İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçenin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, Ümraniye İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek İstanbul İcra Dairesinin yetkisine, imzaya ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece öncelikle borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenleri değerlendirilmesi gerekirken, yetki itirazı konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin yargılamanın sürdürülerek, sonuçlandırılması ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı borçlu vekili tarafından, dava dilekçesinde, takibe ilişkin yetki itirazında bulunulmuş, ayrıca esas yönünden de, takip konusu çeklerden 10/09/2018 tarihli ve 80.000,00- TL bedelli çekteki imzanın davacıya ait olmadığı, yine, bu çekteki borcun tamamına işlemiş ve işleyecek faize, çek tazminatına ve ferilere itiraz edildiği, belirtilmiştir. Ancak, buna rağmen mahkemece, talep konusu olmayan takip konusu diğer 05/08/2018 tarih 75.000,00- TL miktarlı çeke ilişkin olarak değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş, mahkemece, dava dilekçesinde yer alan ve talep konusu edilen diğer 10/09/2018 tarihli ve 80.000,00- TL bedelli çek yönünden hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır....
Mahkemece dava dilekçesinin HMK'nun 114 ve 119. maddelerine uygun olarak düzenlenmediği, davalının adı soyadı ve adresinin ve talep sonucunun açıkça gösterilmediği, İİK'nun 119/2. maddesine göre verilen 1 haftalık kesin sürede de bu eksikliklerin giderilmediğinden aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal dayanağı İİK'nun 168/4-5. maddeleri olup; adı geçenin yukarıda özetlenen isteği, niteliği itibarı ile imzaya ve borca itirazdan ibarettir. İmzaya ve borca itiraz ise Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp,takip hukukuna özgü belli koşullar altında icra takibinin durdurulmasına imkan veren yasal başvuru yollarıdır. Bu nedenle, dava dilekçesinin içeriği başlıklı HMK'nun 119. maddesinin imzaya ve borca itirazda uygulama alanı bulunmamaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2019/944 ESAS - 2019/809 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Sivas İcra Daireleri olduğunu, takip dayanağı çekteki müvekkiline atfolunan imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek yetki, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde icra müdürlüğünün yetkisine ve imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tensiple yetki itirazının reddine ve yargılama sonunda imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Takip dayanağı olan bonoda keşide yerinin İstanbul olması nedeni ile icra müdürlüğü yetkili olduğundan. yetki itirazı yerinde olmamakla yetki itirazının reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2022 NUMARASI : 2022/471 ESAS - 2022/587 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
, imzaya, borca ve ferilere ettiklerini, ayrıca davacı şirket yetkilisinin murislerinin mirası reddettikleri ve terekenin resmi defterlerinin tutulmasını talep ettiklerinden bu aşamada takip başlatılamayacağını öne sürerek itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu; icra takibine dayanak senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ve alacaklı tarafa hiç bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek imzaya, borca ve borcun ferilerine itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı; borçlunun yapımcısı olduğu sinema filminde yaptığı görüntü yönetmenliği hizmetine karşılık takibe konu bonoyu kendisine verdiğini, borçlunun borca itirazını İİK'nın 169/a-1 maddesi kapsamında belge ile ispatlayabileceğini, borçlunun iyi niyetli olmadığını beyan ederek, borçlunun imzaya ve borca itirazının reddi ile borçlu aleyhine inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçesinde, borçlular tarafından sunulan yenileme dilekçesinde duruşma günü tebligatının usulsüz olduğuna yönelik bir iddia bulunmadığından süresi içerisinde yapılmayan usulsüz tebligat iddiasının istinaf aşamasında dinlenemeyeceği belirtilmiş ise de; İİK’nın 16. maddesinin, icra ve iflas dairelerinin işlemleri hakkında olduğu nazara alındığında, mahkemece yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğuna yönelik iddia yönünden uygulama alanı olmadığının kabulü gerekir. O halde; borçluların duruşma günü tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddialarının gerekirse zabıta araştırması yapılarak değerlendirilmesi ve iddianın doğru olması halinde usulüne uygun duruşma günü tebliğ edilerek yargılama yapılması maksadıyla kararın bozulması gerekmiştir. Öte yandan; borçluların 25.12.2018 tarihli icra mahkemesine başvuru dilekçesinde, borca ve imzaya itirazın yanısıra yetki itirazı ve bir kısım şikayet nedenlerinin de bulunduğu görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından üç adet bonoya dayalı olarak borçlu "... Ltd. Şti." aleyhine başlatılan kambiyo takibinde, "... Ltd. Şti." tarafından imzaya ve borca itiraz edilmiştir. İmzaya ve borca itiraz eden şirket, ticaret sicil ünvanlarının başında... harflerinin olmadığını, ancak takibin sehven ... Ltd. Şti. olarak yapıldığını, buna bir itirazlarının olmadığını, bir amblem gibi bu harfleri şirket kaşesinde ve basılı evraklarında kullandıklarını, takipte isim yanlış belirtilmiş olmakla birlikte kastedilenin kendi şirketleri olduğunun açıkça anlaşıldığını beyan etmiştir....