kararından kendiliğinden dönebileceğinin belirtildiğini, bu kararda birçok çelişki ve zorlama bulunduğunu, alacaklı vekilinin şikayet yolunu izlemesi gerektiğini, icra müdürlüğünün ikinci vermiş olduğu kararın müvekkili belediyeyi hak kaybına ve zarara uğrattığını, itiraz dilekçesinde borcun tamamına itiraz ettiklerini, ancak ikinci karar tensip tutanağında kısmi itiraz gibi yorumlanmaya çalışıldığını belirterek şikayetin kabulü ile icra takibinin devamına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İİK 168/4- 5 maddesinde imza ve borca itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılması belirtilmiş olup 170/ a maddesinde de borçlunun, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 maddenin 3....
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü, kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca ve faize itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borçlu şahıslar yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile süresinde olmayan şikayet ve itirazın reddine; borçlu şirket yönünden şikayet ve itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince borçluların istinaf isteminin esastan reddine, mahkeme kararının kamu düzeni nedeniyle re'sen kaldırılmasına, istemin süreden reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2021/206 ESAS 2022/97 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine Bursa 3....
aşamasına gelindiğini, satış işlemleri gerçekleştirilerek sıra cetvelinin düzenlendiğini ve dosyaya paranın yatırıldığını ancak ödeme emri tebliğ mazbatası olmadığından bahisle satış dosyasına iade edildiğini, taraflarından icra müdürlüğüne başvurularak daha önceden dosyada genel sorgu talebi dahil her türlü işlem yapıldığı, buna ek olarak borca itiraz edildiği, Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, borçlunun borca itiraz ettiği 18.10.2019 tarihli evrakı dosyada mevcut olup, Kayseri 4....
içerisine ilk olarak sunulan borca itiraz dilekçesi, davalı borçlu şirket yetkilisi ...nun e-imzası ile 01.09.2023 tarih 19:58 saatinde imzalanarak UYAP sistemine 01.09.2023 tarihinde gönderilen borca itiraz dilekçesi olup ilgili borca itiraz dilekçesinde herhangi bir yetki itirazı bulunmamakta olup yalnızca borca itiraz edildiği,dosya içerisine sunulan ikinci borca itiraz dilekçesi davalı borçlu şirket yetkilisi ...nun e-imzası ile 01.09.2023 tarih 20:18 saatinde imzalanarak UYAP sistemine 01.09.2023 tarihinde gönderildiği,ilgili borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, dilekçe üzerinde Küçükçekmece İcra Dairesinin yetkisine itiraz edildiği,ancak dilekçede açıkça yetkili icra dairesinin gösterilmemiş, belirtilmemiş olduğunu, bu durum karşısında İİK madde 50 gereği para borçları için takip hususunda HMK da yer alan yetkiye dair hükümler kıyas yoluyla uygulanmakta olup HMK madde 19 kapsamında yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeye/daireyi açıkça belirtmek zorunda olduğunu,somut...
konu senetten doğan bir borcu olmadığını, bu nedenle ödeme emrine konu borca da itiraz ettiklerini belirtmiş, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, yetki itirazlarının kabulüne, dosyanın yetkili Alanya İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, borca itirazımızın kabulüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 168. maddesinin 4 ve 5. fıkrasında; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliği üzerine şikayetin ve borca itiarzın beş gün içinde icra mahkemesi nezdinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda, muteriz borçluya ödeme emri 24.08.2010 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nunda belirtilen prosedüre uygun olarak yapıldığı halde, yasal beş günlük itiraz ve şikayet süresi geçirilerek 01.09.2010 tarihinde şikayet ve borca itiraz olunmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ek kararının kaldırılarak davacı vekilinin vekaletnamesinde temyizden feragate ilişkin açık yetki bulunmadığından davacı borçlu vekilinin temyiz isteminin incelenmesine geçildi; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 8,20 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 17.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 16/2. maddesinde; bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabileceği hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusu; genel mahkemece verilen itirazın iptaline ilişkin kararın, icra müdürlüğünce yanlış uygulandığına ilişkin şikayete yöneliktir. Bir başka anlatımla borçluların başvurusu; borca itiraz niteliğinde olmayıp ilamın yanlış uygulandığına ilişkin İİK'nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayet niteliğindedir. O halde mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, başvurunun borca itiraz olarak nitelendirilip yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....