Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itirazını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, bu mahkeme kararının temyizi üzerine Dairemiz 2016/21370 E. - 2017/12892 K. sayılı ilamıyla hükmün yetki itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, verilmediği gerekçesiyle bozularak ilk derece mahkemesine gönderildiği görülmüştür. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda ilk önce yetki itirazı incelenerek sonra esas hakkında hüküm kurulmuş, yetki itirazının reddi ile imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmiş, verilen bu kararın da temyiz edildiği anlaşılmıştır. İİK’nin 168/5. maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....

    İlk derece mahkemesi tarafından ; "...Davalı borçlu davaya konu ilamsız takip için itiraz etmişse de; itirazının şu nedenlerle kaldırılması gerekmiştir; öncelikle yetki itirazında bulunulmuş; ama yetkili icra dairesi yetki itirazında açıkça belirtilmemiştir. Yetki itirazlarında borçlunun yetkili icra dairesini ayrıca ve açıkça belirtmesi gerekir. Bu nedenle bu itirazın reddi gerekmiştir. Yine davalı taraf senetteki imzaya açıkça itiraz etmemiştir. İmza itirazının İcra iflas Kanununun 62. Maddesinin 6. Fıkrası gereğince ayrıca ve açıkça yapılması gerekmektedir. Oysa davalı borçlu icra takibine itirazında imzaya açıkça itiraz etmemiştir. Sadece karşı tarafa borcu bulunmadığını belirtmiştir. Bunun dışında soyut ifadelerle itiraz eden borçlu şekli ve sınırlı bir inceleme yapan mahkememizin aradığı delil ve somut belgeleri dosyaya sunmamıştır. Davalı imzasını açıkça inkar etmediği senet nedeniyle davacıya borcu bulunmadığını ispatlayamamıştır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2019/229 ESAS 2019/1097 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul 7....

    Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacı tarafından sadece bir adet senetteki imzaya itiraz edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafından 07431 numaralı senetteki imzaya itiraz edildiği, sair senetler yönünden borca ve ferilerine itiraz edildiği halde, mahkemece 07431 numaralı senet üzerinde imza incelemesi yapılmasına rağmen takibin tümü yönünden imzaya itirazın kabulü ile İİK 170/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına yönelik verilen karar isabetsizdir....

    İmzaya itiraz dışında kalan diğer bütün itirazlar borca itiraz olarak değerlendirilir. Bu bağlamda, borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanan itirazlar borca itiraz niteliğindedir.” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-İstanbul)Borçlu tarafından imzaya itiraz edilmiş ise de, adı geçenin vekilinin 22/04/2015 tarihli duruşmada ayrıca senedin miktar kısmında tahrifat yapıldığı itirazında da bulunduğu görülmektedir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çekin bankaya ibrazı ve ödenmemesi üzerine borcun götürülecek borca dönüştüğünü, bu nedenle müvekkilinin yerleşim yerinde takip yapılabileceğini, yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Dairesi olduğunu, müvekkili bankanın yetkili ve meşru hamil olduğunu, davanın imzaya itiraz yönünden aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkeme dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; takibe konu çekte muhatap bankanın ve keşide yerinin Gazipaşa/Antalya, davacının adresinin Gazipaşa/Antalya olduğu, davacının haklı ve usule uygun yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne, İstanbul 1....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2019 NUMARASI : 2018/1012 ESAS - 2019/54 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak müvekkili şirketin adresinin bulunduğu Adıyaman İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, takibe konu çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkili şirket ile alacaklı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, borca itiraz ettiklerini belirterek takibin iptali ile alacaklı hakkında tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece; "Davacının imzaya itiraz davasının kabulü ile; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/61429 Esas sayılı dosyasında takibin davacı yönünden durmasına, takibin iptaline ilişkin talebin reddine, Davalının ciranta oluşu ve yasal şartlar oluşmadığı anlaşıldığından, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, imzaya itiraz kabul edildiğinden borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına,..." şeklinde karar verildiği görülmüştür. Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının yasa ve usule aykırı olduğunu, müvekkili şirketin S.S....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun imzaya itiraz talebine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        e ait olmadığı yönündeki tespite itibar edilerek imzaya itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı bononun tanzim edildiği 03.....2010 tarihinde borçlu şirketi temsile yetkili olan ...'in, imzaya itiraz edildiği 04.03.2015 tarihi itibariyle şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı, dosya içinde mevcut 31.....2014 tarihli ticaret sicil gazetesinden anlaşılmaktadır. Bu durumda imzaya itiraz tarihi itibariyle borçlu şirketi temsile yetkili olmayan eski temsilcinin, dayanak senet altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmesinin hukuki bir sonucu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla açık bilirkişi raporu karşısında eski temsilcinin ikrarına itibar edilemez. Mahkemece; borçlu şirketin imzaya itirazının yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, Dairemizce mahkeme kararının onanması gerekirken, bozulduğu anlaşılmakla, borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu