Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili şirketlerin dayanak bonoya ilişkin olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, borca itiraz ettiklerini, senetler üzerinde yer alan imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, açıkça imzaya da itiraz ettiklerini, takipte fahiş faiz talep edilmiş olduğunu, faize, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz başlangıcına ve tüm feri'lere açıkça itiraz ettiklerini, takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin ekinde dayanak belgelerin gönderilmediğini, bu nedenle de ödeme emrine itiraz ettiklerini belirterek öncelikle yetki itirazının kabulüne, imzaya, borca, faiz ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece verilen kararın incelenmesinde mahkeme gerekçesinde yetki itirazının kaldırılması ile ilgili bir açıklamanın bulunmadığı görülmüştür. Yine kararda yetki itirazının kaldırıldığına ilişkin bir hüküm yoktur. Borçlu ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Yetki itirazı incelenmeden borca itiraz hakkında bir karar verilemeyeceği yani yetki itirazının hallinin bir önmesele olduğu dikkate alındığında HMK nın 355. Maddesi gereğince kamu düzeninden yapılan inceleme sonucu yetki itirazı ve akabinde borca itiraz hakkında yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın bu hususlarda bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 13....

Esas sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesiyle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalının yurt dışı adresine çıkartılan tebligatının usulüne uygun olarak yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir. Davaya konu edilen Büyükçekmece ..... İcra Müdürlüğü'nün ..... Esas sayılı ilamsız icra takibi dosyası incelendiğinde; davalı tarafça icra dairesinin borca yetkisine itiraz edilmiş olduğu görülmüştür. 2004 sayılı İİK'nun 50. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir....

    Hukuk Dairesinin 2022/73 Esasına kayden istinaf incelemesinde olduğu ve derdest olduğu anlaşıldığından, aynı talebin, aynı nedene dayalı olarak aynı borçlu tarafından huzurdaki şikayette de tekrarlandığı ve bu haliyle anılan istem yönünden derdestliğin söz konusu olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve borçlunun borca itiraz ve şikayetlerinin HMK'nın 114/1- ı ve 115. maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- HMK 353 (1) b-2 md. gereğince İSTANBUL 20....

    Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....

      mahsus haciz yolu ile takipte ödeme iddiası, mükerrer takip iddiası ve çek aslının icra müdürlüğü kasasında olmadığına yönelik şikayete ilişkin olduğu ve borca itiraz ve şikayet niteliğinde olduğundan borca itiraz etme süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün, şikayet süresinin ise ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 7 gün olması ve iddiaların süresiz şikayet sebeplerinden olmaması nedeni ile ödeme emrinin tebliğ edildiği 29.08.2019 tarihinden dava tarihine kadar borca itiraz ve şikayet süresinin geçmiş olduğu gerekçeleriyle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, davanın süreden reddine karar verilmiştir....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra memur muamelesi şikayet edildiğinden taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, şikayetin süresinde yapılmadığını, menfi tespit davasında verilen tedbir kararı nedeniyle takip durdurulduğundan dava açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığını, davacı tarafın icra dairesine verdiği dilekçesinde hiçbir borca itiraz lafzı geçmediği halde tüm borca itiraz olarak değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2019/676 ESAS - 2021/2133 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; aleyhine takip başlatıldığını, yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, yetkili mahkemenin Gebze mahkemeleri olduğunu, söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

        Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yerinin ve muteriz borçlunun adresinin Varto olduğu, ödeme emrinin ise Bursa'da borçluya tebliğ edildiği görülmektedir. Takibe konu bonoda Muş Mahkemelerinin (İcra Dairelerinin) yetkili olduğunun belirtilmesi yetki sözleşmesi niteliğinde ise de, HMK'nun 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesi ancak tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yapılabileceğinden ve gerçek kişi olan tarafların tacir olduklarına ilişkin bir belge dosyada bulunmadığından söz konusu yetki sözleşmesi geçerli değildir. Düzenleme şeklindeki noter senedinde ise; Varto İcra Dairelerinin ve Mahkemelerinin yetkili olduğu, borçlunun adresinin ise Bursa olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesinde, borca itiraz edilerek hukuki ilişkinin kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, takip dayanağı sözleşmeye ve dolayısıyla sözleşmesel ilişkiye dayalı olarak yetkinin belirlenmesi mümkün değildir....

          Mahkemece davalı tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin ... olduğundan yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine kararın kesinleşmesi halinde dosyanın ...Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava 5510 sayılı yasa gereği davacı şirket tarafından verilen hizmetin karşılığı olarak davalı kurum tarafından haksız kesilen prim destek tutarlarının iadesi istemiyle yapılan icra takibine vaki yetki ve borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Yetkili bir icra dairesinde, geçerli bir icra takibinin yapılması itirazın iptali davasının yasal koşullarındandır....

            UYAP Entegrasyonu