Diğer taraftan, yetki tespitinden önce itiraz konusu birimin işkoluna dair bir itiraz ve başkaca bir tespit talebi de söz konusu olmamıştır. 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.” Hükmün madde gerekçesinde de “...İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacaktır. Bu hüküm ile işkolu itirazlarının toplu sözleşme yapma sürecini gereksiz şekilde uzatması ve zaman zaman bu itirazların toplu sözleşme sürecini kilitlemek için kötüye kullanılması önlenmek istenmiştir.” hususları ifade edilmiştir....
Borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğine göre, mahkemece, borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelenmelidir. (HGK 20.03.2002 tarih, 13/241-208 sayılı kararı) Zira; itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde geçerli bir takibin yapılmış olması şartına bağlıdır. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; İcra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Davacı (alacaklı)nın açtığı itirazın iptali davasında; davalının icra dairesinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazları kabul edilmez. Ancak, davalı borçlu daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı yine bulunmaktadır....
mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, ayrıca yasal altı ... günlük hak düşürücü sürede dava açılmadığını, 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı“ başlıklı 43 üncü maddesine göre süresinde itiraz edilmediğini, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere yetki tespiti yazısının 26.09.2020 tarihli olduğunu, yasal sürede itiraz edilmediğinden yetkinin kesinleştiğini ve davalı Bakanlığın 07.08.2020 tarihli yetki belgesini müvekkili Sendikaya verdiğini ve devamında yasal süreçlerin gerçekleştiğini, davacının tüm bu süreçler yaşanmamış gibi 16.11.2021 tarihinde, tespitten yaklaşık 1 yıl 2 ay sonra yetki tespitine itiraz etmesinin Kanun'daki açık hükme aykırı olduğunu, hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, davanın usulden reddini talep ettiklerini, yine 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı “başlıklı 43 üncü maddesinde ”İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir…” denildiğini, kendilerine gönderilen dava dilekçesi ve diğer belgelerden bu...
İcra Dairesinin icra takip dosyası incelendiğinde; davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Davalı vekili, mahkemede icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; İcra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Davacı (alacaklı)nın açtığı itirazın iptali davasında; davalının icra dairesinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazları kabul edilmez. Ancak, davalı borçlu daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı yine bulunmaktadır. İtirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı getirilmediğinden genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir....
Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 2709 sayılı ......
nun 169/a/1. maddesinde; "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğindeki yetki itirazı olup, anılan madde gereğince duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve tarafların varsa delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır. (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.” 6. 11.10.2013 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Toplu İş Sözleşmesi Yetki Tespiti ile Grev Oylaması Hakkında Yönetmelik’in “Yetki tespitine itiraz” kenar başlıklı 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası da şöyledir: “Yetki tespitine itiraz, nedenleri belirtilmek suretiyle yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapılır. İtiraz dilekçesinin mahkemeye verilmeden önce görevli makama kayıt ettirilmesi gerekir.” 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
"İçtihat Metni"Taraflar arasındaki davada .....Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ......tarafından verilen kararın iptali istemine ilişkindir. ...yetki alanı, ..... yargı çevresi ile aynı olup, bu kapsamda kararına itiraz olunan ....... yetki alanı / yargı çevresinde değil,........yetki alanı / yargı çevresinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ........19.03.2014 tarih ve 129 sayılı kararı gereği ....yetki alanında olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." şeklinde tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz...
yetki alanında kaldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. davada kesin yetkinin söz konusu olmadığı, yetkinin kesin olmadığı durumlarda tarafların cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunması ve itiraz eden tarafın yetkili mahkemeyi de itirazında göstermesi halinde yetki itirazının dikkate alınabileceği, mevcut davada da bir yetki itirazı bulunmadığı ve mahkemenin resen yetkisizlik kararı veremeyeceği gerekçeleriyle yetkisizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Kanun, tüketici hakem heyeti kararlarına itiraz davalarına ilişkin yetki konusunda 4077 sayılı Kanundan farklı bir düzenleme getirmiş; 70/3. maddesinde "Tüketici hâkem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinin yetkili" olduğu kabul edilmiştir. Somut olayda, davanın, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden sonra, 22/10/2014 tarihinde açıldığı ve davacının kararına itiraz ettiği anlaşılmaktadır....
Bu durumda ihtiyati hacze dayanak bonoda ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Silivri olup Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresi içerisinde kalması ve yetki şartının geçersiz bulunmasına göre ihtiyati hacze karar veren mahkeme yetkili olmadığından, itiraz eden borçlunun yetki itirazının kabulü ile hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yetki itirazının reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve açıklanan nedenlerle; ihtiyati hacze yetki itirazının kabulü ile borçlu ... aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....