WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....

DAVA Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; takip konusu çekin 30.11.2018 tarihinde muhatap bankaya üçüncü ciranta alacaklı davalı hamil tarafından ibrazında keşideci imzasının uyuşmaması nedeniyle ödeme yapılmadığının görüldüğü, belirtilen çekte keşideci ve birinci ciranta imzasına itiraz ettiklerini beyan ederek ayrıca borca, faize, imzaya, yetkiye, zamanaşımına, ihtiyati haciz kararına ve borçtan kaynaklı bütün fer'ilerine itiraz ederek davacı borçlu şirketler yönünden icra takibinin ve ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir ve davacı borçlular aleyhine asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. III....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, senedin düzenleme yerinin Elbistan olması sebebiyle yetki itirazının yerinde olmadığı, imzaya itiraz sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bilirkişilerce inceleme laboratuvar ortamında ve teknik cihazlarla yapıldığından raporun hükme esas alınmasının isabetli olduğu, raporun kanaat raporu olmasının sonucu değiştirmediği, mahkemece imzaya itiraz sonucu İİK'nın 170. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle her iki tarafın istinaf başvurusunun HMK' nın 353/1-b-1 md gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/951 esas sayılı dosyasında 21/09/2020 tarihinde imzaya ve borca itiraz ile dava açtığı, 30/09/2020 tarihli tensip tutanağında, davacının tedbir talebinin HMK'nın 389 vd., İİK'nın 170/2 maddeleri ile takip dosyası, dava dosyası ve sunulu deliller gözetilerek takdiren teminatsız olarak kabulüne, takibin davacı yönünden geçici olarak durdurulmasına, aşan tedbir ve diğer taleplerinin reddine karar verildiği, yapılan yargılama neticesinde, İstanbul 16....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Takibe konu bononun keşide yerinin İstanbul olduğunu, takibin İstanbul da başlatıldığını ve yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Müdürlüğü'nün olduğunu, davacının yetki itirazlarının reddi gerektiğini, takibe konu senedin ön yüzünde davacı borçlunun imzasının bulunduğunu ve bu nedenle keşidecinin avali konumunda olduğunu, TTK. Md 702 gereğince keşideci şirket gibi yetki sözleşmesine bağlı olduğunu, yerel mahkemece eksik inceleme yapıldığını, davaya konu protokol ve ödeme aracı olarak bononun usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğini, borçlular tarafından imzalandığını, usulüne uygun olarak düzenlenen bononun kambiyo vasfının da haiz olduğunu, davacı tarafça imzaya ilişkin iddialarını ispatlayamadığını ve davanın reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/27015 Esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattıklarını, borçlu davacının 27/09/2018 tarihinde takiple ilgili yetkiye, ciro/imzaya ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının yerinde olmadığını, müvekkil şirket ile davacı borçlu arasında ticari ilişki olduğunu, bu ilişkiye dayanak müvekkil şirkete daha önce de aynı mahiyette aynı imzaları taşıyan senetler verdiğini ve bu senetlerin ödendiğini, bu senetlerdeki ve faturalardaki imzalarla dava konusu senet üzerindeki imza karşılaştırıldığında ve aynı zamanda mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda imzaların aynı kişinin el ürünü olduğunun anlaşılacağını beyan ederek davanın reddi ile davacı tarafın tazminata mahkum edilmesini istemiştir....

      DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-alacaklı tarafından müvekkili aleyhinde toplam 12.784,59 TL bedelli 22/10/2018 tanzim, 07/01/2019 vade tarihli, 07/01/2019 faiz başlangıç tarihli, 12.500,00 TL'lik bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, ödeme emrinin 15/02/2019 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini işbu takipteki imzaya ve borca itiraz ettiklerini, İİK'nun 170. maddesinde aynen; "Borçlu,168 inci maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir..." denildiğini, bu sebeple müvekkiline ait olmayan takibe dayanak iş bu senetteki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini,müvekkili şirketin temsilcisi olan Faruk Daştan'a ait olmadığını, müvekkili şirketin temsilcisinin imzalamadığı senet...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2023 NUMARASI : 2022/303 ESAS 2023/180 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/25906 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş olup iş bu davaya konu icra takibinde borca, imzaya ve takibe itiraz ettiklerini, alacaklı görünen tarafın hükmi şahsiyeti ve taraf ehliyetinin olmadığını, takip hak ve ehliyeti olmayan tarafından başlatılmış olan takibin iptalinin gerektiğini, takibe konu belgenin müvekkili şirketlerin yetkilisi tarafından tanzim ve imza edilmediğini, müvekkili firmaların halihazırda tek yetkilisinin Ekrem Şahin olduğunu, takibe konu...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....

        Bonoda vadenin 6102 sayılı TTK'nun 703 ve 704. maddelerine aykırı olarak düzenlenmesi ve vade tarihinin tanzim tarihinden önceki bir tarihi taşıması halinde senet, bono vasfını yitirir. Somut olayda, takip dayanağı senedin tanzim tarihinin 20.12.2012, vade tarihinin 05.06.2012 olduğu, bu haliyle kambiyo senedi vasfında olmadığı görülmektedir. Bu itibarla, borçlu hakkında bu belgeye dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamaz. İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir....

          UYAP Entegrasyonu