Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/648 ESAS- 2019/1083 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI-BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Takibin yetkili icra müdürlüklerinde açılmadığını yetkili icra müdürlüğünün İstanbul icra müdürlükleri olduğunu, yine dilekçesine eklediği belgelerden de anlaşılacağı üzere borcun ödendiğini, faize itiraz ettiklerini faize faiz yürütüldüğünü faiz oranının fahiş olduğunu beyanla itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde takibe konu borcun ödenmediğini,sunulan belgelerin tarihlerinin vade tarihinden önce olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 2019/648 Esas-2019/1083 karar sayılı kararı ile "1- Davacının Anadolu 24....

Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/06/2014 tarih ve 2014/135-2014/367 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, navlun alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takipte, yetkiye ve faize itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yetki itirazının reddine, davacının davalıyı icra takibine başlamadan önce temerrüde düşürdüğünü ispatlayamadığı gerekçesi ile faize yönelik itirazın iptali talebinin reddine, alacağın likit olması nedeniyle davacının %20 icra inkar tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir....

    Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; icra takibinin Gölhisar İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlular vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, takibe, faize ve yetkiye itirazda bulunulduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçluların yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. O halde, mahkemece, borçluların itiraz dilekçesinde ileri sürdükleri diğer itirazlarının alacaklı tarafça kaldırılması isteminin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2008/13760 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, takip sırasında davalının işlemiş faize ve işletilmesi istenen faiz oranı ile yetkiye itiraz ettiğini belirterek, davalının icra dairesinin yetkisine, işlemiş faize ve işletilmesi istenen faiz oranına yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 09/11/2009 tarihli dilekçesiyle işlemiş faize yönelik taleplerinden vazgeçtiklerini ve davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve işletilmesi istenen faize yönelik itirazlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2008/13760 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, takip sırasında davalının işlemiş faize ve işletilmesi istenen faiz oranı ile yetkiye itiraz ettiğini belirterek, davalının icra dairesinin yetkisine, işlemiş faize ve işletilmesi istenen faiz oranına yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 09/11/2009 tarihli dilekçesiyle işlemiş faize yönelik taleplerinden vazgeçtiklerini ve davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve işletilmesi istenen faize yönelik itirazlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2019/125872 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklısı T3 görünen dosyadan askerde olduğu dönemde ev adresine tebligat yapılarak ödeme emrinin usulsüz olarak muhtara tebliğ edildiğini, bu nedenlerden dolayı şikayetin kabulü ile usulsüz tebligat nedeni ile takibin iptaline ve ödeme emrinin iptaline, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyasının öğrenme tarihi olan 09/09/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek gecikmiş itirazın kabulüne, yetkiye takip konusu borcun tamamına, icra takibine, işlemiş faize, işleyecek faize, faiz oranına, ferilerine ve ödeme emrine itiraz ederek takibin...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve dosya borçlusu şirketin, 11.12.2018 tarihli dilekçesi ile sadece yetkiye ve faize itiraz ettiğini, dosya alacağının esasına yönelik ise hiçbir itirazı olmadığını, bunun üzerine asıl alacak ve ferileri üzerinden takibe devam edilmesi ve borçlu firma adına kayıtlı olan menkul, gayrimenkul ve üçünü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine haciz konulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, aynı tarihli müdürlük kararı ile “süresinde yapılan itiraz nedeniyle dosyanın/takibin durmuş olduğu” gerekçesiyle talebinin reddine dair karar verildiğini, bu meyanda, iş bu davanın açılmasında hukuki yarar olduğu gibi, mahkemesince yetki yönüyle de açılan davanın kabulüne karar verildiğini, buna rağmen yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasının ve davalı taraf yarına vekalet ücretine hükmedilmesinin ve müvekkili yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu...

            - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile imzalanan Ürün Tanıtım Sözleşmesine göre, düzenlenilen fatura bedelinin davalıca ödenmediğini, asıl alacak ve işlemiş faizlerinin tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibine başladıklarını, icra takibinde asıl alacağı, yargılama giderlerini ve vekalet ücretini ödeyen davalının faize itiraz ettiğini beyanla, işlemiş faize yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin takipten sonra, davadan önce icra dosyasına asıl alacak ve faizlerini kapsayacak şekilde 2.319 TL ödediğini, sözleşmenin sağ tarafındaki matbu kısımda yer alan faiz oranını kabul etmediğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir....

              Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; itiraz dilekçesinde asıl alacak- BSMV ve masraf kalemlerine itiraz edilmeyip bu yönlerden icra takibinin kesinleştiği sadece faize itiraz nedeni ile iş bu davanın açıldığını, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, zira 13/04/2012 tarihli ''davalının mal beyanının sunulması ve faiz itirazı'' itiraz dilekçesinde bulunan Av. Gülnihal Kara imzalı ''itiraz dilekçesini tebliğ aldım'' beyanı gerekçeye temel oluşturmadığını, Av. Gülnihal Kara'nın dosyada vekaletnamesi, herhangi bir işlemde imzası ve yetki belgesi dahi bulunmayıp dava dışı bir şahıs olması nedeni ile dosya ile ilgili işlem yapması kendileri açısından geçerli bir işlem olmadığını, HMK m.77'de vekaletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması hükümlerinin düzenlendiğini, Av....

              Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06/12/2013 tarih ve 2013/1352 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile takibe başlamış ise de, yukarıda açıklandığı üzere ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer, icra takibi için yetkili hale gelmez. Ancak ödeme emrinin, diğer takip borçlularından ...'a 13.12.2013, ...'ne 12.12.2013 tarihinde .../... adresinde tebliğ edildiği, muteriz borçlunun yetki itirazını bildirdiği 23.12.2013 tarihi itibariyle adı geçen borçlular yönünden ... İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşılmış olup sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda yetki itirazı yanında borca ve faize de itiraz ettiği halde mahkemece anılan itirazlar hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....

                UYAP Entegrasyonu