İİK’nın 170. maddesi imzaya itirazı İİK’nun 169/a maddesi borca itirazı düzenlenmiş olup, imzaya itiraz dışındaki itirazların borca itiraz sayıldığından borca itirazın İİK’nın 169/a-1 fıkrasında yazılı belgedeki ispatlanması gerektiği, bu konuda alınacak bilirkişi raporunun dar yetkili icra mahkemesinde dikkate alınamayacağı ileri sürülebilir. Ancak borçlunun senedin geçersizliğine ilişkin bu itirazının belge ile ispat mümkün değildir. Bu konuda açılan menfi tespit davasında sahtelik incelemesinin HMK 211 maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi sureti ile yapılacağını, bilirkişi rapor sonucuna göre karar verileceği öngörülmektedir....
Davalı vekili cevabında yetki itirazı ile birlikte müvekkili şirket ile davacı şirketin cari hesap ilişkisi ile çalıştığını, taraflar arasında cari hesapta mutabakat sağlanamadığı için borca itiraz etme mecburiyeti doğduğunu, davacının alacaklı olduğunu kanıtlaması gerektiğini, borca itirazında müvekkilinin haklı olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir....
DAVA Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; takip konusu çekin 30.11.2018 tarihinde muhatap bankaya üçüncü ciranta alacaklı davalı hamil tarafından ibrazında keşideci imzasının uyuşmaması nedeniyle ödeme yapılmadığının görüldüğü, belirtilen çekte keşideci ve birinci ciranta imzasına itiraz ettiklerini beyan ederek ayrıca borca, faize, imzaya, yetkiye, zamanaşımına, ihtiyati haciz kararına ve borçtan kaynaklı bütün fer'ilerine itiraz ederek davacı borçlu şirketler yönünden icra takibinin ve ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir ve davacı borçlular aleyhine asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. III....
itiraz niteliğinde olduğu ancak ispatlanamadığı gerekçesi ile istinaf başvurusu kısmen kabul edilerek mahkeme kararının kaldırıldığı, borca itirazın reddine ve İİK'nun 169/a-6 maddesi uyarınca hükmolunan 90.000,00 TL tazminatın borçludan alınarak alacaklıya verilmesine karar verildiği görülmektedir....
Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz ile kambiyo vasfı şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, hacizlerin fekkine ve alacaklı aleyhine inkar tazminatı ve para cezasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ Borçlu vekili itiraz dilekçesinde, hakkında başlatılan kambiyo takibinde bonodaki imzanın borçluya ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve ayrıca borca ve fer'ilerine itirazla takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde keşideci-borçlunun borcu olmadığı ve çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile borca ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 169/a madde, İİK'nın 170. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/11/2018 tarih ve 2017/822 Esas, 2018/1112 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin davalı yana kozmetik ürünleri sattığını, davalının 01 Temmuz 2013 tarihinde ....A.Ş. yi satın aldığını, işletme devri sebebiyle borçlardan sorumlu olduğunu, ödenmeyen cari hesaptan bakiye borcun tahsili için İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14367 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, borçlu-davalının icra takibine itiraz ederek, yetki ve borca kısmi itiraz dilekçesi verdiğini belirterek, davalı-borçlunun takipteki yetkiye ve borca kısmi itirazının iptaline; ve takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda taraflar tacir olup davaya esas kredi sözleşmesinin 12. maddesinde, uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili kılındığı, yetki şartının geçerli olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemenin yetkisine ilişkin bu açıklamalar, İİK'nın 50. maddesi uyarınca, icra dairesinin yetkisi hakkında da uygulanır.Somut olayda, davacı şirket vekili tarafından davalı taraflara karşı itirazın iptali istemine ilişkin dava açıldığı, davaya esas icra dosyasında alacaklının davacı, borçlunun davalı oldukları, borç sebebi olarak kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özetinin gösterildiği, borçlular vekilinin icra dosyasına olan itirazında, borçlunun merkez adresinin bulunduğu yer itibariyle takipte İzmir-Kemalpaşa İcra Daireleri yetkili olduğundan yetki itirazında bulunduğu ve alacaklı görünene herhangi bir borçlarının olmadığını ileri sürerek, öncelikle yetkiye borca, faize ve tüm ferilere yönelik olarak itiraz ettiği anlaşılmaktadır....
İcra Dairesi 2021/11405 Esas sayılı icra takibi dayanağı (tahrifat sonrası) 30.11.2020 keşide tarihli 100.000,00TL'lik çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığından borca ve imzaya, çek üzerinde birden çok tahrifat sonucu yapılan sahteciliğe itirazları bulunduğunu ileri sürerek öncelikle takibin durdurulmasına, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emri ve takibin iptaline, davalı alacaklının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK'nın 209 ve 389 v.d. maddeleri gereğince davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile %20 oranında teminat karşılığında İzmir 10.İcra Müdürlüğünün 2021/11405 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. İTİRAZ : İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, davacının İzmir 10.İcra Müdürlüğü'nün 2021/11405 E....
vekilleri tarafından, İİK'nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu ... A.Ş vekili itiraz dilekçesinde özetle; keşideci ... tarafından müvekkiline gönderilen çekin kargoda çalındığını, keşideci tarafından ödemeden men kararı alınması nedeniyle bankaca çekin ödenmediğini, başlatılan takip sonrası müvekkilince imzaya itiraz edildiğini, müvekkili şirketin muamele merkezinin Ankara'da olması nedeniyle ihtiyati haciz konusunda Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, çekin kargoda zayi olması nedeniyle müvekkiline ulaşmadığı ve müvekkilinin çekte imza ve kaşesi bulunmadığını, müvekkilinin çalınarak sahte imza ve kaşesi kullanılan çekin sonraki cirantalarıyla ticari ilişkisinin bulunmadığını ve imzanın sahte olduğunun çıplak gözle dahi görülebileceğini, teminat miktarının az olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu ......