WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar, motorsikletine zorla el koydukları iddiasıyla davalının şikayeti sonucu haklarında hırsızlık suçlamasıyla soruşturma yürütüldüğünü, soruşturma sonucunda haklarında takipsizlik kararı verildiğini, davalının ise suç isnad ederek iftira ettiği gerekçesiyle açılan davada cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, davalının haksız şikayeti nedeniyle uğradıkları manevi zararın giderilmesini istemişlerdir. Davalı ise, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece;davalının,davacılara ''iftira attığı” şeklindeki eylemin gerçekleştiği ve yapılan söz konusu bu eylemin davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabulü ile davacılar yararına manevi tazminata hükmedilmiştir. Dava dosyası içerisinde bulunan .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/164 esas ve 2012/11 karar sayılı ceza dosyasının incelenmesinde;davalının ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu dilekçesi ile tamir için ...'da ....'...

    Olumsuz yetki uyuşmazlığının çözümü ve davaya bakacak yargı mercinin belirlenmesi için gönderilen dava dosyası incelendiğinde; 2004 sayılı İİK'nın 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde, İİK.nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnaları teşkil etmektedir. 2004 sayılı İİK'nın 79. maddesi gereğince; haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır....

    Bir kısım suçların re'sen takibi öngörülmüş ise de, diğer bir kısım suçların takibi şikayet koşuluna bağlanmış, bu husus suç tanımının yer aldığı maddelerde, "Bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur", "alacaklının şikayeti üzerine", "ilgilinin şikayeti üzerine", "zarar gören alacaklının şikayeti üzerine" ibareleriyle açıkça belirtilmiştir....

      Şti'ne ödeme emrinin 22/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihi olan 23/05/2019 tarihinde önce bu borçlu hakkında takibin kesinleştiği, borçlulardan biri hakkında yetkili yerde yapılan takibin kesinleşmesi nedeniyle HMK'nun 7/1 maddesi uyarınca davacı borçlunun yetki itirazında bulunamayacağı anlaşıldığından, bu yöndeki mahkeme gerekçesi yerinde görülmüştür. Davacı vekili, taraflarına vekalet ücreti hükmedilmemesinin, yargılama giderlerinin taraflarına yükletilmesinin ve davalı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiş ise de tebligat şikayeti yönünden davalı tarafa yükletilebilecek bir kusur bulunmadığı, yetki itirazının da reddine karar verilmiş olduğu gözetilerek, bu yöndeki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir....

      İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye imzaya ve borca itiraza dair olduğu, davacı vekilinin takibin durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, hüküm kısmında sehven İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline yazılmış ise de kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak için hüküm kısmında düzeltilme yapılmadığı belirtilmiş, yine dava yetkiye itiraz olarak da açılmış olup yargılama sürecinde davacı tarafın yetki itirazından feragat ettiği ancak feragat ile ilgili bir hüküm kurulmadığı görülmüş olup her iki hususun da HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince dairemizce yapılan istinaf incelemesi sırasında düzeltilebileceği görülmüştür....

      Rize olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile Rize icra müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmesini, takibe dayanak bononun zaman aşımı dolmuş olduğundan takibin talikine ve iptaline, işlemiş faize ve işleyecek faize itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusu takip dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmesine ilişkin şikayet olup borçluların senet aslının icra kasasına alınmadığı yönünde bir şikayeti olmadığı gibi, icra müdürlüğünün ........2015 tarihli yazısında çek aslının icra kasasında olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece; borçlunun dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti bulunduğu halde bu yönde inceleme yapılmadan çek aslının icra müdürlüğü kasasına alınmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulu yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğü'nün 2020/9818 E., sayılı dosyasında davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı takip borçlusunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takipte Adalar İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu, yetki itirazının kabulü için dava açtığı, ilk derece mahkemesince davacının usulsüz tebligata yönelik şikayeti ile yetkiye yönelik itirazını kabul ettiği, davacı tarafın yetki itirazının kabulüne karar verilmesine rağmen mahkemenin HMK 20. Maddedeki düzenleme kapsamında bir hüküm oluşturmadığından bahisle kararın kaldırılmasını istemişse de, ilk derece mahkemesi kararının incelenmesinde karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın yetkili Adalar İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine şeklinde hüküm oluşturulduğu, HMK 20....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/215 E. sayılı dosyası ile kayyım atanacağının vakıf yöneticileri tarafından bilindiğini, söz konusu dosyadan alacaklı vakfa 28/05/2021 tarihli karar ile T3'nın kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, bu nedenle yetkisiz kişilerce ve 4721 sayılı TMK 2. maddede belirtilen ilkeye aykırı olarak açılan icra emrinin tümden iptali gerekirken, kayyumun yetki belgesi sunması halinde devamına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kısmen reddedilen kısmın kaldırılarak icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca mükerrer takip, faiz yönünden ilama aykırılık şikayeti ile alacaklı vakfın yetkisiz temsilcisinin takip başlatması nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkindir....

        Yol Mevkii Aynalı İş Hanı Kat.4 No. 8 Bingöl" olduğu, bu sebeple yanlış adrese gönderilen ödeme emriyle kesinleştirilen icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, yetki itirazı yönünden ise borçlunun adresinin Bingöl'de olduğu, davacının yetki itirazı ve seçme hakkı göz önünde bulundurularak HMK'nın 9. maddesi uyarınca davacının adresi ve İİK'nın 50.maddesi yollaması ile HMK'nın 6 ve 10.maddeleri uyarınca, takipte Bingöl İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu gerekçesiyle, davacının diğer itirazları incelenmeksizin, yetki itirazının kabulü ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde, takip dosyasının yetkili Bingöl İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermiştir....

        UYAP Entegrasyonu