Maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında imzalanan haberleşme hizmetine dair abonelik sözleşmesine istinaden davacı tarafından ödenmeyen ve icra takibine de itiraz edilen hizmet bedelinin, Kadıköy Kaymakamlığı 09/07/2013 tarih ve 2013/2985 sayılı kararı ile görevsizlik nedeniyle red kararı verilmesi üzerine, davacının söz konusu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğu iddiasıyla, kararının iptali için dava açtığı, davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmıştır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir....
Asliye Hukuk Mahkemesi de; yetki ilk itirazının süresinde olmadığını, davacı tarafça birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğu davada İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmasının hatalı olmadığı, davacı tarafın yasal hak kullanımının söz konusu olduğunu bildirerek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, “ödeme taahütnamesi” başlıklı belgeye dayanılarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibi İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2008/19451 sayılı dosyasında yapılmış, borçlu süresinde borca itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Davalı, 12.11.2009 gününde yapılan dava dilekçesi tebliğinden sonra 23.11.2009 tarihinde yetki itirazında bulunmuş, ilk itiraz süresinin son gününün hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle yetki itirazının süresinde olduğu anlaşılmıştır. 2011/2267 2011/7629 İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir....
Davalı vekili, müvekkili şirketin merkezinin ...’nda bulunması sebebiyle ... icra dairelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesinde davalının yetki itirazından bahsedilmediği, davalının itirazının haksızlığının belirtildiği, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında yer alan ibarelerin yetki itirazı konusunda bir istemi içermediği, bu durumda davalının yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün olmadığı ve itirazın iptali davasının dinlenemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Bu husus dava şartıdır....
Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden ... Sistemleri ve Aksesuarları İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, yetki itirazında bulunmuş ve ihtiyati haciz isteyenin (alacaklının), ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan çekin yetkili hamili olmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden ... Demir Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, yetki itirazında bulunarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili, ihtiyati hacze itiraz edenlerden (borçlulardan) ... Sistemleri ve Aksesuarları İnş. San. Tic. Ltd....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2016 tarih ve 2016/28-2016/29 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlular) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) vekili, müvekkillerinin tamamının adreslerinin... ilinde olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını beyan ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir. Mahkemece, tarafların tacir olduğu, aralarında geçerli yetki sözleşmesi imzalandığı, yetki sözleşmesine göre banka şubesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlular) vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece borçlunun yetki itirazının reddine karar verilip, diğer itiraz ve şikayetleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar vermesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yetki itirazının kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün yetkisine de itiraz ettikleri, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda; borçlular mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesini açıkça belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazından bahsedilemez. O halde, mahkemece; yetki itirazının reddi ile imzaya itirazın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı şirket tarafından 231.006,93-TL alacak için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür. Öncelikle davalı borçlu vekilinin ... 8.İcra Müdürlüğünde ... başlatılan takibe yetki itirazında bulunduğu, yetki itirazının alacaklı vekilince kabulü üzerine, dosyanın ... 18. İcra Müdürlüğüne tevdi edildiği, Davalı borçlu vekilinin ... 18. İcra Müdürlüğünün ... E.sayılı takip dosyasına yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Huzurdaki davanın itirazın iptali davası olduğu, yetkili yerde icra takibi başlatılması hususunun dava şartı olduğu gözetilerek yetki itirazının ön sorun olarak ele alınmasına karar verilmiştir....
Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması halinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir. (4- ) 42'nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır. (5- ) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur” hususları düzenlenmiştir. Dava olumlu yetki tespitine itiraza ilişkindir. Maddeye göre itiraz süresi, olumlu yetki tespitinin tebliğinden itibaren altı iş günüdür. Belirtilen sürenin hesabında, çalışma günlerinin gözetilmesi ve altı iş günlük sürenin buna göre hesaplanması gerekecektir....
Davalı süresi içinde mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Hernekadar icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de, bu durum mahkemenin yetkisine itiraz hakkını ortadan kaldırmaz. HUMK 187/ 2. maddesinde düzenlenen yetki ilk itirazının aynı yasanın 224. maddesi uyarınca hadise şeklinde incelenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yetki itirazı yönünden tarafların delilleri incelenip HUMK. 9. vd. maddelerinde ve özel yasalarda düzenlenmiş olan tüm yetki kuralları irdelenmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de, yetkisizlik kararının usule ilişkin nihai kararlardan olduğu gözetilmeden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....