Davalı, haciz yoluyla ilamsız icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve borca, açılan itirazın iptali davasında ise mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ALÇI VE DOLGU MAD. BOYA KİMYA SAN. VE TİC....
Borca itiraz üzerine duran icra takibine itirazın iptali istemi ile iş bu dava da, HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca davalıların ikametgahı olan Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır. İİK.’nun 67.maddesine dayanan ve İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının, takibi yapan İcra Dairesi’nin yetki çevresinde açılacağını gösteren bir usul hükmü de yoktur. Bu durumda mahkemece, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.11.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü olduğunu belirterek yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiş ve ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile imzaya itiraz ederek takibin durdurulması ile kötü niyet tazminatı talep etmiş ve borca da itiraz etmekle takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacı borçlu tarafın iddialarına karşı çıkarak davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe dayanak yapılan bonolarda, TTK.nun 776/1-f maddesinde zorunlu kılınan tanzim yeri bulunmamakla, aynı kanunun 777/son maddesine uygun bir biçimde bonolarda tanzim edenin ad ve soy adının yanında yazılı idari birim olarak .../... gösterildiği, davacının adresinin .../... olduğu itirazın usule uygun şekilde bildirildiği gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, davacı borçlu açısından Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, İstanbul ......
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; icra mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinin başlık kısmında yetkiye ve borca itiraz ibareleri yazılmış ise de, dilekçe içerisinde yetki itirazına ilişkin herhangi bir açıklamanın bulunmadığı gibi yetki itirazı yönünden yetkili icra dairesinin gösterilmesinin söz konusu olmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığından mevcut davanın İİK'nın 168 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun açık olduğunu, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğunu, yetkili hamil olan alacaklının, bonoyu bononun lehtarı ve birinci cirantası olan ... ... İnş. San. Tic. A.Ş.'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/08/2021 NUMARASI : 2021/277 ESAS- 2021/653 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 31. İcra müdürlüğünün 2021/10530 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını yetkili icra dairesinin Büyükçekmece icra müdürlüğü olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine imzaya ve borca itirazda bulunmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2018/465 ESAS, 2019/398 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
İcra Müdürlüğü 2018/6018 esas sayılı icra takibine borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, takibin durduğunu, T8 ve T7 ayrıca yetki itirazlarında bulunduklaını, borca ve yetkiye itirazın iptaline,alacağın %20'den az olmamak kaydıyla davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve husumet itirazı ileri sürerek, İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu, öncelikle yetki itirazı nedeni ile davanın usulden aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince, davalılar T8 ve T7 yönünden; davanın, İİK 67 maddesi ve HMK 114 ve 115 maddeleri uyarınca özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,davalı T3 yönünden; Mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna ilişkin karar verilmiştir....
Sayılı icra dosyasına sunmuş olduğu itiraza bakıldığında ise davalıların icra müdürlüğü yetkisine itiraz ettikleri ancak yetkili icra müdürlüğünü açıkça bildirmediklerinin görüldüğün,bu nedenle, icra takibine itirazda, hukuken geçerli bir yetki itirazından bahsedilebilmesi için yetkili icra müdürlüğünün açıkça bildirilmesi gerektiği kanunen tartışmasız olduğu, davalı borçluların itirazının geçerli bir yetki itirazı olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle yapılan takibe karşı borca ve yetkiye itirazın iptaline ilişkindir. Davalılar hakkında yapılan icra takibine karşı davalı-borçluların süresinde hem borca hemde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, itiraz neticesinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve tarafların varsa delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....