davacıya bir miktar kıdem, ve ihbar tazminatı ile ulusal ... genel tatil günleri ve hafta tatili ücret alacağı ödendiği görülmektedir. İbranamenin işçi tarafından itirazi kayıtsız imzalandığı ve ibraname altındaki imzaya davacı tarafça itiraz edilmediği görülmektedir....
DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 13 .İcra Müdürlüğünün 2021/9448 E.sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkil şirket adresinin Kocasinan /Kayseri olup, takipte Kayseri İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takip dayanağı çekin keşide yeri ve muhatap banka şubesinin de Bakırköy Adliyesi Yargı Çevresinde olmadığını, dava dışı diğer borçluların yerleşim yeri adresinin Bakırköy Adliyesi Yargı sınırları içinde olsa bile HMK 7/1 hükmünün uygulanabilmesi için dava dışı borçlar hakkındaki takibin itirazlarını yapıldığı takip itibariyle kesinleşmiş olması gerektiğini, çekte bulunan imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili Kayseri İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, ayrıca imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/166 ESAS, 2019/570 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI, BORCA VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/166 Esas, 2019/570 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 26....
Mahkemece, borçlunun yetki itirazının reddine karar verilip diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetki itirazının kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
YETKİ İTİRAZI 6100 S. HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU [ Madde 116 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 117 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 164 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 187 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı vekili 28.05.2009 havale tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuş, bu itiraz hakkında bir karar verilmemiştir. Yetki itirazı hakkında karar verilmiş olmadığından; yetki itirazının incelenmesinde 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) hükümlerinin uygulanması gerekir. Mahkemelerin yetkisine yönelik itirazlar ilk itirazlardan olup (HUMK. md. 187/2; HMK. md. 116) bu husus mahkemece öncelikle ve esasa girilmeden ön sorun gibi incelenerek sonuçlandırılır....
DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkilleri aleyhine İstanbul 29....
Somut olayda; borçlular mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesini açıkça belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazından bahsedilemez. O halde, mahkemece; yetki itirazının reddi ile imzaya itirazın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Oysa borçlu yargılama sırasında 17/05/2016 havale tarihli ek beyanını içerir dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş ve mahkemece bu husus değerlendirilerek yetkisizlik kararı verildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece yetki itirazının yasal süresi içerisinde ileri sürülmemesi bakımından reddine karar verilerek imzaya ve borca itirazların esasının incelenmesi gerekirken yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
o aşamada imzaya ve borca itiraz etmediğini ve borcu da ödemediğini, hal böyle olunca protesto ile ihtar esnasında itiraz etmediği tüm hususlara takip aşamasında itiraz etmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu beyan ederek haksız, yersiz ve hukuki mesnetten uzak davanın reddine, haksız yere ve süresi dışında imzaya, borca ve faize itiraz eden borçlunun takibin durdurulması ve iptali davasının reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....