Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazları ile birlikte usulsüz tebliğ şikayeti mevcut ise, usulsüz tebliğ şikayeti Mahkemece ön mesele olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olup olmadığı, şikayetin İİK'nın 16 ve TK'nın 32. maddeleri kapsamına göre süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edildikten ve bu hususa gerekçede yer verildikten sonra borçlunun yetki, imza ve borca itirazlarının öğrenme tarihine göre yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülüp sürülmediği belirlenerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, davacıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dava dilekçesi özetinde, gerekçede ve hükümde yer verilmediği, usulsüz tebliğ şikayeti herhangi bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmaksızın doğrudan davacıların tüm itirazlarının süre yönünden reddi yönünde eksik inceleme ile isabetsiz şekilde yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır....

DAVA KONUSU : ŞİKAYET&İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine girişilen takipte gönderilen ödeme emrinde 10 gün içinde ödeme ihtaratı bulunmadığını, banka hesap nosu bulunmadığını, ödeme emrinin usule aykırı olarak düzenlendiğini, çek aslının dosyada olup olmadığının araştırılmadığını, takip dayanağı çek üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, borca ve faize de itiraz ettiklerini beyanla; takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmişlerdir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı şikayet ve imza ve borca itirazın reddine davacının alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 16....

Oysa borçlu yargılama sırasında 17/05/2016 havale tarihli ek beyanını içerir dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş ve mahkemece bu husus değerlendirilerek yetkisizlik kararı verildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece yetki itirazının yasal süresi içerisinde ileri sürülmemesi bakımından reddine karar verilerek imzaya ve borca itirazların esasının incelenmesi gerekirken yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; "Mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının yerleşim yeri adresinin Bakırköy ticaret mahkemeleri yetkisinde kaldığını, İmzaya itirazın 5 günlük süre içinde icra hukuk mahkemesine yapılması gerektiğini, davacının bu süre geçtikten sonra görevsiz mahkemede menfi tespit davası ikame ettiğini, Davacı başvurusunun menfi tespit davası olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, dava dilekçesinde imzaya itiraz ve takibin iptalinin talep edildiğini, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, ... ve ...'dan imza örnekleri alınmadığını." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. DELİLLER: *İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ... (eski no. ...) Esas sayılı dosyası ile; davalı tarafından davacı, dava dışı ... ve ... aleyhine toplam 15.038,21 TL alacağın tahsili amacı ile takip başlatıldığı görülmüştür....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça her ne kadar memur muamelesi şikayet edilse de davanın imzaya itiraz olduğunu, itirazın süresi içerisinde yapılmadığını, borçlu şirketin keşide ettiği ve cirantaların imzalayarak müvekkiline verdiği müşteri bonosu iki adet olup, ikinci bonoyu İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2019/35568 Esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduklarını ve bu dosyaya da aynı şekilde şikayette bulunan davacının şikayetinin İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1061 E 2019/1242 K sayılı dosyası ile reddedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; İstanbul 3....

      ederek öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul İcra Müdürlüklerine gönderilmesine ayrıca imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip talebinde borcun sebebi olarak bononun gösterildiğini, icra dairesine kambiyo senedine dayalı takip başlatılacağının taraflarınca söylendiğini, davacının açmış olduğu davanın borca ve imaya itiraz davası olduğunu, bu davada ödeme emrinin usulsüzlüğünü ileri süremeyeceğini, takip talebinin İİK 58'e ve ödeme emrinin İİK 60'a uygun olmadığı hususundaki iddianın şikayet niteliğinde olduğunu, davacının yasal süresi içinde şikayet yoluna başvurmadığını, davacının yasal süresi içinde takibe itiraz etmediğini, İbrahim Küçürkköse'nin T1 ticari temsilcisi olduğunu ve kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi de verildiğini, TBK.'...

      Maddesine göre davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirketin bu tebliğe yönelik usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmadığı gibi tebliğ işleminde de usulsüzlük bulunmadığı, davanın ise ödeme emrinin tebliğ edildiği beş günlük itiraz süresi geçtikten çok sonra 14/02/2020 tarihinde açıldığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesinin davacı şirket yönünden davanın süre yönünden reddine dair kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı vekilinin hukuk davasında karar verilmesi için ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiğine dair iddiasının icra mahkemesinde görülen ve ivedi işlerden olan itiraz ve şikayetlerde geçerli olmadığı, diğer taraftan davacılardan T2 hakkında yapılan bir takip bulunmadığından anılan kişinin takipte taraf sıfatı bulunmadığından imzaya ve borca itiraz edemeyeceğinden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle bu kişi yönünden davanın reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla; İstinaf edilen kararda HMK.355 mad. gereğince kamu...

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman İcra Müdürlüğünün 2021/6192 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrini müvekkilinin 18/11/2021 tarihinde tebliğ aldığını, yasal süresi içinde imzaya itiraz ettiklerini müvekkilinin yerleşim yerinin Antalya olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının olduğunu, takibe konu senedin davacı tarafından düzenlenmediğini, senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle yetkiye borca ve imzaya itiraz ettiklerini, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, icra takibinin iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere tazminata ve %10 para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dairemizin kaldırma kararından sonra mahkemece yapılan yargılama neticesinde; takibe konu konu bononun incelenmesinde; 15/03/2018 tanzim ve 11/06/2019 vade tarihli olduğu, düzenleme yerinin İstanbul olarak yazılı olduğu, ihtilaf halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu, lehtarın davalı/alacaklı olduğu, keşidecisinin davacı/borçlu olduğu, öncelikle yetki itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; bonoda tanzim yeri olarak "istanbul" yazılı olduğu görülmekle yerinde olmayan yetki itirazının reddi gerektiği, davacı borçlu tarafın imzaya itirazı incelendiğinde, bu yönde davacıya ait kurumlardan toplanan samimi imza örnekleri ve davacının huzurda atılmış imza ve yazı örnekleri ile birlikte, imzanın davacının el ürünü olup olmadığının tesbit ve değerlendirilmesinin yapılması için dosya kül halinde bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu davacının imzaya ilişkin itirazının yerinde olmadığı, yetki ve imza itirazı dışında davacı tarafın...

      UYAP Entegrasyonu