Şti aleyhine 08/11/2019 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlu şirketin İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetkili olduğunu belirterek yetkiye ve borca itiraz ettiği, borçlu T5'in de Konya İcra Dairesinin yetkili olduğunu belirterek yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu şirketin yetki itirazıyla ilgili olarak alacaklının gönderme talebi doğrultusunda takip dosyasının İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2020/12828 esas dosyasına gönderildiği, adı geçen icra müdürlüğünce 10/08/2020 tarihli işlem ile takip dosyasının sadece borçlu şirket yönünden İstanbul Anadolu 5. İcra Dairesine gönderilmiş olduğundan, T5 hakkında ödeme emri düzenlenmemesine karar verildiği, yine aynı icra müdürlüğünce 01/09/2020 tarihinde aynı yönde ikinci kez işlem tesis edildiği görülmektedir. İstanbul 7....
Ödeme emrinin davacıya 31/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 21/10/2021 tarihinde, yasal 5 günlük süreden sonra açılmış olduğu anlaşıldığından borca itirazın süresinde olmaması nedeni ile davacının borca itirazının reddine karar verilmesi usul ve yayaya uygundur. Davalı hakkında şikayet üzerine ceza mahkemesinde dava açılmış olması iddianın içeriğine göre borca itiraz kapsamında olup ancak genel yargılamaya tabi menfi tespit davasında değerlendirilmesi mümkündür. Sınırlı yetkili icra hukuk mahkemesinde incelenmesi mümkün olmadığından bu yöndeki istinaf talepleri de yerinde değildir. İ.İ.K 363. maddesinin 1.fıkrasında istinaf yoluna başvurma ve istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar düzenlenmiştir....
İcra Dairesinin 2021/27364 Esas sayılı dosyasında kiralayan tarafından kiracı aleyhine ödenmeyen kira bedeli ve kiracının kiralanan yerden tahliyesi talepli takip başlatıldığı, İİK'nın 269. maddesi ve TBK'nın 315. maddesi uyarınca kiracının yedi günlük sürede ödeme emrine itiraz etmediği ve otuz günlük sürede kira borcunu ödemediği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, taraflar arasındaki akdin feshine, davalının dava konusu Yenidoğan mah. Abdi İpekçi cad. No:151/B Bayrampaşa İstanbul adresinde bulunan mecurdan tahliyesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kiracılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Kiralanan tarafından Bakırköy 8. İcra Dairesinin 2020/4581 Esas sayılı dosyasında başlatılan takipte yetkiye ve borca itiraz edildiğini, yetki itirazı üzerine dosyanın İstanbul İcra Dairesine gönderilmesine karar verilerek İstanbul 19....
A.Ş.nin ekli kira sözleşmesinde kira parası talep etmeyeceklerini kabul ve taahhüt ettiklerini, söz konusu taşınmazı sözleşmeye uygun olarak tahliye etmelerine ve sözleşmede açıkça kira parası talep edilmeyeceğinin belirtilmesine rağmen haklarında yasal dayanaktan yoksun takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca taşınmazın da davacı şirket tarafından kullanılmakta olduğunu ileri sürerek takibe, borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı borçlu şirket itiraz dilekçesine imza sirkülerini eklemiş olup, buna göre; davalı borçlu şirket yetkilisi 14.02.2009 tarihinden itibaren 3 yıllığına ..., ... ve ...'dur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2020 NUMARASI : 2020/120 ESAS - 2020/748 KARAR DAVA KONUSU : Yetki ve Borca İtirazı KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili yerin Gazipaşa/Antalya İcra Dairesi olduğunu, ödeme emri ekinde dayanak belgelin gönderilmediğini, borca itiraz ettiklerini beyanla itirazlarının kabulüne ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın takibin ve ödeme emrinin iptali sebebi ile şikayet talebinde bulunduğunu, borçlunun İ.İ.K nun 170/a maddesine göre kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İ.İ.K 'nun 168/3 fıkrasına tabi olup buradaki şikayet süresinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün olduğunu, borçluya ödeme emrinin 29.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, şikayet tarihinin ise 05.04.2021 tarihi olması sebebi ile 5 günlük süre içerisinde yapılmadığını, bu sebeple şikayetin süresinde yapılmamış olması sebebi ile reddini talep ettiklerini, borçlunun cezai şarta itirazının ise borca itiraz niteliğinde olduğundan yine 5 günlük süre içerisinde borca itiraz şeklinde talep edilmesi gerektiğini, Cezai şarta ilişkin itirazın borca itiraz olması sebebi ile şikayet yolu ile talep edilemeyeceği gibi yasal 5 günlük süre içerisinde de talep edilmediğini, bu sebeple reddini talep ettiklerini, borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına itirazının da borca itiraz niteliğinde...
