WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kamu düzenini ilgilendiren yetki kuralları dışında mahkeme, yetkisiz olduğunu kendiliğinden dikkate alamaz. Bu nedenle İcra ve İflâs Kanunu'nun 265’inci maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz sebepleri arasında “yetki itirazı” yapılabileceği açıkça belirtilmiştir. Söz konusu uyuşmazlık çekten ... alacak için ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, somut olaya uygulanacak yetki kuralları kamu düzenine ilişkin değildir. Bu itibarla; mahkemenin kendiliğinden yetki hususunu araştırarak, bu nedenle ihtiyati haciz istemini reddetmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğine göre, mahkemece, borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelenmelidir. (HGK 20.03.2002 tarih, 13/241-208 sayılı kararı) Zira; itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde geçerli bir takibin yapılmış olması şartına bağlıdır. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; İcra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Davacı (alacaklı)nın açtığı itirazın iptali davasında; davalının icra dairesinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazları kabul edilmez. Ancak, davalı borçlu daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı yine bulunmaktadır....

      Buna göre, tacirlerin ve kamu tüzel kişilerinin, hukukumuzda tartışmalı olan, münhasır yetki sözleşmesini de yapabilecekleri kabul edilmiştir. Taraflar, yetki sözleşmesinde, aksini kararlaştırmadıkça, dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemede veya mahkemelerde açılabilecektir. Bu durumda, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi şeklinde olacaktır. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, yani yetki sözleşmesinin münhasır olmayan yetki sözleşmesi şeklinde olmasını istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekecektir. Yetki sözleşmesi, bağımsız bir sözleşme şeklinde ortaya çıkabileceği gibi, yapılan bir sözleşmede yetki kaydı olarak da yer alabilir....

        Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı İle borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi İçin yetkili sayılır. Somut olayda taraflar arasında yetki sözleşmesi mevcut değildir. Takip dayanağı çeklerde yazılı keşide yeri HK.nun 154/3. maddesinde öngörülen yetki sözleşmesi veya yetki şartı anlamında değildir. Davalı borçlu kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte icra dairesinin yetkisine itiraz etmese bile takibin iflas yoluna çevrilmesi üzerine icra dairesinin yetkisine itiraz edebilir, iflas ödeme emrini alan davalı borçlu süresinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğinden iflas davasının icra dairesinin yetkisizliğinden dolayı reddi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmasında İsabet görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 7.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." şeklinde olup, yetki hususunda HMK hükümleri kıyasen uygulanacaktır. HMK'nun 19. Maddesi "Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....

          Anılan maddeye göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerekmektedir. Kesin yetki bulunmayan durumlarda mahkeme kendiliğinden yetki incelemesi yaparak, yetkisizlik kararı veremez. Somut olayda, davalının davacının yaptığı takibe itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Bu durumda, yetki kamu düzenini ilgilendirmediği gibi herhangi bir kesin yetki hali de söz konusu değildir. Mahkemece, dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            a gönderilerek 2012/1146 numarasına kaydı yapılmış, yeniden 02.11.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş ve davalı 05.11.2012 tarihinde itiraz etmiştir. Davacı bu itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı tarafından ilk icra takibine yetki ve borca ilişkin olarak borçlu tarafından 01.07.2008 tarihinde yapılan itiraz ile takip durmuş ve aynı zamanda KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre kesilmiştir. Bu tarihten sonra davacı 01.4.2010 tarihinde takibin yenilenmesi istemiş ve bu talep 05.05.2010 tarihinde red edilmiş ise de yetki ve borca itiraz ile ilgili bir karar alınmadan yapılan işlemlerin bir geçerliliği olmadığından zamanaşımını kestiğinden söz edilmez. 01.07.2008 tarihinden sonra geçerli olarak yapılan ilk işlem 19.03.2012 tarihli yetki itirazının kabulü ile dosyanın Kars İcra müdürlüğüne, gönderilmesi talebi olduğundan KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre geçmiştir. Eldeki davada ceza zamanaşımı süresinin ise uygulanmayacağı da sabittir....

              Esas sayılı dosyasında, yetki sözleşmesi gereğince İstanbul İcra Dairesinin yetkili olduğu gerekçesiyle icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının önceki yetki itirazında yerleşim yeri icra dairesini yetkili göstermesi nedeniyle taraflar arasında bu uyuşmazlık yönünden yeni bir yetki sözleşmesi kurulduğunu, yetki itirazında belirtilen ve müvekkilince yetkisi kabul edilen icra dairesinin yetkili olmadığına ilişkin itirazın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davalının Bakırköy İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, itirazın haksız ve icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, davalının taraflar arasındaki akdi ilişkiye, takibe dayanak faturalara itirazda bulunmayarak faturaları kabul ettiğini, bu durumda davalının davaya konu faturalardan borcu olmadığını kesin delilerle ispatlaması gerektiğini ileri sürerek, davalının Bakırköy ......

                itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının önceki yetki itirazında yerleşim yeri icra dairesini yetkili göstermesi nedeniyle taraflar arasında bu uyuşmazlık yönünden yeni bir yetki sözleşmesi kurulduğunu, yetki itirazında belirtilen ve müvekkilince yetkisi kabul edilen icra dairesinin yetkili olmadığına ilişkin itirazın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davalının Bakırköy İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, itirazın haksız ve icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, davalının taraflar arasındaki akdi ilişkiye, takibe dayanak faturalara itirazda bulunmayarak faturaları kabul ettiğini, bu durumda davalının davaya konu faturalardan borcu olmadığını kesin delilerle ispatlaması gerektiğini ileri sürerek, davalının Bakırköy 6....

                itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının önceki yetki itirazında yerleşim yeri icra dairesini yetkili göstermesi nedeniyle taraflar arasında bu uyuşmazlık yönünden yeni bir yetki sözleşmesi kurulduğunu, yetki itirazında belirtilen ve müvekkilince yetkisi kabul edilen icra dairesinin yetkili olmadığına ilişkin itirazın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davalının Bakırköy İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, itirazın haksız ve icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, davalının taraflar arasındaki akdi ilişkiye, takibe dayanak faturalara itirazda bulunmayarak faturaları kabul ettiğini, bu durumda davalının davaya konu faturalardan borcu olmadığını kesin delilerle ispatlaması gerektiğini ileri sürerek, davalının Bakırköy 6....

                UYAP Entegrasyonu