WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde icra müdürlüğünün yetkisine ve imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tensiple yetki itirazının reddine ve yargılama sonunda imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Takip dayanağı olan bonoda keşide yerinin İstanbul olması nedeni ile icra müdürlüğü yetkili olduğundan. yetki itirazı yerinde olmamakla yetki itirazının reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK'nın 19. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın yetkili Mahkemeyi göstermek zorunda olduğunu, aksi takdirde yetki itirazının geçerli olmayacağını, davacı yetkili icra dairesini göstermediğinden yetki itirazı geçersiz olmakla Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki senette Küçükçekmece icra dairelerinin yetkili kılındığını öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. Somut olayda, davacı yetki itirazında bulunmuş ise de yetkili icra dairesini göstermediğinden HMK'nın 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı geçersizdir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takip dosyasında 2 borçlu bulunduğunu, diğer borçlu yönünden takibin kesinleştiğini, bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmesini, ayrıca takip konusu 4 adet çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda, davacı vekilinin yetki itirazı yanında, imzaya yönelik olarak da itirazda bulunduğu anlaşıldığından öncelikle yetki itirazı yönünden değerlendirme yapmak gerekmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2018/512 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlunun icra takibine konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek yetki ve imzaya itiraz ettiğini, mahkemece verilen kararda gerekçe bulunmadığını, Anayasanın 141/3 maddesi gereğince mahkeme kararları gerekçeli olarak yazılması gerektiğini, mahkemenin bir cümlelik karar gerekçesinin açıkça anayasaya aykırı olduğunu, HMK 297/1- c maddesi gereğince "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.''...

(Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 2022/8177 Esas 2023/919 Karar sayılı kararı) Somut olayda, takip konusu çekin keşide yerinin Tekirdağ, muhatap bankanın bulunduğu yerin Tekirdağ ve borçlunun yerleşim yerinin Finike olması karşısında, mahkemece yetki itirazının kabulüne, yetki itirazının kabulüne karar verildiğinden davacının borca ve imzaya itirazları yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken redde ilişkin karar isabetsizdir. Kabule göre de imzaya itirazlarda ispat yükü davalıda olmasına rağmen ispat yükünün davacıya yüklenerek imzaya itirazın reddine yönelik karar da isabetsiz olduğundan, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerektiği anlaşılmıştır....

nin, gerçek ve Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirdiği adresi, "Yıldız Mahallesi, Ahmet Piriştina Bulvarı, No:15/3, Buca/İzmir" olduğundan ve bu borçluya 24/04/2021 tarihinde tebligat yapıldığından, davaya konu takipte yetki bakımından herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, yetki konusundaki bu hususun bizzat kanun tarafından alacaklıya tanınmış bir hak niteliğinde olduğunu, yetki itirazı hakkı bulunmayan davacının açtığı mesnetsiz davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yetki itirazının reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetki itirazı, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. İzmir 17....

İcra Dairesi'nin 2019/11197 E sayılı dosyasından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkili icra dairesinin Gaziantep İcra Dairesi olduğunu, zira davacı borçlunun ikametgahının Gaziantep ili olduğunu, bu nedenle yetkiye itiraz ettiklerini ayrıca bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığını bu nedenle imzaya da itiraz ettiklerini beyan etmiş, yetki ve imzaya itirazı kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; davacının ikametinin Gaziantep ili olduğu, bononun düzenleme yerinin de Gaziantep ili olduğu, yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, bu nedenlerle yetkili icra dairesinin Gaziantep İcra dairesi olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne takip dosyasının davacı yönünden tefrik edilerek yetkili Gaziantep İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiştir....

İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğundan bahisle Diyarbakır İcra Müdürlüklerinin yetkisine itirazda bulunduğu, mahkemece;borçlunun yetki itirazı incelenmeksizin ve bu konuda hüküm kurulmaksızın borçlunun, takibe konu bononun ön yüzünde şirket kaşesi dışında açıkta imzasının bulunması nedeniyle borçtan şahsen sorumlu olduğu gerekçesiyle borca ve imzaya itirazın reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 50/2. maddesinde; ''Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur'' hükmüne yer verilmiştir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacı borçlunun Zara İcra Dairesine yönelik yetki itirazının kabulüyle Horosan/Erzurum İcra Dairesi'nin yetkili olduğuna karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattıklarını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafından imzaya, yetkiye ve borca yönelik itirazlarda bulunulduğunu, , davacı borçlunun yetki itirazı ve takibe konu bono incelendiğinde, HMK 17....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1374 Esas 2015/7 Karar sayılı ilamı ile borçlunun yetki itirazı kabul edilerek İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, talep halinde icra dosyasının yetkili ... İcra Dairelerine gönderilmesine karar verilmiştir. Borçlu vekilinin 10/02/2015 tarihli dilekçesi ile yalnızca yetki yönünden yaptıkları itirazlarından feragat ettikleri, imzaya ve borca itirazlarının devam ettiği bildirilmiştir. Dairemizin 22/06/2015 tarih ve 2015/7515 Esas 2015/17424 Karar sayılı ilâmı ile borçlu vekilinin feragat dilekçesine göre mahkemesince bir karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmiş, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkemece, yukarıda da açıklandığı üzere borçlunun yalnızca yetki itirazından feragat etttiği nazara alınarak diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken, HMK'nun 26.maddesine aykırı olarak talebi aşar şekilde davanın tümden feragat nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

      UYAP Entegrasyonu