İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, başvuru borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Esas sayılı dosyası ile borçlu şirket aleyhine 16.02.2021 tarihinde 71.832,34 TL muaccel alacak miktarı üzerinden takibe geçildiğini, takibin açılması ile birlikte konu borcun 25.000,00-TL miktarını 19.02.2021 tarihinde müvekkil şirket hesabına ödeyen borçlu kalan borç miktarına ve fer’ilerine 25.02.2021 tarihinde haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etmiş ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine huzurdaki davayı açmadan önce dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmuşsa da, yapılan görüşmelerde kısmen borcu ödeyen davalı kalan miktarın sürüncemede bırakılması amacıyla anlaşmaya yanaşmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davalı/borçlu, müvekkilin muaccel hale gelmiş alacağının bir kısmını ödediği halde kalan kısmını ödemekten imtina ederek kötüniyetle, alacağı sürüncemede bırakma ve süre kazanmak amacıyla bakiye borca itiraz ettiğinden ve alacağın likit olduğu sabit olduğundan; haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin devamına ve...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3605 KARAR NO : 2022/2008 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2021/291 ESAS 2021/562 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37. İcra Müdürlüğü 2021/14377 E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe dayanak 31/1/2021 vade 5800 TL MİKTARLI BONO ,28/2/2021 vade 6000 tl miktarlı bono ve 30/3/2021 vade ve 6000 miktarlı bonolara dayalı olarak İstanbul 35....
Davacı borçlular tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle, davacıların imza itirazı ve borca itirazları bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, bu konuda 19/11/2018 tarihli tensip zaptı ile yetki itirazının reddine karar verilmiş, davacıların borca itirazı konusunda ise hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacıların bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacıların yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Tensip zaptı ile yetki itirazının reddi yönünde hüküm oluşturulması doğru görülmediği gibi, bu husus nihai kararla değerlendirileceğinden, yetki itirazı konusunda verilmiş bir kararın varlığından da bahsedilemeyecektir....
İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemez. O nedenle mahkemece icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği durumlarda öncelikle bu itiraz incelenerek sonuçlandırılmalıdır. Somut olayda İstanbul 2. İcra Müdürlüğünde yapılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz edilmiş ve Ankara icra dairelerinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Bu itiraz ile takip durduğundan itirazın hükümden düşürülebilmesi için itirazın iptali davası açılmıştır. Bu davada mahkemenin de yetkisine itiraz edilmiş, mahkemece öncelikle takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerekirken, bunun yerine mahkemenin yetkisine itiraz incelenmiş ve yetkisizlik kararı verilmiş ancak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için süresinde bir başvuru da yapılmamış ve bu davada itirazın iptali sonucunun elde edilebilmesi imkansız hale gelmiştir....
Madde hükmüne göre borç ikrarını havi belge niteliğinde olduğunu, bu aşamadan sonra davalıların müvekkilinin alacağının mevcudiyeti ve miktarı ile ilgili itiraz hakları hukuki olarak ortadan kalktığını, işbu sebeplerle davalı-borçlunun icra takip dosyasına yapmış bulunduğu borca itirazının iptaliyle takibin devamına, aynı zamanda haksız borca itiraz sebebiyle davalı-borçlu aleyhine asgari olarak takibe konu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, arz ve izah edilen sebepler tahtında; davalı-borçluların; Merkezi Takip Sistemi'nin .... E....
İcra Müdürlüğünün 2019/16174 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında ilamsız takip başlattıklarını, borçlu idarenin yetkiye ve kısmen borca itiraz ettiğini, yapılan itiraz kapsamında borca itiraz kısmı taraflarınca kabul edildiğini, bu konuda icra dosyasına beyan sunulduğunu, bu nedenle borçlu idarenin borca yaptığı itirazın konusuz kaldığını, ancak yetki itirazı yönünden ise icra takibinin 04/02/2019 gün ve 457133 nolu faturaya dayanılarak açıldığını, fatura borçlarının götürülecek borçlardan olduğunu, ifa yeri olan alacaklının ikametgahında bulunan icra dairesinin yetkili olduğunu, müvekkili alacaklının yerleşim yeri olan İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, borçlu tarafın yapmış olduğu yetki itirazının haksız ve yersiz olduğunu belirterek, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine dair ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı taraf işbu takibe itiraz ettiğini ve haksız olan bu itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlunun itirazında borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve bu haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun uzun süreden beri müvekkile olan açık faturalardan kaynaklanan borcunu ödemediğini, müvekkilinin mal ve hizmeti teslim ettiğini ve bunun sonucunda alacağa konu faturayı tanzim ettiğini belirterek ... 33 . İcra Müdürlüğü’nün...Esas sayılı dosyasına yapılan davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalı/borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller sonucu yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde mahkemece İ.İ.K.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
ın borca ve imzaya itiraz davasının kabulü ile takibin durdurulmasına, birleşen davada borçlu ...'ın borca itiraz davasının reddine karar verildiği, borçlu ... ve alacaklının istinaf yoluna başvurduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince Birleşen davadaki borçlu ...’ın istinaf talebinin esastan reddine, alacaklının istinaf talebinin kabulü ile; HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, asıl dava yönünden; borçlu ...’ın borca itiraz davasının reddi ile asıl alacağın % 20 oranında tazminat ödenmesine, birleşen dava dosyası yönünden borçlu ...’ın borca itiraz davasının reddine karar verildiği görülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502/1. maddesinde "Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir." hükmü düzenlenmiştir....