WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kiracı borçlu 01.02.2021 tarihinde süresinde icra dairesine verdiği dilekçe ile; yetkili icra dairesinin Adana İcra Daireleri olduğunu belirterek, yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. Davalı kiracı icra takibine konu kiracılık ilişkisine açıkça itiraz etmediğinden takipteki kira sözleşmesi ve kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir. İİK'nun 63. maddesi gereğince, borçlu kiracı icra takibine yaptığı itirazı ile bağlı olup, İcra Mahkemesinde yapılan yargılama aşamasında itirazını değiştiremez ve genişletemez. Bu durumda İİK’nun 269/c maddesi uyarınca davalı kiracının takip konusu borcu ödediğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmesi gerekir....

Somut olayda, davacı alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla takipte davalı borçlunun, süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, yetki itirazı dışında borca da itiraz ettiği, ancak akdi ilişkinin borçlu tarafından inkar edilmediği, sadece borçlu olmadığı belirtilerek itiraz edildiği, davaya cevap dilekçesinde de aynı şekilde sadece borçlu olmadığı belirtilerek akdi ilişki inkar edilmediğinden, 6098 sayılı TBK'nın 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmaktadır. Bu durumda, HMK'nın 10, TBK'nın 89. maddesi hükümleri uyarınca sözleşmenin yerine getirileceği ve alacaklının ikametgahı olan İzmir İcra Daireleri yetkilidir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kaldırılması talebinin reddi kararı usul ve yasaya aykırıdır. Davalı borçlu icra takibine yaptığı itirazında borca ve ferilerine de itiraz ettiğinden, davacı alacaklının İİK'nın 68. maddesi uyarınca borca ve ferilerine itirazının kaldırılması talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir....

Sicil kayıtlarında yapılan inceleme sonucu, genel kredi sözleşmesinin tarafı, asıl borçlu ve kredi lehdarı ...'ın, ... işletme adı ile tacir kaydının bulunduğu tespit edilmiştir. Somut olayda talep dayanağı genel kredi sözleşmesinin 29 maddesinde, uyuşmazlık halinde genel yetkili mahkemelerin yanında İstanbul Anadolu Mahkeme ve İcra Dairelerinin de yetkili olduğu kararlaştırılmış(münhasır olmayan yetki sözleşmesi) olup, anılan yetki sözleşmesi kefilleri de bağlayacağından, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yönelik istinaf sebebi haklı görülmemiş, ilk derece mahkemesinde yetki itirazının yerinde olmadığına yönelik gerekçesi usul ve kanuna uygun bulunmuştur....

    Mahkemece bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporu da esas alınmak suretiyle hakedişlere itirazın bulunduğu kesin hakedişe itirazın bulunmamasına rağmen ara hakedişlerin itirazi kayıt ile imzalanmış olması nedeniyle itirazi kayıt olmaksızın imzalanmasının davacı açısından kabul anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilâmında da açıkça belirtildiği gibi ... İşleri Genel Şartnamesinin 39. maddesinde hakedişlere itirazın şekli tanımlanmış, buna göre yüklenicinin varsa hakedişlere itirazlarını idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen ...tarihli dilekçemde yazılı itirazi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerekmektedir. Somut olayda kesintilerin yapıldığı anlaşılan 29, 30, 31, 34, 35, 36, 37 nolu hakedişlerin sadece “itiraz kaydıyla” imzalandığı, bu haliyle hakedişlerin ......

      Başsavcılığı'na 2021/214479 soruşturma sayılı dosyasından şikayette bulunduklarını, takipte yetkiye, borca, faiz oranına, faize, işlemiş faiz ve takibin tüm ferrilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2022/44 esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacıların Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2022/44 esas sayılı dosyasından başlatılmış olan takibe dair yapmış oldukları borca, yetkiye, faiz oranına, faize, işlemiş faize, takibe ve ödeme emrine itirazlarının ayrı ayrı reddine, davanın reddine karar verildiğinden davacıların, takip durmadığından davalının tazminat talebinin davacı ve davalı bakımından ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Gebze 1....

      İlk derece mahkemesi tarafından; “….davalı alacaklının borçlu hakkında kayıtsız şartsız ödeme vaadini içeren ve kambiyo senedi niteliğini taşıyan bonoya istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı, borçlunun yasal süresi içinde borçlu olmadığından bahisle İİK'nun 168/5 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz davası açtığı, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması gerekmesine rağmen borçlu tarafından borçlu olmadığının ispatı yönünde İİK'nun 169/a-1. maddesinde aranan nitelikte bir belge veya delil sunulmadığı, davacı borçlu tarafça sunulan belge de senede yönelik herhangi bir ibarenin olmadığı, alacaklı tarafın da bu konuda bir kabulü bulunmadığı, davacının iddialarının genel yetkili mahkemelerde yargılamayı gerektireceği……” gerekçesi ile “1- Borca Ve Faize itiraza ilişkin ispatlanmayan davanın REDDİNE, 2- Şartlar oluşmadığından davalı tarafın tazminat...

      İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamında ve icra dosyasında yapılan incelemede; davacı alacaklı tarafından İstanbul 28. İcra Dairesi 2019/33638 esas sayılı dosyası ile Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak takip başlatıldığı, davalı borçlu tarafından icra müdürlüğüne yetkiye, takibe, rehin hakkında, borca, faize ve tüm ferilerine itirazda bulunulduğu, icra müdürlüğünce yetki itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından yetki itirazının kaldırılması davası açıldığı belirlenmekle, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2016/30243 esas 2018/3866 karar sayılı ilamına göre "Hukuk Genel Kurulu'nun 2001/12- 1162- 1191 sayılı kararında da yukarıda açıklanan kurallar benimsenerek “HUMK.'...

      e ait aracın ... isimli şahsa çarpması neticesinde vefat etmesinden dolayı ... mirasçısına ödenen tazminatın tahsili istemi ile genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı davalı tarafa ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine borçlulardan mahkememiz dosyasındaki davalı vekili tarafından yasal süresi içinde takipte yetkiye ve borca itiraz edildiği davacı alacaklının yetki itirazını kabul ederek yasal süresi içinde talebi üzerine dosyanın mahkememiz dosyasındaki borçlu davalı ... yönünden Milas İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiş olduğu ve 2021/2424 esas sırasına kaydının yapıldığı, Milas İcra Müdürlüğü dosyasında ödeme emri düzenlenmeden ve davalı-borçluya tebliğ edilmeden borçlu vekilinin 20/08/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, itiraz dilekçesinin davacı-alacaklı vekiline 13/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve 22/12/2021 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

        Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır. Dairemiz`in yerleşik uygulamasına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Aksi takdirde borca yönelik kısmi itirazın geçersiz olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda borçlu, borca kısmen itiraz ettiği halde itiraz dilekçesinde itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermemiştir. Bu durumda borçlunun itirazı geçerli değildir....

            UYAP Entegrasyonu