Hukuk Dairesinin 2016/9638E- 2017/1526K sayılı kararında "6100 sayılı HMK'nun 76/1. maddesi uyarınca, avukat açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekaletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır. 6100 sayılı HMK'nun 73/1. maddesinde davaya vekaletin kanuni kapsamı, HMK'nun 74. maddesinde davaya vekalette özel yetki verilmesini gerektiren haller düzenlemiş olup bu maddelere göre HMK 74. madde ya da bir başka yasada özel yetki verilmesi gerektiği konusunda hüküm yoksa, vekil davanın açılmasından hükmün kesinleşmesine kadar yapılması gereken işleri ve hükmün yerine getirilmesini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu durumda takibe itirazdan vazgeçme vekilin özel yetki istemeyen olağan yetkilerindendir. ") Öte yandan, icra dosyasında bulunan borçlu şirket tarafından borca itiraz ve itirazdan vazgeçme dilekçelerini veren Avukat T2 verilmiş Üsküdar 9....
İcra Müdürlüğünün 2019/10609 Esas sayılı dosyasında 12/03/2019 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 15/03/2019 tarihinde ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, 20/03/2019 tarihinde davacının ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğine yönelik şikayette bulunduğu, borca ve yetkiye itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafın bu karara karşı istinaf yoluna başvurduğu, bunun üzerine dairemizce 28/12/2021 tarihinde 2021/3856 Esas sayılı dosyası üzerinden vermiş olduğu karar ile yetki itirazı geçersiz olduğundan davacının borca yönelik itirazlarının incelenerek hüküm kurulmak üzere kararın kaldırılmasına dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, kaldırma kararı üzerine ilk derece mahkemesince borca itirazın kısmen kabulü ile 919.740,00- TL asıl alacak yönünden takibin durdurulmasına, işlemiş faiz ve komisyon alacağı yönünden takibin devamına karar verildiği, 15/02/2019 vade tarihli bono alacağından dolayı davalının...
keşideci lehine aval verenin sorumlu olduğunu belirttiği halde, takip talebine uygun olarak ödeme emri düzenleme görevi icra müdürlüğünde olup, icra müdürlüğünce ödeme emrinde takip talebinde yer alan bu hususun belirtilmemesinin alacaklının kusurundan kaynaklanmadığı bu nedenle kabul edilen bu kısım yönünden alacaklının tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği, bu nedenle mahkemece kabul edilen kısım yönünden, alacaklı aleyhine yargılama giderinin tümüne ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmadığı, yine reddedilen kısım yönünden alacaklı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu, itiraz dilekçesinde çek tazminatına yönelik borca itirazı dışında, icra dairesinin yetkisine, 2.030 TL'lik asıl alacak kısmına yönelik borca itirazda bulunulduğu ve alacaklını yetkili hamil olmadığı yönünde şikayette bulunulduğu, İcra ve İflas Kanununda yetki itirazının ve kambiyo vasfı ve alacaklının yetkili hamil olmadığına yönelik İİK'nın 170...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Borçlunun, itirazında, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/742 esas 2015/732 karar sayılı ilamında itirazın iptaline ve takibin devamına dair hüküm kurulmadığı, icra müdürünün kanuna aykırı olan kararından dönebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....