Her ne kadar davacı tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de ; takibe dayanak bonoda düzenleme yerinin İstanbul olarak belirtildiği görülmekle davacının yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Davacının borca ve faize itirazı yönünden yapılan yargılamada ; davacı borçlu aleyhine başlatılan bonoya dayalı kambiyo takibinde her ne kadar borçlu davacı tarafından borca itiraz edilmiş ise de ödemeye ilişkin İİK 169/a maddesinde belirtilen yazılı belgelerle ispat bulunmadığına davanın reddine karar verilmiş, takip durdurlmadığı ve alacak varlığı yargılama gerektiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2020/630 ESAS 2020/740 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 1. İcra Müd. 2020/20541 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Kars icra müdürlüğü olduğunu, ayrıca takibe konu borca itiraz ettiklerini, senedin kambiyo vasfında olmadığını ileri sürerek yetki itirazlarının kabulüne, borca ilişkin dava ve şikayet haklarının saklı tutulmasını istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın yetkiye itirazının hukuken mesnetsiz olduğunu, mahkemece dikkate alınmamasını, takibe konu senedin düzenleme yeri ve davalının yerleşim yerinin her ne kadar Gaziantep olsa dahi takibi konu senet üzerinde tarafların yetki sözleşmesi yaptığını, davacı tarafın borca itiraz etmiş ise de, borcu ödediğine dair dosyaya bir şey sunmadığını, müvekkiline borcu ödemediğini, davacı tarafın takibe konu senedin sadece ön yüzünü dava dilekçesinin ekinde sayın mahkemeye sunduğunu, mahkemeyi gerçeğe aykırı olarak yanıltmaya çalıştığını, borcu ödediğine dair resmi ve imzası ikrar edilmiş belge sunmadığını, itirazının mesnetsiz olduğunu, amacın alacağı sürümcede bırakmak olduğunu, davacı tarafın yetki itirazının reddine, takibin halihazırda açılmış olduğu icra dairesinin yetkisinin kabulüne karar verilmesini, davacı tarafın mal kaçırma durumu ve dosyadaki delil eksikliği de göz önünde bulundurularak öncelikle teminatsız olarak verilmiş olan tedbirin...
İcra Müdürlüğünün 2016/3507 Esas sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu T3-Özerkılıç Makine Sanayi aleyhine fatura ve muavin defter kayıtlarına istinaden 10.487,00 TL Asıl Alacak, 977,45 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 11.464,45 TL alacak için 21/07/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrinin borçlu davalıya 26/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 29/07/2016 tarihinde borca ve yetkiye itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. İtirazın iptali davasında, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde öncelikle icra dairesinin yetkisi hususunda karar verilmesi gerekir....
Somut olayda, taraflar arasında, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunmakta olup, davalı, davacı ... şirketinin sigortalısıdır ve davacı, zorunlu mali mesuliyet sigortası sebebiyle üçüncü kişiye ödediği tazminatı sigortalısına rücu etme amacıyla ... 7. İcra Müdürlüğünde davalı aleyhine ilamsız takip yaptığı, davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalının ...'de ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... 1....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlu, takip konusu bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinde Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğunu beyanla, yetki itirazı ile, bonoda yazılı borcun lehtara ödendiğini ileri sürerek asıl borca ve ferilerine itiraz ederek takibin iptalini istemiş, mahkemece özetle, takip dayanağı bononun keşide yerinin İstanbul olduğu dolayısıyla keşide yeri ödeme yeri sayılacağından takipte İstanbul icra müdürlükleri yetkili olduğundan yetki itirazının reddine, ödeme olgusu davacı tarafından ispatlanması gereken bir olgu olup, dosya kapsamında bu minvalde herhangi bir delil sunulmaması nedeniyle İİK 169/a-1 maddesi gereğince ispatlanmadığı gerekçesiyle borca itirazın reddine karar verilmiştir. Takip dayanağı bonoda düzenleme yerinin İstanbul olduğu görülmektedir. Yeni düzenlemeye bakıldığında, tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları da kabul edilmemiştir....
YHGK'nın 16.02.2005 tarih ve 19-63 E.,61 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 20.02.2014 tarih ve 2013/8119 E., 2014/1368 K. sayılı ilamı bu yöndedir. Bu durumda mahkemece, davalı tarafın takibe itiraz dilekçesinde " takibe, ödeme emrine ve borca en geniş manada itiraz ediyoruz" ifadesi, takibin dayanağı olan cari hesap sözleşmesinin varlığını inkâr anlamına gelmekte ise de, dava sırasında meşruhatlı ihtar tebliğine rağmen 29.09.2010 tarihli sözleşmenin varlığına itiraz edilmemiş olduğu ve 07.07.2011 olan takip tarihinden önceki tarihli bu sözleşmenin takip tarihinden önce de bu şekilde benimsenmiş olduğu gözetildiğinde, takip tarihinde yürürlükte bulunan HUMK'nın 10 (818 sayılı BK'nın 73.) madde hükümleri uyarınca alacaklı şirketin merkezinin bulunduğu yerin İstanbul İcra Dairelerinin yetki alanı içerisinde olması halinde bu yer icra dairesi yetkili olduğu gibi, merkezi başka bir yerde olsa da, yetki şartı nedeniyle İstanbul İcra Dairesi yine yetkilidir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yetkili İcra Müdürlüğünün İstanbul İcra Müdürlükleri olduğunu, bu hususta yetki itirazlarının bulunduğunu, takibe konu çekteki imzanın müvekkile ait olmadığını, çek üzerindeki keşideci ve ciro sahiplerini müvekkilinin hiçbir şekilde tanımadığını ve bu firmalarla hiç bir surette ticari ilişkisi bulunmadığını, takibe konu borca ve tüm fer'ilerine de itiraz ettiklerini, çekin kasaya alınmaması halinde ödeme emrinin iptalini de talep ettiklerini ifade ve özetle; öncelikle yetki itirazlarının dikkate alınarak yetkisiz İcra Müdürlüğünde açılan işbu takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatteyse takibe dayanak çekteki imzanın müvekkili şirkete ait olmaması sebebi ile imzaya itirazlarımız cihetinde davanın kabulü ile takibin müvekkil şirket yönünden durdurulmasına ve iptaline, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren Bursa 14....
İş Mahkemesine dava açıldığını, mahkemece davalının mahkemenin yetkisine itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Bakırköy İş Mahkemelerine gönderilmesine karar verildiğini, bunun üzerine kendilerinin başvurusu ile yetkisine itiraz edilen icra dairesinde açılan takip dosyasının yetkili Bakırköy İcra Dairesine gönderildiğini, bu icra dairesince yapılan takibe de davalının mükerrer icra takibi yapıldığını belirterek ayrıca yetkiye ve borca itiraz ettiğini, itirazların haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Türk Kızılay Derneği (Dernek) vekili, davacının İstanbul 2. İcra Dairesinde yaptığı icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, itirazın iptali için davacının İstanbul 2. İş Mahkemesinde dava açtığını, ancak mahkemenin yetkili olmadığından bahisle yetkisizlik kararı verdiğini, İstanbul 2. İcra Dairesinde yapılan takibe yönelik itiraz kaldırılmamış iken Bakırköy 17....
yetki olarak tanındığını, taraflarınca yapılan icra takibinde tüketici müvekkilinin yerleşim yeri olan Gebze Mahkemeleri/İcra Dairelerinin de yetkili olduğunu, borçlu şirket tarafından yapılan yetki itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle yetki itirazının kaldırılarak itiraz ile durdurulan takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....