Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda yer alan hükümlere göre ödeme emri düzenlenebilmesi için kesinleşmiş ve ödeme müddeti içinde ödenmediği için tahsili kabil hale gelmiş bir kamu alacağının bulunması zorunludur. 1615 sayılı Gümrük Kanununun 78-81'inci maddeleri arasında yer alan itiraz yolları ise gümrük vergi ve resimlerinin tahakkuku ile ilgili olup, söz konusu maddelerin ödeme emirlerine uygulanmasına olanak yoktur. Olayda,davacı kurumun devraldığı gümrük hattı dışı eşya satış mağazası ve fiktif antrepoda yapılan fiili sayım neticesinde noksan çıkan emtia nedeniyle gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacı ile dava konusu ödeme emri düzenlendiği,tahakkuka karşı ise yasada belirtilen itiraz yollarına başvurulduğu dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır....

    Hal böyle olunca, mahkemece davalının dava konusu icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı usulüne uygun yetki itirazı niteliğinde olmadığı, ödeme emrine itiraz süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine yönelik usulüne uygun yetki itirazı olmadığından icra takibinin yapıldığı Eskişehir İcra Müdürlüğünün yetkili icra müdürlüğü olarak kabul edileceği, yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmasına ilişkin itirazın iptali davasının dava şartının gerçekleştiği gözetilerek işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

    Hal böyle olunca, mahkemece davalının dava konusu icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı usulüne uygun yetki itirazı niteliğinde olmadığı, ödeme emrine itiraz süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine yönelik usulüne uygun yetki itirazı olmadığından icra takibinin yapıldığı Eskişehir İcra Müdürlüğünün yetkili icra müdürlüğü olarak kabul edileceği, yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmasına ilişkin itirazın iptali davasının dava şartının gerçekleştiği gözetilerek işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

      -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin kargo şirketi olduğunu ve yurt dışında mukim olduğunu, davalı şirketten hizmet bedellerinden kaynaklanan alacağını tahsil edemediğini, alacağın tahsili amacıyla genel iflas yoluyla takip başlatıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrine süresi içinde itiraz edilmiş ise de ileri sürülen sebeplerinin yerinde olmadığını, davalının yetki konusundaki itirazının İİK'nın 154. maddesinde düzenlendiğini, davalıdan takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euro mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek döviz faizinin talep edildiğini ileri sürerek davalının itirazlarının kaldırılarak depo kararı çıkarılmasına, depo kararına rağmen borcun ödenmemesi durumunda davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İcra Dairesi'nce çıkartılan ödeme emrine karşı, yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğu yolunda yetki itirazında bulunduğu, ayrıca borcun esasına da itiraz ettiği, davacı vekilinin mahkemede alınan beyanında taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını beyan ettiği, 6100 sayılı HMK'nun 6.maddesi gereğince genel yetkili mahkemenin davalı tüzel kişinin yerleşim yeri olup, davalı kooperatifin merkezinin ... ilçesi olduğu, yine Borçlar Kanunu'nun 73.maddesi gereğince para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek olup, davacının yerleşim yerinin ... ilçesi olduğu, ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Davalı kooperatifin merkezinin takip tarihi itibariyle ...'da bulunduğu, İİK'nun 50'nci maddesi yollaması ile HUMK'nun 17. (HMK'nun 14'ncü) maddesi uyarınca ......

          Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır.Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre, sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı ... üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir....

            Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır.Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre, sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı ... üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir....

              Mahkemece, icra dosyasında ödeme emrinin borçluya 22.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz eden borçlu vekilinin icra dosyasında 25.11.2012 tarihinde işlem yapıp, 23.11.2013 günü itirazda bulunduğu, böylece borçlunun en geç 25.11.2012 tarihinde ihtiyati haczi öğrendiği, anacak itirazını (7) günlük yasal süreden sonra yaptığı gerekçesiyle itirazın süre yönünden reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 265/1.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz süresi (7) gündür. İhtiyati haciz borçlunun huzurunda uygulanmışsa bu tarihten, borçlunun yokluğunda uygulanmışsa haciz tutanağının tebliğinden itibaren (7) günlük süre işlemeye başlar. Somut olayda ödeme emrine ihtiyati haciz tutanağı eklenmediğinden borçlunun borca itiraz edip, icra dosyasına dilekçe sunması tek başına ihtiyati haczi öğrendiğini göstermez....

                İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının, davalı hakkında (3) adet e-faturaya dayalı olarak Bartın İcra Müdürlüğü'nün 2018/2732 sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrine süresinde itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, davalının hem ödeme emrine itiraz dilekçesinde hemde davaya cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, mahkemece takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davalarında; icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi durumunda; İİK'nın 50. maddesi uyarınca; öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK'nın 164. maddesi hükmü uyarınca; ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Dairesi'nin bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır....

                -TL den 2009 Şubat-Temmuz aylar arası kira bedeli toplamı 2.400 TL’nin tahsilini istemiştir.Ödeme emri davalıya 27.4.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir.Davalı ödeme emrinin tebliği üzerine kısmı itirazda bulunmuş itirazında kabul ettiği kira bedellerini ödememiştir.Ancak davalı borçlu adına gönderilen ödeme emrinde ödeme süresinin 7 gün itiraz süresi 30 gün yazıldığı anlaşılmaktadır. Gönderilen bu ödeme emri Borçlar Kanunu 260. maddesine uygun bir ödeme emri olarak kabul edilemez.Borçlar Kanunu 260. maddesine uygun olmayan ödeme emri hukuki değer taşımaz.Bu nedenle Hukuki değer taşımayan ödeme emrine dayanılarak tahliye kararı verilemez.O nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Kararın yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu