Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. (HMK m. 19) Somut olayda, alacaklısının T7 ve SGK müdürlüğü, borçlusunun ise davacıların murislerinin olduğu icra takibi sebebiyle terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi davasının açıldığı, davalı T7 tarafından kanuni süresinde ileri sürülmüş bir yetki itirazında bulunulduğu ve davalının yerleşim yerinin "İstanbul" olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Mahkemece, dosyanın İstanbul 3.Tüketici Mahkemesinden görevsizlikle geldiği, davacı tarafından herhangi bir sözleşme sunulamamış olması nedeniyle HUMK’ nun 10.maddesi uyarınca davalının yerleşim yerinde takibin yapılması gerektiği, öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenmesinin zorunlu olduğu, davalının adresinin ... olarak gösterilmesine rağmen K.Çekmece İcra Dairesinde takip yapıldığını, halbuki yetkili İcra Dairesinin İstanbul olması nedeniyle icra dosyasına yapılan yetki itirazı yerinde olduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, kararı temyiz etmiştir. İcra takibi Küçükçekmece İcra Müdürlüğünde başlatılmış ise de davalının yetki itirazı üzerine alacaklı vekili ... İcra Müdürlüğünde takibe devamla borçluya ödeme emri göndermiş, borçlu da bu ödeme emrine karşı asıl borca, faize ve fer’ilerine itirazda bulunmuştur....
Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır. Genel mahkemenin önce kendi yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlayacağı kabul edilirse, mahkeme yetkisizlik kararı verecek, yetkili mahkeme bu kez icra dairesinin yetkisiz olduğu, geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle itirazın iptali davasını reddedecektir. Bu durum ise Anayasa'nın 141/son ve 6100 sayılı HMK'nın 30. maddelerinde hüküm altına alınan usul ekonomisi ilkesine de aykırı düşecektir....
HGK.nun 22.09.1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25.12.1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde yetki itirazında bulunana birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır. Yetkili olmaları koşulu ile birden çok yetkili mahkeme (icra dairesi) belirtilmiş olsa dahi, yetkili yeri bildirme yükümlülüğü yerine getirilmiş olur. Ancak, borçlu bu yerlerden birini tercih etmelidir. Somut olayda ise davacı borçlu icra mahkemesinde yetki itirazında bulunurken takipte İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin ve İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ancak; birden fazla olarak belirttiği yetkili icra dairelerinin hangisini seçtiğini belirtmemiştir. Davacı borçlu yetki itirazında HMK'nın 19/2 maddesinde yazılı "birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir" hükmünü yerine getirmemiştir....
No 28/6 ...." adresine tebliğ edildiğini, davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, İİK'nun ilamsız takiplerde yetki meselesini düzenleyen 50.maddesi yollamasıyla uygulanacak HMK'nun ilgili hükümlerine göre itiraza konu takip borçlularından ... hakkındaki takibin kesinleşmesi nedeniyle davalı-borçlunun yetki itirazının reddinin gerekeceğini belirterek, yetkiye ve borca yönelik itirazın iptaline, takibin davalı-borçlu açısından 100.000,00 TL ve sözleşmede kararlaştırılan ve takip talebinde belirtilen faiz oranı üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen, duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece, takip borçlularından ...'in yerleşim yerinin... İli, ... İlçesi, ...'in yerleşim yerinin ise ... İli, .... İlçesi olduğu, adı geçen takip borçluları hakkında icra takibinin... 3. İcra Dairesi nezdinde yapıldığı, bahse konu takipte davalı ...'...
DAVA KONUSU : YETKİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14....
nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği, yukarıdaki açıklamalar uyarınca borçlular Adan T8 şirketleri yönünden yetki itirazı yönünden davanın reddine ve ret kararları esasa ilişkin nedenlerden olmadığından tazminat taleplerinin reddine, borçlular T6 ve T3 yönünden ise yetki ve borca itiraz yönünden itirazın kaldırılması ile tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinden, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı borçlular vekilinin 20/09/2018 tarihli asıl karara yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Ankara 11....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Bu hükme göre başvurunun niteliği de gözetilerek, duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmeli, tarafların gelmemesi halinde yetki itirazının karara bağlanması gerekmektedir. Mahkemece bu yasal düzenleme gereğince, taraflar gelmese dahi davacının yetki itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı hakkında da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.'' denilmekte olup, davacı taraf dava dilekçesinde birden fazla icra dairesini yetkili göstermiş olmakla, yetki itirazı dikkate alınmayacağından mahkemece yetki itirazının kabulüne yönelik olarak verilen karar yerinde görülmediğinden davacı tarafın dava dilekçesinde imza ve borca itirazı da bulunduğundan ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, borçlunun sair itirazlarının incelenmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince KABULÜ ile, Bakırköy 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20/01/2021 gün 2020/463 2021/15 sayılı ilamının 6100 sayılı HMK nın 353/1- a-6....
- K A R A R - Davacı vekili, faturaya dayalı olarak davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının yetki ve borca itirazı nedeniyle ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek yetkili mahkemenin Kadıköy-İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğunu belirtmiş, esasa ilişkin de davalının borçlu bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece verilen yetkisizlik kararı Dairemizin 2013/14233 Esas-17528 Karar sayılı 07.11.2013 tarihli kararı ile İİK 50. maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur....