Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davalı aleyhine İstanbul 37.İcra Müdürlüğü'nün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 04.04.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine, İcra Müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve ferilerine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, her ne kadar dosya içerisinde takibe itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair icra dosyası içerisinde belge bulunmasa da davacı alacaklı tarafından icra takip dosyasına 07.07.2017 tarihli talep dilekçesi sulunmuş ve dilekçede; borçlu tarafından 04.04.2017 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunulduğu, bu doğrultuda dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davacı alacaklı tarafından en geç 07.07.2017 tarihinde borca itiraz dilekçesinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddine karar verilmiştir....

İİK'nun 169/a maddesi gereğince borca itirazın yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Somut olayda, davacı tarafından, takibin dayanağı olan bononun "açık bono" olarak tedavüle çıkarıldığına ve sonradan bono unsurlarının anlaşmaya aykırı doldurulduğuna veya borcun miktarına yönelik yazılı belge ibraz edilmediğinden, takibin dayanağı olan bonodaki düzenleme yeri ve bedele itibar edilmesi gerekir. İİK'nun 50.maddesi gereğince dayanak bononun düzenlendiği yer olan Adana icra dairesinde takip yapılmasında usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle, icra mahkemesince yetki itirazının ve borca itirazın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, tensiple birlikte yetki itirazının reddine karar verilip, yargılamaya borca itiraz yönünden devam edilmesine, 04/02/2021 tarihli celsede davacının mazeretinin reddedilip dosyanın 1.kez işlemden kaldırılmış olmasına, 17/06/2021 tarihinde yapılan duruşmadan kendisine yapılan tebligat nedeniyle haberdar olan davacı vekilinin geçerli bir mazeret bildirmeksizin katılmamış olmasına göre, mahkemece ikinci kez dosya takipsiz bırakıldığından borca itiraz yönünden devam edilen davada davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmayıp, ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2020 NUMARASI : 2019/477 ESAS 2020/312 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/10/2020 tarih 2019/477 esas 2020/312 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 8. İcra Dairesinin 2019/8523 esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, alacaklıyla birlikte hareket eden Kulak İnş. A.Ş.'...

İcra Müdürlüğünün 2010/511 Esas sayılı dosyada kambiyo senedi ile borçlu gözüken .... açısından borca ve imzaya itiraz edildiği, mahkemece 13.01.2016 tarihli 2014/40 -2016/4 Esas Karar sayılı karar ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği, alacaklı vekilinin icra müdürlüğünün 2010/511 Esas sayılı dosyasında alacağı olan 125.000,00 TL'yi haricen aldığına, hiçbir alacağı kalmadığına ve borçluları ibra ettiğine dair 06.02.2017 tarihli ibraname ve protokol sunması üzerine davacılar tarafından davadan feragat edilmesi sonucunda mahkemece; 15.09.2017 tarih 2014/40 - 2016/4 Esas-Karar sayılı ek kararla davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece; dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkin olduğundan ve icra hukuk mahkemesinden davalıların murisi ... .... ve mirasçılardan davalı ...’ın ........

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından borçlu aleyhine 01/02/2022 tarihli sözleşmeye dayalı olarak bakiye alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlununda yasal süre de hem yetkiye hemde borca yönelik itirazlarını sunduğu anlaşılmaktadır. İtiraz dilekçesinde de anlaşılacağı üzere, borçlu aynı zamanda yetkiye de itiraz etmiş ve yetkili icra müdürlüklerinin İstanbul icra müdürlükleri olduğunu iddia etmiştir. Dava dilekçesinde alacaklı taraf icra müdürlüğünün yetkili olduğunu savunmuş ve yetkiye yönelk itirazında kaldırılmasını istemiştir. Mahkeme yetkiye yönelk itiraz hususunu hiç yargılamadan borca yönelik itirazları yargılamış ve dayanak belgenin İİK 68.maddede yazılı belgelerden olmadığını belirterek ret kararı vermiştir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yetkiye ve borca itiraz ile şikayete ilişkin uyuşmazlıktan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; yetkiye ve borca itirazın reddi ile takibin durdurulması nedeniyle borçlu aleyhine takip çıkışı üzerinden %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, yetkiye ve borca itirazın reddi ile takibin durdurulması nedeniyle borçlu aleyhine takip konusu asıl alacak üzerinden %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattığı, davalının icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği, sadece borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK.nun 67.maddesine dayanan ve icra dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de bulunmamaktadır. Dava tarihi itibariyle geçerli olan 6100 sayılı HMK.nin 4. ve 10. maddeleri uyarınca davalının yerleşim yeri ve sözleşmenin ifa yerinin Adalar olmasına göre uyuşmazlığın Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. 2013/12165 2013/12981 SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2020/541 ESAS - 2020/814 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 26.İcra Müdürlüğü'nün 2020/4652 Esas sayılı dosyasındaki takipten haricen haberdar olduklarını, müvekkilinin takibe konu senede imza atmadığını, borca, imzaya ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, yetkili icra müdürlükleri ve mahkemelerinin İzmir olduğunu belirterek, yetkiye, imzaya, borca itirazlarının kabulüne ve %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1414 KARAR NO : 2023/437 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/253 ESAS, 2022/183 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI - BORCA VE FAİZE İTİRAZ KARAR : İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/253 Esas, 2022/183 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar hakkında İzmir 5....

        UYAP Entegrasyonu