Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kambiyo takibinde kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca ve yetkiye itiraza ilişkin olup; borçlu, 19/01/2018 tarihinde usulsüz tebligattan haberdar olduğunu beyanla, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, yetkiye ve borca itiraz ile birlikte kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunmuş ancak borçlunun mahkemeye müracaat tarihi olan 25/01/2018 tarihi itibari ile 5 günlük itiraz süresi geçmiş olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ve istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi, isabetli değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, 19/01/2018 ödeme emrini ıttıla tarihine göre 5 günlük itiraz süresi geçtiği gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün 2020/3472 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı QNB Finansbank tarafından davacı borçlu T1 ve dava dışı borçlu Haydar Gülhan aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra müdürülüğünce örnek 7 ödeme emri ve dayanak suretinin davacı borçluya tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından borca itiraz ve şikayet istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....

    Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Yetkiye ve borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK.'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece hem yetki itirazı hem de borca itiraz duruşmalı olarak değerlendirilmeli, ancak ilk celsede taraflar gelmese bile yokluklarında yetki itirazı ile ilgili gereken karar verilmelidir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi incelendiğinde görüleceği üzere davanın müvekkili tarafından "takibe itiraz" talepli olarak açıldığını ve dava dilekçesinde borç ve faize itirazların da bulunduğunun belirtildiğini, dosyanın tarafından üstlenilmesinden sonra ibraz edilen 10.07.2020 tarihli dilekçede açıkça takibe konu alacak ve ferilerine itiraz edildiği ve bu yönüyle dosyanını bilirkişiye gönderilmesinin talep edildiğini yine 02.10.2020 tarihli dilekçeleri ile de dosyanın bilirkişiye gönderilmesi talebinin yinelendiğini, ancak Mahkeme tarafından davanın salt yetki itirazı yönünden incelenerek karara bağlandığını ve borca ve ferilerine itiraz yönünden inceleme yapılmadığını, mevcut durumda, tesis edilen kararın eksik inceleme sonucunda verildiğini beyanla istinaf talebinin kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda; şikayet edilen alacaklının cevap dilekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesini istediği ancak istinaf dilekçesinde şikayetin kabulüne karar verilmesini talep ettiği, borçluya çıkartılan ilk ödeme emri tebligatının bila tebliğ edildiği, borçlunun takipten haricen haberdar olarak borca itiraz ettiği, daha sonra borçluya ödeme emri tebliğ edildiği, alacaklının ihtilafı sürdürdüğü gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile 25.06.2021 ve 29.06.2021 tarihli icra memur işlemlerinin iptaline, davacının 24.06.2021 tarihli borca itirazı dikkate alınarak icra müdürlüğünce işlem yapılmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....

      Bu itibarla, davacı tarafın istinaf başvurusu incelenmeksizin, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353- 1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının dava dilekçesinde yetki itirazı dışında borca da itiraz ettiği anlaşılmakla, davacının borca itirazının esastan değerlendirilerek sonucuna göre yetki itirazı ve borca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan neden ve gerekçelerle, 1- Davacının istinaf başvurusu incelenmeksizin, davalının istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1- a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile, Afyonkarahisar 1....

      İcra Dairesinin 2015/373 Esas sayılı dosyası ile bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak sair itirazlarla birlikte icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece, dilekçenin yetki yönünden reddine, ... İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili bulunduğuna karar verildiği görülmektedir. Yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince, ... İcra Dairesinde yapılan takiple ilgili olarak yetki itirazı ve borca itirazı inceleme yetkisi, ... İcra Dairesinin bağlı olduğu ... İcra Mahkemesi'ne aittir. O halde mahkemece, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi, anılan itiraz yerinde görülmezse borca itirazın değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dilekçenin yetki yönünden reddine hükmedilmesi isabetsizdir....

        Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....

          Mahkemece takip dayanağı çekin keşide yeri muhatap banka şubesinin adresi ve davacı/borçlunun adresinin de İzmir olduğu gözetilerek tesis ettiği yetki itirazının kabulü kararı isabetli olduğu ve yetki itirazının kabulüne karar verildikten sonra, yetki itirazı kabul edildiğinden borca itiraza ilişkin karar verilmemesi, yetki hususunun İİK’nın 50/2. maddesi gereğince öncelikle karara bağlanması gereken bir husus olması ve yasadan kaynaklanması karşısında davacı vekilinin usul ekonomisini gerekçe göstererek yetkisiz icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesinden sair borca ve imzaya itirazlarının incelemesini beklenemeyeceği ve benzer gerekçelerle de ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmiş olduğundan davacının sair itiraz ve şikayetlerinin incelenmesine yer olmadığına dair kararı da isabetlidir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Yetkili İcra Dairesinin Kahramanmaraş İcra Dairesi olduğunu, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkilinin borcu olmadığını, davacı alacaklı sözleşmeden döndüğünden kaporayı talep etme hakkı olmadığını, mahkemenin davada görevli olmadığını belirterek öncelikle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesine, aksi taktirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu