Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Ortaklığı" işletmesinde Toplu İş Sözleşmesi bağıtlamaya yetkili olduğuna dair yetki belgesi düzenlediği ve bu yetki belgesinin 09/01/2019 tarihinde taraflara tebliğ edildiği dikkate alındığında Yetki tespitine itiraz edilerek davacı işveren şirketler tarafından dava açıldığından itiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durduracağından davalı Bakanlığın henüz yetki kesinleşmeden davalı Sendikaya verdiği Yetki Belgesinin mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere yetki belgesinin uygulanması halinde telafisi imkansız zararların doğması ihtimali bulunduğundan ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin kararın dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni...

Davacı işveren tarafından ileri sürülen işkolu itirazı yetki tespitine itiraz davasının gerekçelerinden birini teşkil etmekte olup aynı dava kapsamında bu itiraz incelenip nihai olarak sadece yetki tespitine itiraz bakımından hüküm kurulması gerekmektedir. 3. Hâl böyle olmasına karşın İlk Derece Mahkemesi tarafından 23.....2022 tarihli oturumda ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası varmış gibi tefrik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bu anlamda temyiz konusu eldeki dava bakımından, gerçekte ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası söz konusu olmadığından hüküm kurulması da olanaklı değildir. 4. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında İlk Derece Mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalıdır....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik verilen kararın süresi içerisinde ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati hacze itiraz eden vekili, borçlu müvekkilinin adresinin Tuzla, dolayısıyla yetkili mahkemeninde Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, sözleşmedeki asıl borçlunun adresinin de mahkemenin yetki alanında bulunmadığını, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili, itiraz eden borçlunun müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı faktoring sözleşmesinde mahkemenin yetkisini kabul ettiğini belirterek itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Bu durumda mahkemece, HMK'nın ---- yetkili olduğu gözetilerek işin esasına girilip deliller toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir." belirtmiştir. ------ dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürmek, (şikâyet değil) itiraz yolu ile olur. İcra dairesi kendiliğinden yetkisizlik kararı veremez. Borçlu, yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirir. Yetki itirazı, esas hakkındaki itirazla (m. 62) birlikte yapılmalıdır (m. 50, II). Borçlu, süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken, yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Yani, alacaklı, borçlunun (esasa ilişkin) itirazının kaldırılması için icra mahkemesine başvurursa (m. 68 - 68/a), borçlu, icra mahkemesinde, icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri süremez (m. 63)....

        Tüketici Mahkemelerinin yetki alanının ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yargı çevresi ile sınırlı olduğuna dair kararı gereğince ... ilçesi mahkememizin yetki alanı dışında kalmış olması davacı ve davalının ikametgahlarının mahkememiz yetki alanı dışında olması ve iptali istenen kararın da ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı dışında olan ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı çevresinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... .... Tüketici Mahkemesince ise HMK'nın .../.... maddesinde; yetkinin kesin olmadığı hallerde, davalı, süresi içinde usulüne uygun yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği belirtilmiştir....

          Davalılar icra takibine itirazı sırasında icra dairesinin yetkisine itiraz etmedikleri gibi dava açıldıktan sonra mahkemenin yetkisine de itiraz etmemişler yani yetki ilk itirazında bulunmamışlardır. Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK'nun 116/1.maddesi gereği yetki itirazı ilk itirazlardan olup, 117.maddesi gereği esasa cevap süresi içinde ileri sürülmediği takdirde dinlenmez. Ayrıca, HMK'nın 19/2.maddesine göre, "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." Somut olayda mahkemece re'sen uygulanması gereken bir kesin yetki kuralı da bulunmamaktadır....

            İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.03.2014 gün ve 2014/108-2014/110 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Feragat, HMK’nın 307. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin vekaletnamesinde HMK’nın 74. maddesine uygun şekilde temyizden vazgeçmeye yetkili olduğu gözlenmiş olmakla birlikte, 05.09.2014 tarihli temyizden feragat dilekçesinin ihtiyati hacze itiraz eden tarafından atanan vekil dışında başka bir vekil tarafından verildiği ve temyizden feragat dilekçesi ibraz eden vekilin, ihtiyati hacze itiraz eden vekil tarafından vekaletname kapsamındaki tüm yetkileri içeren yetki belgesi ile yetkilendirildiği ve buna ilişkin 05.09.2014 tarihli yetki belgesinin ibraz edildiği anlaşılmıştır. HMK'nın 74. maddesi uyarınca açıkça yetki verilmedikçe vekil başkasını tevkil edemez....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; olumlu ve olumsuz yetki tespitinin iptaline dair dava açılmadan önce 6 ... günlük kesin süre içerisinde itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmesi gerektiği, bu hususun yetki tespitinin iptali açısından dava şartı olup aksi hâlde davanın esasa girilmeksizin reddedileceği, davacı işveren tarafından yetki tespitine ilişkin 30.....2020 tarihli yazının 13.07.2020 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine yasal 6 ... günlük süre içinde itiraz dilekçesi yetkili makama kaydettirilerek dava açılması gerekirken 6 ... günlük süre geçtikten sonra ilgili makama da kaydettirilmeden dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                  Bu nedenle alacaklı ile borçlu icra dairesinin yetkisi hakkında yetki sözleşmesi yapabilirler (m.154/III, c.1). Buna göre borçlu ile alacaklı bir yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) ile başka bir icra dairesi yetkili kılmışlarsa, o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak bunun yanında borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi de aynı iflas takibi için yetkilidir ve alacaklı bu iki yer icra dairesinden birine başvurmakta serbesttir. İcra dairesi (İcra takiplerinde olduğu gibi) iflas takibinde de yetkisiz olduğunu kendiliğinden nazara alamaz (gözetemez); borçlu, icra dairesinin yetkisine ancak m.50,II gereğince ödeme emrine itiraz süresi içerisinde (varsa esas hakkındaki itiraz ile birlikte) itiraz edebilir....

                    UYAP Entegrasyonu