HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/694 KARAR NO : 2022/2560 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YALOVA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2019/321 2020/353 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca 04/10/2021 ve 05/10/2021 tarihli icra memur işlemlerini şikayettir. Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2021/1353 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı vekili tarafından borçlu T3 izafeten Erhan Gedik aleyhine başlatılan ilamsız takipte 7 örnek ödeme emrinin aynı isimle tebliğe çıktığı ve 29/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu Erhan Gedik vekili Av. T4 tarafından 01/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile yetki ve borca itiraz edildiği, 06/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile T3 Şirketi vekili Av....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı/ borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin borca itiraz dilekçesinde "Müvekkil Şirket’e 02.05.2019 tarihinde tebliğ olunan ödeme emrindeki asıl alacağa, faize, fer’ilerine kısmi itirazımızı içeren dilekçedir." denilerek faize ve ferilerine itiraz edildiğini, ancak alacaklı şirketin Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/549 esas sayılı itirazın iptali davası dava dilekçesinde "faize itirazın kaldırılmasını" dava ve talep etmediğini, davacının "faize itirazın kaldırılması " talebinde bulunmadığından söz konusu mahkemece faiz hususuna yer verilmediğini, dolayısıyla Ticaret Mahkemesi ve İcra Dairesi'nin kararında hata bulunmadığını, icra dairesinin faizsiz dosya kapak alacağı hesaplamasında bir hata bulunmadığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde yetkiye, borca, ferilerine, takip talebi ve icra emrine, vasfa yönelik şikayet ve itiraz niteliğindedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyan ve savunmalarını tekrar ederek takibe konu çekin karşılıksız işlemi görmesi ve artık borcun götürülecek borca dönüşmesi, müvekkili şirket adresinin de İzmir olması sebebi ile İzmir İcra Müdürlüklerinin takip yetkisi olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 168/5. Ve 169. Maddelerine dayalı yetki itirazına ilişkindir. Çeke dayalı takip borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK'nın 6. maddesi), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK'nın 10. maddesi) ve yine İİK'nın 50/1 maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için TBK'nın 89/1 maddesi uygulanmaz....
Somut olayda, davacının borca itirazını ispata yarar anılan maddedeki belgelerden sunmadığı, borca itirazın ispatı için mahkemece belge araştırmasına gidilemeyeceği, davacı borçlunun İİK'nın 169/a-1. maddesinde belirtilen belgeleri itiraz dilekçesi ekinde sunması gerektiği anlaşılmakla, borca itirazın reddi kararı da usul ve yasaya uygundur....
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, takibe konu kredi kartının tarafınca kullanılmadığını, buna ilişkin kredi kartı dolandırıcılığı yönünden Menderes CBS'ye şikayette bulunduğunu, borcun tamamına, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, borcun zamanaşımına uğradığını, davacının itirazın iptalini istemekte kötü niyetli olduğunu, borcun %20'sinde az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, "davalı tüketicinin adresinin Menderes, mernis kayıtlarındaki adresinin Menderes, kredi kartı sözleşmesini imzalayan ve tüketiciye krediyi veren şubenin Menderes Şubesi ve davacı şirketin merkezi İstanbul olmasına rağmen icra takibinin İzmir Merkezde başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içinde ve yetkili icra dairesini de gösterir şekilde usule uygun bir şekilde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Dava, borca, imzaya ve faize itiraz isteğine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca 12. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 2.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davalı, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle açılan davanın reddine, dosyanın görevli ve yetkili..... nöbetçi icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile 23.02.2008 tarihli sözleşme nedeniyle icra takibinde belirtilen miktarda borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava, genel hükümlere göre açılmış takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti isteğine ilişkin olup, icra dairesinin herhangi bir işlemine karşı itiraz ya da şikayet içermemektedir. Bu durumda mahkemece, tarafların delil ve karşı delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Öte yandan görülmekte olan bir davada hem görev hem de yetki uyuşmazlığı söz konusu olduğu hallerde öncelikle görev uyuşmuzlığının değerlendirilmesi gerekmektedir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ...Maden Ltd.Şti.arasında Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalıların bu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, bu itirazlarının kabulünü istemiştir. Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, davalılarca sadece icra davasının yetkisine itiraz ettiği, ancak taraflar arasında yetki sözleşmesi göz önüne alınarak yetki itirazının reddine, bu itiraz kesinleşmeden işin esası hakkında karar verilemeyeceğinden itirazın iptali konusunda karar vermeye yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlular hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir....