Bu hüküm uyarınca sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri kendi aralarında yetki sözleşmesi yapabilirler. Tacir veya kamu tüzel kişisi olmayanlar; kendi aralarında yetki sözleşmesi yapamayacakları gibi tacir veya kamu tüzel kişileri ile de yetki sözleşmesi yapamazlar. Yetki sözleşmesi ile birden fazla mahkeme yetkili kılınabilir. Aksi kararlaştırılmamışsa, sadece sözleşmede belirtilen mahkemelerde dava açılması mümkündür. Somut olayda taraflar tacir olup, yetki sözleşmesi uyarınca ... mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlıkta sadece ... mahkemelerinin yetkili olduğu gözetilmeden yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Konusu para ve teminat alacaklarına ilişkin davalarda yetki, genel yetki kuralına göre çözümlenir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Yetki sözleşmesine ilişkin olarak yapılan bu düzenlemede, tacirler veya kamu tüzel kişileri ile diğer kişiler, yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiştir. Tacirler veya kamu tüzel kişileri, kendi aralarındaki hukuki ilişkilerde hukuken eşit konumda sayılabilirler....
, aynı doğrultuda T6 tarafından yapılan yetki itirazının hükümsüz olması karşında T3 tarafından yapılan yetki itirazının da geçerliliği bulunmadığını, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....
Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde yetki itirazının kaldırılması talebine ilişkindir. İcra müdürlüğünün yetkisiz olduğuna ilişkin itirazların niteliği bakımından belgeye bağlanması imkanı bulunmamakla birlikte icra mahkemesi bu itirazları incelemeye yetkilidir ve borçlu da bu itirazları ispat için belge göstermek zorunda değildir. TMK.'nın 177. maddesinde “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir” denilmekle; nafaka davaları için özel seçimlik yetki kuralı düzenlenmiş olup nafaka alacaklarında borçlunun ikametgahı dışında davacı alacaklının ikametgahında da takip yapılabilir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalılar tarafından birbirinden farklı asliye hukuk mahkemeleri belirtilerek ileri sürülen yetki itirazının HMK m.59' da düzenlenen zorunlu dava arkadaşlığı gereğince reddi gerekmekte iken; yerel mahkeme tarafından hiçbir hukuki gerekçe belirtilmeden davalıların yetkili belirttiği mahkemelerden herhangi birinin yetkili olduğu kanaatine varılarak verilen yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili banka ile davalı borçlu arasında imzalanan yetki sözleşmesi HMK m.17 uyarınca geçerli olduğunu, davalıların yetki itirazının HMK m.59 uyarınca her halükarda reddine karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemede ikame edilen tasarrufun iptali davasının İİK m.280/1- 2 uyarınca muvazaa iddiasına dayalı olduğunu, HMK m.16 uyarınca zarar gören müvekkilin yerleşim yerinde ikame edildiğini, her halükarda istanbul asliye hukuk mahkemeleri yetkili olduğundan yerel mahkeme tarafından verilen yetkisizlik kararının kaldırılması gerektiğini...
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır....
Bu durumda ihtiyati hacze dayanak bonoda ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Silivri olup Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresi içerisinde kalması ve yetki şartının geçersiz bulunmasına göre ihtiyati hacze karar veren mahkeme yetkili olmadığından, itiraz eden borçlunun yetki itirazının kabulü ile hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yetki itirazının reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve açıklanan nedenlerle; ihtiyati hacze yetki itirazının kabulü ile borçlu ... aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında, yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, davacı/borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini göstermediği anlaşılmakla mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir....
HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında, yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, davacı/borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini göstermediği anlaşılmakla yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir....