İcra Müdürlüğü'nün 2020/2863 E. sayılı dosyası ile müvekkiller Suzan Sezer, Avedis Sezer, Süren Sezer ve T1 aleyhine ilamsız icra takibine girişildiğini, girişilen işbu ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emri müvekkillerine ayrı ayrı farklı tarihlerde tebliğe çıkarıldığını, mezkûr ödeme emri, ilk olarak müvekkilinin Süren Sezer tarafından 19.02.2020 tarihinde tebellüğ edilmiş olup, bu vasıtayla yine bu tarihte taraflarına ödeme emrinden haberdar olunduğunu, müvekkillerinin herhangi bir hak kaybı yaşamaması adına 20.02.2020 tarihinde, yasal süresi içerisinde, müvekkillerinin böyle bir borcu bulunmaması sebebiyle müvekkillerinin tümü bakımından borca itiraz edildiğini, müvekkillerinin kimisinin adresinin yurtdışı olması, tüm tebligat işlemlerinin ilk tebliğ tarihi olan 19.02.2020 tarihinden itibaren yasal borca itiraz süresi içerisinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin belirsiz olması dolayısıyla, daha sonra kendisine ödeme emri tebliğ edilecek müvekkilleri bakımından bilahare borca itiraz...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.03.2021 Tarih 2021/40 Değ.İş. sayılı kararı ile ihtiyati haczin kaldırılmasına mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, 31.08.2021 tarihinde açılan dava ile borca gecikmiş itiraz talep edilmiş ayrıca hacizlerin ve tüm işlemlerin kaldırılması istenmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 65. maddesinde; "Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur. İtiraz üzerine, icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin talikini tensip edebilir. İcra mahkemesi tetkikatını evrak üzerinde yapar....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2021 NUMARASI : 2021/460 ESAS 2021/720 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Yetki İtirazı, Şikayet (İcra Memur Muamelesi), Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ olunduğunu, ödeme emrini müvekkili şirket mümessili yerine tebellüğ eden kişinin şirket çalışanı olmadığını, müvekkilinin 07/11/2019 tarihinde cezai takibat sebebile tutuklandığını, bundan dolayı takip alacaklısının davacı şirkette faaliyet ve idaresinde söz sahibi olup ödeme emri tebliğinden 2 saat sonra tebellüğ eden şahıs için şirket namına SGK kaydı yaptırdığını, takip talebinde alacaklının adresinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet hukukuna ilişkin davada Hanak Asliye (İcra Mahkemesi Sıfatıyla) Hukuk ve Hanak Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, borca ve yaşlılık maaşına konulan hacze itiraza ilişkindir. Asliye (İcra Mahkemesi sıfatıyla) Hukuk Mahkemesince, davanın menfi tespit davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dosya içeriğine ve davacının yaşlılık maaşına haciz konulmasının kanuna uygun olmadığı yönündeki beyanının icra işlemlerine karşı şikayet olduğunu belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı borca kısmen itiraz ederek, yaşlılık aylığına konulan haczin haczedilmezlik itirazıyla kaldırılması için şikayette bulunmuştur....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip talebinde borcun sebebi olarak bononun gösterildiğini, icra dairesine kambiyo senedine dayalı takip başlatılacağının taraflarınca söylendiğini, davacının açmış olduğu davanın borca ve imaya itiraz davası olduğunu, bu davada ödeme emrinin usulsüzlüğünü ileri süremeyeceğini, takip talebinin İİK 58'e ve ödeme emrinin İİK 60'a uygun olmadığı hususundaki iddianın şikayet niteliğinde olduğunu, davacının yasal süresi içinde şikayet yoluna başvurmadığını, davacının yasal süresi içinde takibe itiraz etmediğini, İbrahim Küçürkköse'nin T1 ticari temsilcisi olduğunu ve kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi de verildiğini, TBK.'...
Madde 170/a-2 gereğince icra takibinin iptaline, davacı olarak senede imza atmış ancak eşinin rızası olmadığından borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; davacının hukuki dayanaktan yoksun tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine, icra takibinin davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın usulsüz tebligat bakımından reddine, davanın yetki itiraz bakımından süre yönünden reddine, davanın borca itiraz bakımından süre yönünden reddine, dair karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2021/46 ESAS - 2021/104 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 13....
DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı, takibe konu senedin teminat olduğu olduğu iddiasıyla borca ve faize itiraz, alacak ipotek ile teminat altına alındığından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmadan kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağına yönelik şikayet istemine ilişkindir....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır. Dairemiz`in yerleşik uygulamasına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....