Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2016/9905 E. sayılı dosyası ile takip başlattıklarına, davalılar ... ve .... .'nin takibe itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durduğunu, davalıların bu güne kadar herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin tespiti halinde söz konu malların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla menkul ve gayrimenkul kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini belirterek, ..... 34. İcra Müdürlüğünün 2016/9905 E.sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalıların yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalıların ...." ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak .......

    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: ilk derece mahkeme kararının yetki itirazına yönelik kararının haricinde sair itirazlarla ilgili değerlendirme yapılarak takip konusu senedin teminat senedi olduğu ve İİK 45. Maddesi gereğince derdest olan takip var iken kambiyo takibi başlatılmasının takibin iptali sebebi olduğu ve takibin iptaline karar verilmesini ileri sürerek istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; yetki ve borca itirazdan ibarettir. İlk derece mahkemesinin Bursa BAM 6. Hukuk Dairesinin 17/03/2021 tarihli kaldırma kararı ile yetki itirazı hususunda olumlu ya da olumsuz karar verilmediğinden kaldırılarak mahkemeye gönderilmesi neticesi yeniden kurulan hükmün davacılar vekilinin istinafı yönünden değerlendirilmesinde; İlk derece mahkeme kararında yetki itirazının kabulüne dair kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

    Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Mahkemece, toplanan deliller sonucu yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde mahkemece İ.İ.K.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

        İcra Müdürlüğünün 2011/15009 Esas sayılı dosyasında yapıldığı, borçlunun süresinde borca itiraz ettiği, davacı alacaklının da 07.02.2012 tarihinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı ve davalının da cevap dilekçesiyle süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. maddesi hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu, takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda; borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir....

          -KARAR- Davacı vekili, davalı ile yapılan sözleşme ile tarafların İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisini kabul ettiklerini, bu nedenle davalının takip dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olmadığını iddia ederek davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacı şirket tarafından müvekkili aleyhine girişilen icra takibine sadece yetki açısından itiraz edildiğini, İİK’nun 50/2.maddesi uyarınca sadece yetki hususunda yapılan itirazın kaldırılmasının İcra Hukuk Mahkemelerinden istenebileceğini, mahkemenin davacının talebini değerlendirmede görevli ve yetkili olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

            İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının yetki itirazının ve borca itirazının reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, takipte sadece davacının borçlu olarak gösterildiğini, ciro silsilesinde kopukluk olduğunu, savunma haklarının kısıtlandığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetki itirazı, borca itiraz ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Mahkemece, davanın yetki yönünden ve borca itiraz yönünden reddine dair karar verilmiştir. Bursa 18....

            İcra Müdürlüğü 2018/6018 esas sayılı icra takibine borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, takibin durduğunu, T8 ve T7 ayrıca yetki itirazlarında bulunduklaını, borca ve yetkiye itirazın iptaline,alacağın %20'den az olmamak kaydıyla davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve husumet itirazı ileri sürerek, İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu, öncelikle yetki itirazı nedeni ile davanın usulden aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince, davalılar T8 ve T7 yönünden; davanın, İİK 67 maddesi ve HMK 114 ve 115 maddeleri uyarınca özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,davalı T3 yönünden; Mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna ilişkin karar verilmiştir....

            nun 73/b-1 hükmüne göre alacaklının ikametgahı mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabilir.Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu takibe itirazında sadece borcum yoktur şeklinde itiraz etmişse alacaklı akdi ilişkinin varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olmadığını kanıtlamalıdır. Bu durumda akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden BK'nun 73/b-1 maddesi uygulanmaz. Davalının ikametgahı Güngören İlçesinde, davacının ikametgahı ise İkitelli'dedir. Davalı yetki itirazında kendi ikametgahına göre yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirmiştir. Bu durumda süresinde yapılan yetki itirazı üzerine davanın Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının yetki itirazı ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, 23.09.2017 tarihinde ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı, imza itirazı ile ilgili 11.02.2020 tarihli duruşmada alacaklı tarafa bilirkişi ücreti ve gider avansı olarak toplam 550 TL yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiği, ilk derece mahkemesince davalının bilirkişi ücretini ve gider avansını yatırmadığı ve ispat yükünü yerine getirmediğinden bahisle imza itirazının kabulüne karar verildiği ancak dosyada bulunan 24.02.2020 tarihli tahsilat makbuzuna göre davalı tarafın 11.02.2020 tarihli duruşmada takdir edilen bilirkişi ücreti ve delil avansı 550,00- TL’yi süresi içerisinde yatırdığı bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı...

              UYAP Entegrasyonu