İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....
İcra Müdürlüğü 2020/427526 MTS sayılı dosyasına istinaden takibe konu ettiğini, taraflarınca 20.07.2020 tarihinde ilgili takibe yetki ve davacı alacaklıya karşı bir borçlarının olmaması nedeniyle itiraz ettiklerini, takibin bu nedenle ilgili icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, davacı alacaklı tarafından yapılan takibe itirazın içeriğinde icra dosyasının açıldığı yer olan "Ankara İcra Dairelerinin" yetkisine de itiraz edildiğini, ilgili icra dosyası yetkili olan "İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerine" gönderilmediğini, Ankara 33....
MTS sayılı dosyasına istinaden takibe konu ettiğini, taraflarınca 20.07.2020 tarihinde ilgili takibe yetki ve davacı alacaklıya karşı bir borçlarının olmaması nedeniyle itiraz ettiklerini, takibin bu nedenle ilgili icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, davacı alacaklı tarafından yapılan takibe itirazın içeriğinde icra dosyasının açıldığı yer olan "Ankara İcra Dairelerinin" yetkisine de itiraz edildiğini, ilgili icra dosyası yetkili olan "İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerine" gönderilmediğini, Ankara ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2022 NUMARASI : 2022/460 ESAS - 2022/542 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aleyhine İstanbul 12....
Maddesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı ancak ancak yetki sözleşmesinin genel mahkemelerin yetkisini bertaraf etmeyeceği hususunun da yetki şartında açıkça belirtildiği, bu durumda taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin münhasır yetki sözleşmesi olmadığı ve ilamlı takiplerde genel yetki kuralı gereği alacaklının dilediği icra dairesinde takip açma hakkı bulunduğunun kabulü ile davacının yetki itirazının reddi gerektiği anlaşılmıştır. İİK 150/ı maddesinde "... Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır....
İİKnın ‘yetki ve itirazları’ başlıklı 50.maddesinde “para borcunun icra takibine konulması hususunda HUMKun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu, yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılacağı, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesinin tetkik ve kati surette karara bağlanacağı" düzenlenmiş, 6100 sayılı HMKnın 19/2. maddesinde ise "… Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda davalı icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine birlikte itiraz etmiş, ne var ki davalı, icra dairesinin yetkisine itiraz ederken yukarıda anlatılan kanuni düzenlemelere uygun bir şekilde yetkili icra dairesini göstermemiştir. Hal böyle olunca davalının geçerli bir yetki itirazı olmadığından, .......
Mahkemece, "... 7.İcra Müdürlüğünün 2009/14826 sayılı dosyasının tetkikinde; ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından takibe itiraz edildiği, ancak; itiraz dilekçesinin tetkikinde davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı; bu nedenle, icra dairesinin yetkisinin kesinleştiği, buna rağmen davacı vekili tarafından itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi yerine ... mahkemelerinde açıldığı anlaşılmakla davacının davasının yetki nedeni ile reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Gerekçesiyle" davacının davasının yetki nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptaline ilişkindir. İtirazın iptali davalarında; yargılama usulü olarak genel hükümler uygulanır. Davanın icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi zorunluluğu yoktur. Davalı borçlunun, davanın yargılaması sırasında yetki itirazıda bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlulardan ... ve ...'in, borca itirazlarının yanında ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek takibe itiraz ettiği, alacaklının borçluların borca ve yetkiye itirazlarının kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlulardan ...'...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların yapılan takibe alacak ve borç miktarlarını ve kalemlerini ayrıntılı olarak hesaplama ve bu elde ettiği sonuca göre takibe itiraz edip etmeyeceğine karar vermesi gerekirken takibe bir bütün halinde itiraz edilmesi ve alacağın basit matematik hesabıyla tespit edilebilir nitelikte bulunması nedeniyle likit alacak konumunda bulunduğundan itirazın kötü niyetli olarak görüldüğü, davacının davalılardan takip tarihi itibariyle 1.075,00 TL. asıl alacak, 1.547,09 TL. faiz alacağı olmak üzere toplam 2.622,09 TL. alacaklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, itirazın 1.075,00 TL. asıl alacak ve 1.547,09 TL. faiz olmak üzere toplam 2.622,09 TL. üzerinden iptaline, davanın kabul eden miktarı üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Somut olayda; borçlunun, icra müdürlüğüne borca itirazının yanı sıra yetki itirazında da bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 66.maddesi uyarınca yasal sürede yapılan itiraz ile takip olduğu yerde durur. İcra dairesinin yetkisine itiraz da borca itiraz niteliğinde olup, yetki itirazı üzerine, takip, anılan yasa hükmü uyarınca durur. Yetki itirazı kaldırılmadığı sürece takibe devam etme olanağı yoktur. Dolayısıyla icra müdürlüğünün şikayete konu kararı usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....