"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi amacıyla yapılan takipte borca ve yetkiye vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının yerinde olduğundan bahisle, yetkiye yönelik itirazın kaldırılması talebinin reddine, borca itiraz yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. İcra dairelerinin yetkisine ilişkin düzenleme İİK'nun 50. maddesinde düzenlenmiş olup, İİK'nun 50/1 maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. .... İcra Dairesi'nin ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından yetki itirazının kabulüne, diğer itirazlar konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazla birlikte imzaya ve borca itirazda bulunulmuştur. Yetki itirazında bulunulması nedeni ile mahkemece öncelikle yetki itirazı hususunda karar verilmesi gerekir....
İcra Müdürlüğünün....Esas sayılı dosyası ile cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı şirket tarafın itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, icra takibinden ve borçlunun icra takbiine yapmış olduğu i,tiraz tarihinden sonra davalı borçlu şirketin mail yolu ile davacı şirkete gönderdiği 07/11/2019 ve 30/01/2020 tarihli belgelerde davalı şirketin takibe konu cari hesap ilişkisini , cari hesaptan kaynaklanan borcu ve miktarını ve dolayısıyla taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını kabul ettiğini, davalı şirketin yetki itirazının yerinde olmadığını beyanla öncelikle yetki itirazı olmak üzere tüm itirazların iptali ile takibin devamını ve %20'den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; iş bu davanın yetkili mahkemede ikame edilmediğini, HMK 6....
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece yapılacak iş, alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Öte yandan, inceleme konusu uyuşmazlık, İİK'nun 68/a maddesi gereğince itirazın kaldırılması olduğuna göre, itirazın iptali olarak nitelendirilip hüküm kurulması da yerinde değildir....
Davacı borçlular tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle, davacıların imza itirazı ve borca itirazları bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, bu konuda 19/11/2018 tarihli tensip zaptı ile yetki itirazının reddine karar verilmiş, davacıların borca itirazı konusunda ise hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacıların bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacıların yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Tensip zaptı ile yetki itirazının reddi yönünde hüküm oluşturulması doğru görülmediği gibi, bu husus nihai kararla değerlendirileceğinden, yetki itirazı konusunda verilmiş bir kararın varlığından da bahsedilemeyecektir....
Yetkisizlik kararı, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kalması sonucunu doğuracaktır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 28/03/2016 tarih, 2016/6997 esas ve 2016/9020 karar sayılı ilamı). Bu nedenle yetki itirazının şikayet ve borca itirazdan önce incelenmesi gerekmektedir. Mahkeme kararının gerekçe kısmında, yetki itirazı kabul edildiğinden diğer itirazlar incelenmeksizin karar verildiği de açıkça belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle, Mahkemenin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2021/78 ESAS 2021/152 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Adana 1....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi şikayeti, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, dava konusu icra takibi İzmir 5. İcra Müdürlüğünde başlatılmış, davacı vekilinin icra hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmasına rağmen, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....
Adliyesinin Yargı çevresi içinde kaldığından davalının süresinde yapmış olduğu yetki itirazı olduğu" gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; "Davalı tarafından ... Sulh Mahkemesince tebliğ edilen dava dilekçesine süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmuş, yapılan incelemede ... Sulh Hukuk Mahkemesince tahkikat aşamasına geçilmiş olmasına rağmen yetki itirazının değerlendirilmediği, deliller toplanıp işin esası ile ilgili işlemler yapıldıktan sonra 5. celsede yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Yetki itirazı ilk itirazdan olup, davalı tarafından süresi içerisinde bu itirazın yapıldığı, mahkemenin tahkikat aşamasına geçtikten sonra yetki itirazı ile ilgili olarak inceleme yapamayacağı artık mahkemenin yetkili olacağı,..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dosya kapsamından, davacının kira alacaklarının tahsili istemiyle davalılar hakkında ......