WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takipte, borca itirazlarının yanısıra icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiş, Mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nın 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Takibe konu senette düzenleme yeri Çorlu olduğundan, Çorlu'da takip yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece, davacının yetki itirazının reddi ile borca itirazları hakkında karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkili firma yetkilileri tarafından davalı firma adına alınan malların fatura karşılığı davalıya teslim edildiğini, ancak davalının borcunu ödemediğini, çekilen ihtardan da sonuç alınamaması üzerine takibe geçildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini düzenlenen faturalarda yetkili mahkemenin ... olacağı hususunda şerh bulunduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermeyip, yargılamaya da katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının ikametgahın ..., davalının ise .../... olduğu, faturalarda yer alan yetkiye ilişkin düzenlemenin yetki sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceği, ... İcra Dairelerinin somut olayda yetkisiz olduğu, bu nedenle yetki icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Davalı vekili, davalının ikametgahının Kadıköy/İstanbul olması nedeniyle İstanbul Anadolu Adliyesi İcra Müdürlüğünün ve mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş ve itirazın iptali davasının 1 (bir) yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

      Dava; takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, girişilen takibe karşı davalı tarafça borç ve fer'ilerinin yanında yetkiye de itiraz edildiği, ancak yetkili icra dairesinin gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesi yollaması ile somut olayda uygulanması gereken ve itiraz tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HMUK'nın 23. maddesince uygun bir yetki itirazından söz etmek mümkün değildir. Açıklanan hususlar karşısında, İİK'nın 50. maddesi gereğince icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz bir karara bağlandıktan sonra, tarafların delil ve belgeleri toplanıp, oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın esası yönünden karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

        İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, fatura içeriğindeki malların müvekkilince davalıya satılarak teslim edilmiş ise de, bedelinin ödenmediğini, aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İcra Dairesi olduğunun belirtildiği, takip dayanağı çeklerin keşide yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ve itiraz eden borçlunun adresi itibariyle ... İcra Dairesi'nin yetkili olmadığı ve yetki itirazında da yetkili icra dairesinin usulüne uygun olarak bildirilmediği, dolayısıyla bu durumda yetki itirazının geçersiz olduğu anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilip, borçlu tarafından ileri sürülen borca itiraz nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davalı borçlunun ödeme emrine verdiği itiraz dilekçesinde yetki ve borça itiraz ettiği, takibin faturaya dayalı olarak yapıldığı ayrıca yazılı bir sözleşme sunulmadığı, fatura düzenlenmesinin akdi ilişkinin ve alacağın varlığını katınlanmaya yeterli olmadığı, bu nedenle TBK'nın 89/1. maddesinin davada uygulama imkanınn bulunmadığı, genel yetki kurallarına göre İİK'nın 50 ve HMK'nın 6. maddesi uyarınca yetki, icra dairesinin davalı şirketin ikametgahı olan İstanbul İcra Dairelerinin olduğu, yetkili icra dairesinde takip yapılmasına itiraz iptali davaların koşullarından olduğu, bu nedenle yetkili icra dairesinde takip yapılmaması nedeniyle dava şartı noksanlığına dayalı davanın reddine karar verilmiştir....

              Alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK'nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararı bildirici nitelikte olup, icra dairesince, “icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına, borca itirazın yetkili icra dairesince değerlendirilmesine” karar verilmiş olmasının bir önemi yoktur, takip hem yetki yönünden hem de asıl borç yönünden durmuş olacaktır. İİK'nun 67. maddesi gereğince de takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....

                , davalının yetki ilk itirazının kabulüne ve dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

                  ödeme emirlerinin ve ödeme emrini içerir tebligatların iptaline, yetki ve borca itirazlarının kabulüne, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu