Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir....
Maddesinde, " ...b) İdare: Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi verme yetkisine sahip idareleri, c) İl Müteahhitlik Yetki Belge Komisyonu (Belge Komisyonu): Yetki belge numarası işlemlerini yürütmek üzere Müdürlük bünyesinde oluşturulan yetki belgesi komisyonunu, ç) İtiraz komisyonu: Yetki belge numarası işlemlerine yönelik yapılacak itirazları incelemek ve karara bağlamak üzere Bakanlık bünyesinde oluşturulan komisyonu, ...ifade eder...." hükmü; "İl Müteahhitlik Yetki Belge Komisyonu" başlıklı 9. maddesinde, "Müdürlüklerde; yetki belge numarası verilmesi, belge grubunun belirlenmesi, yenilenmesi ve iptaline dair işlemler ile bu işlemlerle ilgili ilave bilgi, belge ve açıklama istenmesi yönünde kararlar alarak değerlendirmekle ve itiraz komisyonu kararlarını yerine getirmekle görevli yeterli sayıda İl Müteahhitlik Yetki Belge Komisyonu kurulur...." hükmü; "Yetki belgesi numarası için başvuru" başlıklı 11. maddesinde, "Yetki belgesi numarası almak isteyen başvuru sahiplerinin, başvuru...
bendinde, "Türk parasının koruma, vergi ve gümrük mevzuatı ile milli güvenliğe aykırı hareket eden yetki belgesi sahiplerinin yetki belgeleri, bu hareketleri yetki belgesi sayesinde yapıyorsa İçişleri Bakanlığı, Maliye ve Gümrük Bakanılğı ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığından birinin teklifi üzerine iptal edilir. Olay mesnet teşkil eden suçun, kiralık taşıt sahibi veya sürücüsü tarafından işlenmişse taşımacıya bir ihtar cezası verilir. Olay adli mercilere intikal etmiş ise, adli mercilerden çıkacak karar sonucuna göre taşımacı hakkında ayrıca gerekli işlem yapılır. Kiralık taşıt sahibi ve sürücüleri tarafından işlenen suçlardan dolayı üç ihtar cezası alan taşımacıların yetki belgesi iptal edilir." kuralı yer almıştır....
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" denilerek yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin de yetkili olduğu düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi olacaktır. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin ve icra dairelerinin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin de yetkisinin devam etmesini istiyor ise, diğer bir anlatımla, münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından hükmün tamamı ve yetki itirazının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek usulünce yetki ilk itirazında bulunmuş, mahkemece tarafların yetki itirazına yönelik delilleri sorulup toplanmadan yetki itirazının reddine karar verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) öngörmüştür. Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı ise mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....
Taşımanın şekline göre aşağıdaki türlere ayrılır: a) K1 yetki belgesi: Ticari amaçla eşya taşımacılığı yapacaklara, b) K2 yetki belgesi: Hususi taşımacılık yapacaklara, c)K3 yetki belgesi: Ticari amaçla taşınma eşyası taşımacılığı yapacaklara, verilir." hükmüne, "Yetki Belgesi Almanın ve Yenilemenin Özel Şartları" başlıklı 14. maddesinin 8. fıkrasının (b) bendinde; "K2 yetki belgesi için başvuranların en az 1 birim taşıta sahip olmaları şarttır." hükmüne, aynı maddenin 21. fıkrasında; "Yetki belgesi sahipleri, yetki belgesi eki taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarının; ...d) 24 üncü maddenin üçüncü fıkrası gereğince re’sen düşüldüğü, tarihler esas alınmak kaydıyla, bu maddede öngörülen asgari kapasite şartını kaybetmeleri ve asgari kapasitenin kaybedildiği süre toplamının, 17 nci maddede belirlenen yetki belgesi geçerlilik süresi boyunca 630 takvim gününden fazla olması halinde, yetki belgesi iptal edilir." hükmüne, "Taşıtların Yaşı, Cinsi ve Diğer Şartlar" başlıklı 24. maddesinin 3. fıkrası...
İhtilaf konusu döneme göre yürürlükte bulunun 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde yetki yönünden açık bir hüküm bulunmamasından ötürü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetkiye ilişkin 5 ilâ 19. maddeleri uygulanması gerekmekte olup, anılan yasal düzenlemelerde hizmet tespiti davalarında özel ve kesin yetki kuralı bulunmadığından kamu düzenine ilişkin yetki kuralından da bahsedilemez. 6100 sayılı HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....
Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir. (11. HD 2016/15056 -2017/319 vb). Somut olayda, kesin yetki durumu bulunmadığından ve taraflar yetki itirazı ileri sürmediğinden, davanın ilk açıldığı ... 4....
Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir. (11. HD 2016/15056 - 2017/319 vb....
A.Ş) konulu T5 (Petrol- İş) konulu yazı) bakanlığın anılan iş yeri yetki tespitinin usul ve yasaya aykırı olduğunu olduğunu, davalı Bakanlık tarafından olumlu yetki tespitine karar verilmişse de çalışan ve üye tespiti hatalı olarak gerçekleştirildiğini, davalı Bakanlık Sendika'nın talebi ile yapmış olduğu yetki tespiti araştırmasında eksik inceleme yapatığını, çalışan sayısını hatalı ve fiili durumdan farklı bir şekilde belirlediğini, söz konusu hatalar yapılan yetki tespitini etkilemediğini, davalı Sendika’nın, diğer Davalı Bakanlık’a yetki tespiti için başvuru yaptığı tarihte işyerlerinde çalışanların toplam sayısı 52 olmadığını, davalı Bakanlık tarafından yetki tespiti yapılırken esas alınan bilgiler tarafımızca bilinmemekte ve tespit edilemediğini, üye listesinde yer alan çalışanların üyelik sürecine ilişkin kanunda belirlenen usul ve esasların yerine getirilip getirilmediğinin de araştırılması gerektiğini belirterek, işyeri yetki tespitinin iptaline ve davanın kabulüne karar verilmesini...