İcra Mahkemesi Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ... hakkında açılan davada müştekinin şikayet hakkının İİK’nun 349.maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının düzelterek onama istemli tebliğnamesiyle dosya, Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 06.11.2007 tarihli celseye müşteki vekili veya vekalet ile atanan vekili Av....veya Av....tarafından 10.07.2007 tarihinde yetki verilen Av.... dışında üçüncü bir avukat olan Av.... ’in katıldığı, bir başka anlatımla vekaletname veya yetki belgesi ile yetkili kılınmamış avukatın müştekiyi temsil ettiğinin anlaşılması karşısında 06.11.2007 tarihi itibarıyla İİK’nun 349.maddesi gereğince açılan davada müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla bir sonraki celsede bu yönlü karar verilmesi, yasaya aykırı...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; " şikayetçi borçlu hakkında Giresun İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının davalı banka ile imzalanan kredi sözleşmeleri olduğu, ödeme emri tebligat parçasında " örnek 7 ödeme emri ve dayanak belge sureti vardır" ibaresinin yer aldığı, şikayetçi borçlunun yetki itirazı ile dosyanın Bulancak İcra Müdürlüğüne gönderildiği, Bulancak İcra Müdürlüğüce çıkartılan ödeme emri tebligat parçası üzerinde her ne kadar" Örnek 7 ödeme emri vardır" ibaresine yer verilmiş dayanak belgelerden bahsedilmemiş ise de yetkisiz icra müdürlüğünce çıkartılan ödeme emrinde dayanak belgelerin de gönderildiği, şikayetçi borçlunun takibin dayanağı sözleşmeden haberdar olduğu ve yetki itirazında bulunduğu, yetki itirazının davalı tarafça kabulünden sonra Bulancak İcra Müdürlüğünce yeniden ödeme emri düzenlendiği, neticeten şikayetin haksız olduğu" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir...
İcra Müdürlüğü'nün 2010/5945 E. sayılı takip dosyasının aslının ya da düzenli ve dizi pusulasına bağlanmış onaylı fotokopisinin dosyasına eklenmesi, 3-Son celseye şikayet olunan .... vekili olarak katılan ve şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesine cevap veren Av. ... ..... Av. ... tarafından Avukatlık Kanunu 56. maddesince yetki verilmesine dayanak olan ... ... Noterliği'nin 02.09.2013 tarih ve 28111 yevmiye numaralı vekaletnamesine dosyada rastlanamamış olduğundan vekaletnamenin onaylı suretinin dosya içerisine konulması, a-Vekaletnamede Av. ...'a tevkil yetkisi verilmediğinin tespiti halinde, şikayet olunan banka tarafından Av. ...'a tevkil yetkisi veren vekaletnamenin temini ile bu vekaletnameye dayanılarak Av. .......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2018 NUMARASI : 2018/581 ESAS - 2018/953 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinin dayanağı senette yetkili yerin İstanbul olarak belirlendiğini, İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, ödeme emrinde İİK’na aykırı olarak “hemen öderseniz” kısmının yer aldığını belirterek yetki itirazının kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda Samsun İcra Müdürlüğünün davacı borçlu şirket hakkındaki takip yönünden yetkili olmadığı, İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu sonuç ve kanaaatine varılmakla davacı şirket yönünden yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden davacı şirketin sair talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekir. Davacı borçlular T3 ve T1 itirazlarına gelince; Takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, anılan maddede başvurunun İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince 5 günlük süreye tabi olduğu hususu düzenlenmiştir....
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir....
Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." Somut olayda mahkemece re'sen uygulanması gereken bir kesin yetki kuralı da bulunmamaktadır. O halde Mahkemece açıklanan hükümler gözetilmeden usulüne uygun bir yetki ilk itirazı ve kesin yetki kuralı bulunmadığı halde yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davalı şirketin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin ... olduğu gerekçesiyle yetki itirazı kabul edilerek ... Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. HMK.'nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Somut olayda az yukarıda anılan HMK.'nun 10. maddesi gereğince taraflar arasında oluşan sözleşme ilişkisine göre sözleşmenin ifa yeri mahkemesi olan ... Mahkemeleri’de davaya bakmaya yetkilidir....
KARAR Alacaklı vekili, borçlu aleyhine İznik Asliye (Aile) Mahkemesi’nin 11/03/2014 tarihli ve 10 nolu ara kararına dayanılarak başlatılan ilamsız takipte, borçlunun daha önce aynı ara kararına dayanılarak başlatılan ilamlı icra takibinin harç ödenmeksizin ilamsız takibe dönüştürülemeyeceği, HMK.nun 6. maddesi gereğince, borçlunun ikametgahı icra dairesinin yetkili olması nedeniyle yetki itirazında bulunması üzerine, İcra Müdürlüğü’nün takibin İİK.nun 66. maddesi uyarınca tamamen durdurulmasına karar verildiğini borçlunun yetki itirazı ile esasa ilişkin itirazının kaldırılmasına, alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme’ce borçlunun yetkiye ve borca itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın % 20'si olan, 180,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2019 NUMARASI : 2019/385 ESAS 2019/620 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 10....