Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TK'nın 21/1-2., Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi, İİK'nın 82/1. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2019/679 E. 2022/51 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ & BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; İstanbul 20 icra Müdürlüğü'nün 2019/28471 E. sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından yetkilisi olduğu şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, şirket adına çıkartılan ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tebligatın TK 12- 13 maddelerine uygun olarak yapılmadığını, ödeme emri ile birlikte takip dayanağı çekin onaylı örneğinin gönderilmediğini, müvekkilin davalı alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla; usulüne uygun tebligat yapılmadığının tespiti ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, çek bakımından borca itirazlarının kabulü ile davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, kasıtlı olarak Ihlamur Köyü Simav adresine tebligatın yapıldığını, son adresin mernis adresi olsa dahi mernis şerhi konulmaksızın bu adrese önce normal tebligat yapılması gerektiğini, davacıya ödeme emrinin 7201 sayılı T.K hükümlerine uygun olarak yapılmadığı için usulsüz tebligat söz konusu olduğunu, borca ilişkin itirazlarının icra müdürlüğüne öğrenme tarihinden sonra süresi içerisinde yapıldığını, şikayetlerinin süre yönünden borca, yetkiye, imzaya ve ferilerine itirazlarının reddine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya borca itiraz ve İİK'nun 82. maddesine dayanan meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı ile takip alacaklısının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayeti yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazı ile takip alacaklısının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Madde 170/a-2 gereğince icra takibinin iptaline, davacı olarak senede imza atmış ancak eşinin rızası olmadığından borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; davacının hukuki dayanaktan yoksun tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine, icra takibinin davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın usulsüz tebligat bakımından reddine, davanın yetki itiraz bakımından süre yönünden reddine, davanın borca itiraz bakımından süre yönünden reddine, dair karar verilmiştir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını belirterek usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve takip dayanağı senetteki imzasına itiraz etmiş, mahkemece borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına, borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK.'...
Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda takibin kambiyo takibi olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayeti yanında borca itiraz ettiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri tebligatının usulsüz olması halinde borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren 5 gün içinde (sadece usulsüz tebliğ düzeltilmesi talebi varsa 7 gün) şikayet yoluna başvurarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemesi ve borca itiraz etmesi gerektiği, davacı vekili dilekçesinde takipten 22/06/2019 tarihinde haberleri olduğunu belirtmiş olduğu, buna göre dava açma süresinin son gününün 27/06/2019 tarihi Çarşamba gününe denk geldiği, bu günün resmi tatil olmadığı, davanın ise 28/06/2019 tarihinde açıldığı, buna göre usulsüz tebligat şikayetinin yasal süre içinde yapılmadığı, borca itirazların da yine yasal 5 günlük süre içinde yapılmadığı anlaşıldığından davacının usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazlarının süre yönünden reddine...
İcra Müdürlüğü’nün 2019/4129 esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine ilamsız takip yapıldığını, müvekkili tarafından yasal süresi içerisinde 18.06.2019 tarihinde borca, ferilerine ve yetkiye itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, alacaklı vekilince yetki itirazının kabul edilmesi üzerine dosyanın yetkili Aydın İcra Dairesi’ne gönderildiğini, Müdürlüğünüz 2019/27204 esas sayılı dosyasından müvekkiline yeniden ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin 07.08.2019 tarihinde müvekkilinin ayrı yaşadığı ve bir süre sonra da boşanma davası ile boşandığı eşinin “Serdaroğlu Mah. Soydan Sok....