Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde yetki itirazının kaldırılması talebine ilişkindir. İcra müdürlüğünün yetkisiz olduğuna ilişkin itirazların niteliği bakımından belgeye bağlanması imkanı bulunmamakla birlikte icra mahkemesi bu itirazları incelemeye yetkilidir ve borçlu da bu itirazları ispat için belge göstermek zorunda değildir. TMK.'nın 177. maddesinde “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir” denilmekle; nafaka davaları için özel seçimlik yetki kuralı düzenlenmiş olup nafaka alacaklarında borçlunun ikametgahı dışında davacı alacaklının ikametgahında da takip yapılabilir....

Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır....

Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır....

    Bu durumda ihtiyati hacze dayanak bonoda ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Silivri olup Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresi içerisinde kalması ve yetki şartının geçersiz bulunmasına göre ihtiyati hacze karar veren mahkeme yetkili olmadığından, itiraz eden borçlunun yetki itirazının kabulü ile hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yetki itirazının reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve açıklanan nedenlerle; ihtiyati hacze yetki itirazının kabulü ile borçlu ... aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmeyerek itirazın iptali davası açılmıştır....

        HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında, yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, davacı/borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini göstermediği anlaşılmakla mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir....

        HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında, yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, davacı/borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini göstermediği anlaşılmakla yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir....

        Mahkemece, yetki itirazının reddine, imza sirkülerine göre muteriz şirketin çift imza ile temsil edildiği, bonoda üç imza bulunmaktaysa da hepsinin tek kişi tarafından atılmış olduğu, bu nedenle de şirketi ilzam etmeyeceği belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun (İİK) 265’nci maddesinde ihtiyati haciz kararına itirazın koşulları açıkça hükme bağlanmıştır. Anılan maddede, borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Bu itiraz sebepleri sınırlı olup mahkemece, imza itirazının İİK’nın 265’nci maddesinde sayılan itiraz sebepleri kapsamında olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

          H.D 2010/23307 Esas - 2011/3676 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; "Borçlunun, genel haciz yolu ile başlatılan takibe karşı süresinde icra müdürlüğü nezdinde yaptığı yetki itirazı ile İİK.nun 66/1 maddesi uyarınca hakkındaki takip durmuştur. Duran takibin devamı, alacaklının aynı Yasanın 67- 68. maddeleri koşullarında yapacağı başvurular sonucu alacağı itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması kararları ile mümkündür." Yetki yönünden durdurulması kararını Gümüşhane İcra Müdürlüğünce verilmiştir. İcra Müdürlüğünün bu kararına karşı ancak "icra muamelesini şikâyet" yolu ile İcra Mahkemesine başvurulabilir" gerekçesiyle itirazın kesin kaldırılması talebinin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır....

          İİK.nun 68/son maddesinin ilk cümlesine göre; "İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edilir."Somut olayda, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin reddi, akdi ilişkiye itiraz edildiğinden B.K.'nun 89. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin olup, yetki itirazının kaldırılması talebinin reddi halinde takibe konu edilen belgenin İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelerden olup olmadığının tartışılması fuzulidir.Bu halde, borçlu yararına tazminata hükmedilebilmesi için, maddede öngörülen "talebin esasa ilişkin nedenlerle kabulü" şeklindeki koşul oluşmadığından alacaklının tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 3....

            UYAP Entegrasyonu