Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; itiraz dilekçesinde asıl alacak- BSMV ve masraf kalemlerine itiraz edilmeyip bu yönlerden icra takibinin kesinleştiği sadece faize itiraz nedeni ile iş bu davanın açıldığını, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, zira 13/04/2012 tarihli ''davalının mal beyanının sunulması ve faiz itirazı'' itiraz dilekçesinde bulunan Av. Gülnihal Kara imzalı ''itiraz dilekçesini tebliğ aldım'' beyanı gerekçeye temel oluşturmadığını, Av. Gülnihal Kara'nın dosyada vekaletnamesi, herhangi bir işlemde imzası ve yetki belgesi dahi bulunmayıp dava dışı bir şahıs olması nedeni ile dosya ile ilgili işlem yapması kendileri açısından geçerli bir işlem olmadığını, HMK m.77'de vekaletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması hükümlerinin düzenlendiğini, Av....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06/12/2013 tarih ve 2013/1352 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile takibe başlamış ise de, yukarıda açıklandığı üzere ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer, icra takibi için yetkili hale gelmez. Ancak ödeme emrinin, diğer takip borçlularından ...'a 13.12.2013, ...'ne 12.12.2013 tarihinde .../... adresinde tebliğ edildiği, muteriz borçlunun yetki itirazını bildirdiği 23.12.2013 tarihi itibariyle adı geçen borçlular yönünden ... İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşılmış olup sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda yetki itirazı yanında borca ve faize de itiraz ettiği halde mahkemece anılan itirazlar hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz etmiş olup alacaklı 11.09.2009 tarihli dilekçe ile borçlunun borca ve faize yönelik itirazının kaldırılmasını istemeyerek icra dairesinin yetkisiz olduğunu bu tarih itibariyle kabul etmiş olmasına, 1086 sy. HUMK'un 193. (6100 sy. HMK'nın 20.) maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisiz olduğunun kabulünün gerekmesine, 11.09.2009 tarihinden itibaren 10 gün içinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi istenmediğinden davanın ön şart yokluğu reddinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; ilamsız icra takibinde davalı tarafından yapılan itiraz sonucu açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 1-İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. Yapılan ilamsız icra takibinde borçlu, icra dairesinin yetkisi yanında borca veya faize itiraz etmiş ise açılan itirazın iptali davasında mahkeme ilk iş olarak icra dairesinin yetkili olup olmadığı yönünde bir inceleme yaparak bu hususta bir karar vermelidir. Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilecektir....
ve bu iddialarının neden reddedildiğine dair hiçbir sebep gösterilmeksizin gerekçesiz olarak davanın reddine karar verildiğini, bu kapsamda, faize itiraz yönünden de gerekli incelemelerin yapılarak yeniden hüküm kurulması gerektiğini belirterek, kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
O halde mahkemece; davacı T2 ile davalı lehtar T4 tacir olduklarına ilişkin iddia nazara alınarak, varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanmak suretiyle, keşideci borçlu T2 ile lehtar T4 6102 sayılı TTK’nun 12. maddesi anlamında tacir olup olmadığının yöntemine uygun şekilde araştırılarak ve gerektiğinde ilgili merciden sorularak, oluşacak sonuca göre yetki sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespiti ve buna göre öncelikle yetki itirazının karara bağlanması, yetki itirazının sonucuna göre dava dilekçesinde davacılar vekili tarafından açıkça borca ve faize de itiraz edilmiş olması sebebiyle bu itirazlar değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı yan, ... 8.İcra Müdürlüğünün 2006/5886 sayılı dosyası ile toplam 3.000.00 YTL 'nin tahsili için takip yapmış olup, davalı banka vekili, vermiş olduğu itiraz dilekçesinde borca, faize, icra harç, masraf ve vekalet ücretine itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Açılan itirazın iptali davasında ise mahkemenin yetkisi ile birlikte icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiştir. Davalı banka vekilinin itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiş olması nedeniyle, icra dairesinin yetkisinin kesinleşmiş olduğu gözetilerek sadece süresinde yapılan mahkemenin yetkisine ilişkin itirazın incelenerek, bir karar verilmesi gerekirken, ... İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığı kabul edilerek, dosyanın talep halinde ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi şeklinde hüküm kurulması doğru değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2020 NUMARASI : 2020/394 ESAS- 2020/456 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 2020/10452 esas sayılı dosyasında müvekkil şirketler aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibine ilişkin ödeme emrinin 10/07/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içinde yetkiye, işlemiş ve işleyecek faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkili şirket Elyapı Beton Elemanları İnş.Tur.Nak. San ve Tic. Ltd. Şti adresinin Ataevler Mah. Sapanca yolu Cad. No: 24/30 Kartape/Kocaeli, diğer müvekkili şirket YGE Tur. İnş.San ve Tic. A.Ş.'...
E. sayılı dosyası ile 19.10.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlular icra dosyasına vekilleri aracılığıyla sundukları 4.11.2020 tarihli dilekçesi ile yetkiye, takibe, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, İtiraz üzerine icra takibi davalı/borçlular yönünden durduğunu, takip dayanağı genel kredi sözleşmesin uyarınca istanbul mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili olduklarını, davalı/borçlular tarafından yapılan, yetki itirazı usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı/borçluların, takibe, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine ilişkin itirazlarının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, davalı/borçluların, icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, Davalı/borçluların yapmış olduğu tüm itirazların davacı şirketi zarara uğratma kastı ile yapılmış haksız ve kötü niyetli itirazlar olduğunu, kötü niyetli davalı/borçluların, takip miktarı alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere...
İcra Müdürlüğünün 2014/3042 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlandığı, davalı taraf söz konusu borca, faize ve tüm fer'ilerine süresinde itiraz ettiğinden takibin durduğu; davacı taraf ... İcra Müdürlüğünün 2014/3042 E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafça yöneltilen itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, davalının 01/10/2014 tarihli cevap dilekçe ile süresinde; ikametgahının ... olduğundan ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle, yetki itirazında bulunduğu, davalının ikametgahının ... ilçesinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmeyecektir....