İcra Müdürlüğü'nün 2016/29569 E. sayılı dosyasını Av.Ersayın Işık'ın takip ettiğini, buna göre davacı tarafın hukuki süreçleri hangi vekili aracılığıyla takip edeceğinin taraflarınca bilinemeyeceğinden davacı asile tebligat gönderilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, zira davacı, yetki itirazı öncesi farklı bir vekil ile temsil edilirken, yetki itirazı gereği Kocaeli'ye gelen icra dosyasında farklı bir vekil ile temsil edildiğinden ötürü, tebligatın asile yapılmasında hem mevzuat hem de hakkaniyet gereği herhangi bir eksiklik bulunmadığını, tüm bu nedenlerle; icra dosyasında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 17/06/2020 olarak belirlenmesi yönünde kararının kaldırılmasına yönelik karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile başlatılan (örnek 7 nolu) takipte İİK'nın 16. maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve borca itiraza ilişkindir....
İcra Dairesi 2019/28958 Esas sayılı icra dosyasındaki borcun tamamına, ferilerine, faize ve yetkiye itiraz etmesine rağmen açılan dava sadece yetki itirazı olarak kabul edildiğini ve diğer itiraz konularında herhangi bir değerlendirme dahi yapılmadığını, bu davadaki asıl itirazın borca ve ferilerine olduğunu, bu durumun dava dilekçesinden açıkça anlaşılabileceğini, dolayısıyla dava açılırken işlemi yapan memurun davayı sadece yetki itirazı olarak açılan bir dava gibi işlem yapması ve yerel mahkemenin borca ve ferilerine olan itirazlarını değerlendirmediğini ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesine göre “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.”...
na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle ve takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı iddiasına dayalı borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulsüz tebligat şikayeti bakımından kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü''nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/428 ESAS - 2021/603 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Takibin İptali, Borca İtiraz, Yetkiye İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından Manisa 4....
Davacının dava dilekçesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetki itirazına ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece yapılan yargılamada kararın gerekçesinde yetki itirazının reddine karar verildiğinin belirtildiği, ancak hüküm fıkrasında davacının yetki itirazına ilişkin bir karar bulunmadığı, bu haliyle kararın gerekçesiyle hüküm fıkrasının çelişkili olduğu gibi hüküm fıkrasında yetki itirazına ve borca itiraza ilişkin bir hüküm kurulmadığı, bu durumun 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu görülmektedir. Mahkemece davacının ileri sürdüğü itiraz ve şikayetlerin ayrı ayrı değerlendirilip hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/583 KARAR NO : 2021/287 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2019/122 ESAS, 2019/144 KARAR DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ-USULSÜZ ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ŞİKAYETİ KARAR : Menemen İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/122 Esas, 2019/144 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilleri aleyhine İzmir 16....
Şikayetçiler vekili istinaf başvurusunda özetle; murise yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda çekişme bulunmadığını, mirasçıların öğrenme tarihinden itibaren usulsüz tebligata ilişkin şikayet hakkının bulunduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile yetkiye, borca ve zamanaşımına dair itirazların çerçevesinde takibin iptaline karar verilmesini, aksi halde murisinin ağır hastalığının bulunması, takibe itiraz imkanı olmaması nedeniyle geçikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi gereğince tebligat çıkartıldığı ve tebligatın yapıldığı anlaşılmakta olup, davacının bilinen adresine çıkartılan tebligatın iade dönmesi sebebiyle ticaret sicilde kayıtlı adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. Maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu anlaşılmakla davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafından yetkiye, borca ve faize de itiraz edilmiş ise de takibin şekline göre bu itirazların icra dairesine yapılması gerektiği ve icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla ve ayrıca usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmekle davacının davasının tamamıyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi 20....
Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte asıl dava dosyasında icra emrinin usulsüz tebliği ve takip dosyasında birden fazla icra emri olup, bu belgeler arasında içerik ve miktar yönünden farklılık bulunduğu ve takibe dayanak belgelerin icra emrine eklenmediğine yönelik şikayet sebebiyle yapılan yargılama ve birleşen dava dosyasında icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, icra dairesinin yetkisine itiraz, takip dosyasında iki farklı icra emri bulunduğu itirazı ve borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava dosyası yönünden; davacıların usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulü ile Ankara 9....