HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/286 KARAR NO : 2020/2052 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2019/417 ESAS, 2019/968 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA VE BORCA İTİRAZ, ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/417 Esas, 2019/968 Karar sayılı dosyasında verilen asıl ve birleşen davada imzaya itiraz dışındaki itirazların kabulü, birleşen davada imzaya itirazın feragat nedeniyle reddi ve birleşen davada faize itiraz ilişkin karar verilmesi yer olmadığı kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili asıl dava dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle, İzmir 12....
İ.İ.K'nun 168/5 ve 169/a maddesine dayalı yetki itirazıdır. 6100 sayılı HMK'nun 19/2 maddesine göre yetki itirazında bulunan tarafın yetki itirazında yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği yetkili mahkemeyi göstermesi gerektiği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınamayacağı, davacı borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini bildirmediği, yetki itirazının 6100 sy. HMK'nun 19/2 maddesine göre geçersiz olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. İmzaya İtiraz Yönünden: İstek,2004 sayılı İİK.'nun 168/4 ve 170. Maddesine dayalı imzaya itirazdır. 6098 sy. TBK'nun 504/3. maddesinde; "Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz" hükmüne yer verilmiştir....
Şti Vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay İcra Dairesinin 2020/6928 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında takip yapıldığını, şirket adresinin ve takibe konu çekteki keşide yerinin Van ili olduğunu, icra takibinin yetkisiz yerde başlatıldığını, yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin Van Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple yetkiye itiraz ettiklerini, takibe konu çekin altındaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya ve borcun tamamına itiraz ettiklerini belirterek yetki itirazı ve imzaya itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı adına dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür. Davalı T3 Taş. İnş. Tic. San. Ltd....
Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yetki itirazlarının reddi ile, memur muamelesini şikayetlerinin haklı gerekçe gösterilmeden ve dahi bu konu itiraz ve şikayetlerimiz hakkında tahkikatta inceleme yapılmaksızın reddedildiğini, imzaya ilişkin itirazlarının ise haksız ve usule aykırı şekilde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda reddedildiğini, zira dayanak belge olarak çek suretinde müvekkilinin imzasının ve keşide yerinin görülmesi gereken kısmın bilerek ve isteyerek eklenmediğini, bu durumda haklı şikayetlerinin dayanak belge yokluğundan kabul edilmesi gerekirken, reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çek üzerindeki imza ve yazının da müvekkiline ait olmadığını, bilirkişi incelemesinde yazı incelemesi yapılmadığını, bu durumda müvekkilinin üzerini kendi doldurmadığı bir çekin keşide yeri olarak neresinin yazıldığını bilme ihtimalinin bulunmadığını, bu sebeple şikayetlerinin kabulü ile yetki itirazlarının da kabul edilmesi gerektiğini, takibe konu çek ve...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda yetki itirazının reddine, imzaya itirazın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
(Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 2022/8177 Esas 2023/919 Karar sayılı kararı) Somut olayda, takip konusu çekin keşide yerinin Tekirdağ, muhatap bankanın bulunduğu yerin Tekirdağ ve borçlunun yerleşim yerinin Finike olması karşısında, mahkemece yetki itirazının kabulüne, yetki itirazının kabulüne karar verildiğinden davacının borca ve imzaya itirazları yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken redde ilişkin karar isabetsizdir. Kabule göre de imzaya itirazlarda ispat yükü davalıda olmasına rağmen ispat yükünün davacıya yüklenerek imzaya itirazın reddine yönelik karar da isabetsiz olduğundan, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerektiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve imzaya itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından duruşma günü belirlendiği, davetiyelerin tebliğ edildiğinin zapta geçirildiği, duruşmada tarafların hazır olmadıkları, mazerette bildirmedikleri , duruşmada yetki itirazının ara kararı ile reddine , davacının imzaya itirazının kabulüne ,takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine 01/12/2018 tanzim tarihli 01/01/2019 vade tarihli bir adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının yasal 5 günlük süre içerisinde borca itirazla birlikte yetki itirazında bulunduğu, takibe konu bonoda düzenleme yeri İstanbul olduğundan yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca senedin zorla imzalattırıldığı iddiasının dar yetkili icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği bono üzerindeki imzaya itiraz bulunmadığı, borcun ödendiği hususununda iddia ve ispat edilemediği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin borcu olmadığı ve tarafınca düzenlenmeyen senet nedeniyle iş yerindeki eşyaların haczini önlemek amacıyla itirazi kayıt düşülerek 9.500,00 TL ödemek zorunda kaldığını, borcun icra tehdidi altında kapatıldığı süreçte Bursa 3. İcra Mahkemesi'nin 2014/37 esas sayılı dosyası ile imzaya itirazın karara bağlandığını ve imzanın borçlu vekil edene ait olmadığının saptandığını ileri sürerek icra takibi baskısı ile dosya borcunu ödeyen müvekkilin ödediği paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; öncelikle davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını ,müvekkilinin takip konusu senetten dolayı meşru hamil olduğunu ,bonolardaki ciro silsilesinin düzgün olduğunu savunarak ,davanın reddini ve davacının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde;usul ekonomisi ilkesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürdüğü imzaya ve borca itirazın esasının incelenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; HMK’nin 20. maddesindeki usul işlemlerinin yerine getirilip icra dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi, ... icra müdürlüğü tarafından borçlunun vekiline ödeme emri tebliğ edilmesi halinde borçlu veya vekili tarafından İİK’nın 168. maddesi uyarınca ... İcra Mahkemesi nezdinde imzaya ve borca itiraz edilebilecğinden ... İcra Mahkemesi tarafından icra dairesinin yetkisizliğine karar verildikten sonra, imzaya ve borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....