Mahkeme; dava dışı takip borçlusu Mevlüt Yel'in takip talebindeki adresinin Pendik/İstanbul olduğu, bu borçlu yönünden takibin eldeki itiraz başvurusu öncesi kesinleştiği, bu nedenle davacı borçlu yönünden de İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşılmakla yetki itirazının reddine, alınan bilirkişi raporu ile takibe konu senette davacıya atfen atılan imzanın şirket yetkilisi Nedim Doğan'ın eli mahsulü olduğu tespit edildiğinden, imzaya itirazın reddine, davacının borca itirazını İİK 169/a maddesinde sayılan belgeler ile ispatlayamadığından ve talep edilen avans faiz oran ve miktarı yasal normlara uygun olduğundan borca itirazın reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar vermiştir....
Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca ya da her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönünde icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanunun 10.maddesine göre ise sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, yetki itirazı ilk itirazlardan olması sebebiyle öncelikle bu hususta karar verilmesi gerektiği, ancak ilk verilen kararda bu hususta karar verilmediğinden yargılamanın gereksiz yere sürüncemede bırakıldığı, müvekkili şirket yetkililerince imzalanmış yetki sözleşmesinin olmadığı, dosyada bulunan kat ihtarına borçlu tarafından itiraz edilmediği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamsız takipte takip alacaklısı tarafından açılan yetkiye ve borca itirazın kaldırılması talebine ilişkindir....
Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı tarafından borçlular... ... A.Ş., .... ...... A.Ş.,...k......A.Ş., ...., ... Derneği İktisadi İşletmesi ve ... Kimyasal Tic. Ltd. Şti. Aleyhine ... Şubesine ait, B-8363068 çek seri nolu, 24/07/2016 keşide tarihli, 55.000,00 TL bedelli çekten dolayı 55.000,00 TL asıl aşacak ve 14.836,44 TL işlemil faiz olmak üzere toplam 69.836,44 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme genel yetki hükümlerini düzenleyen HMK 6 ve devamı hükümlerine göre belirlenir. Zira usul yasamızda itirazın iptali davası ile ilgili özel bir yetki hükmü düzenlenmiş değildir. Buna göre yetkili mahkeme davalı ... Kimyasalları Tic. Şti....
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile :Dava yetkili mahkemede açılmadığını, davada yetki İtirazında bulunduklarını, Her ne kadar icra takibinde yetkiye itiraz edilmese de açılan itirazın iptali davasında mahkemenizin yetkisi bulunmadığını, Davalı müvekkilin adresi ------- olduğundan ötürü iş bu davaya bakmakla yetkili mahkeme----- olduğunu, mahkememizce dosyanın esasına girilmeden yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ---- gönderilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine -------- dosyası ile icra takibi yapıldığını, Ancak işbu icra takibi haksız ve hukuka aykırı olduğundan yasal süresi içerisinde tarafımızca borca itiraz edilmiş ve takip durdurulduğunu, davacı bu kez de itirazımızın iptali ve takibin devamı için huzurdaki haksız davayı ikame ettiğini, davacı ile müvekkil şirket arasında bir borç mevcut olmadığını, Davacı kötü niyetli olarak müvekkile fatura düzenlemiş ve takibe geçtiğini, Dava konusu faturalarda müvekkile tebliğ edilmediğini...
Mahkemece satış akdi ve ödeme olgusunun tabi olduğu yetki kurallarının bu davadaki yetki kurallarıyla irtibatlandırılmasının mümkün olmadığı, davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetki yönüden reddine, dosyanın yetkili ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ticari ilişki nedeniyle satın alınan malın eksik teslimi sonucu fazla ödenen para alacağının tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı yan takibe vaki itirazında borca ve icra müdürlüğünün yetkisine, hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Davalı taraf, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi kabul etmiştir....
, hem de itirazın iptali davasında bir anda yetkiye itiraz ettiğini beyan ettiğini, açıklanan sebepler ve YHGK kararı nezdinde yetki itirazının reddi gerektiğini, Davalı yan her ne kadar davanın yetkisiz mahkemede açıldığını beyan etse de ve icra dosyasına yetki itirazı sunmamış olsa da dosya dayanağı icra takibinin yetkili icra dairesinde açılmış olduğunu, Dava Bakırköy ......
Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK.nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. İİK.'nun 168/1-5. maddesi uyarınca borçlu tarafından yapılan yetki itirazı, İİK.'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Kamu düzenine ilişkin olmadığından mahkemece re'sen dikkate alınamaz. O halde mahkemece; borçlunun yetki itirazının vazgeçme nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu itiraz yönünden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Şubesi'nden Alman Yapı Tasarrufu Kredisi kullandığını ve borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebligat yapılmış, cevap da vermemiştir. Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir....
Şubesi'nden Alman Yapı Tasarrufu Kredisi kullandığını ve borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebligat yapılmış, cevap da vermemiştir. Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir....