ın ikamet yerinin Siirt olduğu, genel yetkili icra dairesinin borçlunun ikamet yerindeki icra dairesi olduğundan yetkili İcra Dairesinin Siirt İcra Dairesi olduğunu, yetki yönünden takibe açıkça itiraz edilmiş olduğundan bu yönde ki davanın da kabulü yerine reddinin hukuka aykırı olduğunu, imzanın sahte olduğu anlaşıldığından müvekkili şirket lehine tazminata hüküm edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ayrıca şikayet kabul edilmesine rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne, karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile davacı şirkete yapılan ödeme emrinin tebliğ tarihinin 29/08/2019 tarihi olarak düzeltilmesi talebi ile imzaya ve yetkiye itiraza ilişkindir....
Maddesinde " icra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda ..." diyerek imzaya itiraz halinde incelemenin ne şekilde yapılacağını düzenlemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada davanın konusu 2019/1261 Esas sayılı takip ve bu takibin dayanağı çek olduğu halde icra müdürlüğünce 2019/1291 Esas sayılı takibe konu çek aslı gönderilerek bilirkişi incelemesi bu çek yönünden yapılmış ve alınan rapor esas alınarak hüküm tesis edilmiştir. Anılan durum karşısında, dava konusu çek ve bu çekteki davacı keşideci borçlu imzası yönünden İİK 68/a maddesi gereğince yapılmış inceleme ve alınan rapor bulunmadığından uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek önemli ölçüde delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Bu nedenle de asile yapılan tebligat ile itiraz süresi işlemeye başlamayıp, vekile tebliğ edildiği tarihten itibaren başlayacaktır.Somut olayda örnek 10 numaralı ödeme emri borçlu vekiline 24.10.2014 tarihinde tebliğ edildiğine göre, 28.10.2014 tarihinde yapılan imzaya itiraz, İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal sürededir.O halde mahkemece, itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
B.İstinaf Sebepleri Alacaklı, borçlunun 18.09.2019 tarihinde imzaya, yetkiye ve borca itiraz ettiğini, ipotekli takipten haberdar olduğu halde itiraz dilekçesinde mükerrerlik itirazında bulunmadığını, bir yıl sonra yapılan bu şikayetin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ve mükerrer olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI C.1.Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçeye yer verilerek mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2022 NUMARASI : 2020/195 ESAS - 2022/200 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/4564 esas sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız takipte takip dayanağı çekin arka yüzünde yer alan ciranta imzasının müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin alacaklı taarafa borcu olmadığını ileri sürerek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
kabul ettiğini, teminat olarak verildiği söylenen çek üzerindeki imzaya itiraz etmenin kötü niyet göstergesi olduğunu, ayrıca çekin takibe konulmasında ağır kusurlu ya da kötü niyetli olmamasına rağmen müvekkili aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesinin de doğru olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Alacaklı, kötü niyetli ve ağır kusurlu olmadıklarını, yüz yüzelik olması halinde ağır kusurun bulunduğunun kabul edilemeyeceğini, ticari faaliyet neticesinde elde ettikleri çek nedeniyle takibe geçmeleri nedeniyle kendilerine kusur atfedilemeyeceğini, haksız olarak takibe itiraz edildiğini, alacaklarına kavuşamadıkları gibi tazminat ve para cezası nedeniyle mağduriyetlerinin arttığını belirterek kararın kaldırılmasına ve itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya itiraz ve şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 170, HMK'nın 211. madde hükümleri 3....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/249 Esas sayılı dosyası ile 03/04/2017 tarihinde icra takibine ve borca itiraz ettikleri ve ilgili mahkemeden verilmiş olan kararı istinaf etmeleri sonrasında da, istinaf taleplerinin 09/07/2020 tarihinde reddedildiği, usulsüz tebliğ şikayeti ile yeniden geriye dönük yapılan işlemlere yönelik itiraz ve şikayetlerinin öncelikle takipten haberdar oldukları icra mahkemesinde açmış oldukları 03/04/2017 tarihi baz alındığı göz önünde bulundurulduğunda, şikayet ve itirazlarının süresinde olmadığı, zaman aşımına yönelik itirazları incelendiğinde, icra takip dosyasında takibe konu alacak belgelerinin zaman aşımına uğramadığı, takibin zaman aşımına uğramayarak yasal süreler içerisinde takibe devam olunduğu, bu nedenle şikayetçinin tüm itiraz ve şikayetlerinin reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 26....
İmzaya itiraza ilişkin İİK.nun 168/4. maddesindeki süre belirli bir süre olup somut olayın imzaya ilişkin kısmının şikayet olarak nitelendirilmesi dolayısıyla süresiz şikayete tabi olduğunun ileri sürülmesi olanaksızdır. Eldeki yargılamada ödeme emri 02.01.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup imzaya itiraz ise 16.09.2020 tarihinde yapıldığından imzaya itirazın süreden reddi isabetlidir. Diğer taraftan, maaş haczi neticesi tahsil edilen paraların iadesi talepli şikayette bulunulmuş ise de; somut olayda takip itirazsız kesinleşmiştir. Y.12.HD.nin 2014/31333 E. 2015/6149 K. sayılı emsal içitihadında özetle ;” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra Ve İflas Kanunu'nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra Ve İflas Kanunu'nda açıkça gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması (zorunlu dava arkadaşlığı) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK'nun 209/1. maddesinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir....
DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeni aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/15028 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte imzaya, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali ile davalılar aleyhine %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....